İMAM-HATİPLER 100 YAŞINDA…

Ne büyük mutluluk!
Türk insanına bakın;
Yüz yıldan beri İmam-Hatip'i yaşatmış.
Osmanlı Devleti'nin son dönemindeki
iki medreseden biri ismen,
diğeri programı itibarıyla;
İmam-Hatip Liselerinin;
ilk modellerini oluşturmuşlardır.
1913 yılında açılan;
Medresetü'l-Eimme ve'l-Huteba...
1914'te yürürlüğe konulan;
Islah-ı Medaris Nizamnamesi ile;
Daru'l-Hilafeti'l-'Aliye Medresesi olmuş.
4'er yıllık;
Tali Kısm-ı Evvel… Tali Kısm-ı Sani.
günümüz İmam Hatip Liseleri'nin
orta ve lise kısmının karşılığıdır.
4 yıllık Ali kısmı ise;
İlahiyat Fakültelerinin karşılığı idi.
1924'te medreselerin tamamı kapatılınca,
toplam 34 İmam ve Hatip Mektepleri açılmış,
1951'de bugünkü İmam-Hatip Okulları;
açılmaya başlanmış,
1973'te ismi İmam-Hatip Lisesi olmuştur.
Türkiye'de;
daimi bir var oluş mücadelesi verilmiştir.
Bu davaya gönül verenler çok!
Mahmut Bayram Hocamız…
Ömrünü talebe yetiştirmekle geçirdi.
evladının mürüvvetini gören bir baba gibi
sevinir mutlu olurdu.
Talebelerine zaman zaman:
"Derse gelmediğimde,
cenazeme gelin,
çünkü gelmediysem mutlaka ölmüşümdür de
gelememişimdir." diye espri yapardı.
Abdullah Mâhir İZ…
Mahmut Celalettin Ökten…
İlmî ehliyeti ve olgun kişiliği sayesinde
kısa zamanda “Celal Hoca” namıyla meşhur oldu.
1949 yılında İstanbul'daki imam-hatip kursuna;
müdür ve öğretmen olarak atandı.
Maarif Bakanı Tevfik İleri'nin desteği ile
bu okulların ders müfredatı üzerinde çalıştı.
Arapça'nın ders olarak yer almasına karşı çıkan;
bürokratlarla mücadele etti.
Kimi zaman elinde süpürgeyle temizlik yaptı,
kimi zaman tamirat yaptı…
çoğu zaman da tahtaya geçti ders anlattı.
Celal Hoca, hiçbir zaman;
mazeretlerin arkasına sığınmamış…
daima iyimser olmuştur.
Ama şu son günlerimizde;
İmam Hatiplerin üzerinde;
En köklü etkileşimi;
Fethullah Gülen Hareketi yapmıştır.
Nurettin Veren'in tahminlerine göre,
Türkiye'deki 2 milyon hazırlık okulu öğrencisinin;
yüzde 75'i Gülen okullarına kayıt yaptırmıştır.
Gülen, bütün Türkiye'ye yayılmış;
binlerce seçkin ortaokulu…
üniversiteyi ve öğrenci yurtlarını
kontrolü altında tutuyor.
İmam-Hatip Liseleri konusunda;
Fethullah Gülen Web Sitesinde;
Şu bilgiler dikkat çekmektedir;
Diyor ki; “Atatürk döneminde;
bilebildiğim kadarıyla 25 tane açılmış,
İsmet Paşa döneminde de açılmış…
Bir tek Necmettin Erbakan döneminde;
açılmamış. Bilinmesinde yarar var!”
şu sözleri daha ilginç!
“şimdiki Cumhurbaşkanımız Demirel
zannediyorum 300 küsur imam hatipin
açılışına imza atmıştır.
Sayın Bülent Ecevit birçok açılışa imza atmıştır.
İmam Hatip açılmasında imzası olmayan
tek başbakan;
Sayın Başbakan Necmettin Erbakan'dır.
Ona nasip olmamıştır”.
Ben bu zihniyetteki Hoca'ya ne diyeyim?
Tarih 21 Haziran 1998…
Radikal, Avni Özgürel'e Verdiği Mülakattan;
“Açılan İHL'ler bugüne kadar bir ihtiyaçtı,
bundan sonra ihtiyaç fazlası var.
tabii olarak bunlar bir yerlere yönlenecek.
Bazıları çok fazla imam hatip açılıyor diyebilirler.
Bugün orta kısmındaki talebe sayısı;
Türkiye'de kaba taslak zannediyorum
o seviyedeki diğer umum talebelerinin
yirmide biri civarındadır.
Bu talebe için bir ihtiyaç fazlası var mıdır,
yok mudur onu yetkililer bilirler”
derken; 28 Şubatçıların tahribatının;
yıldönümünde kimleri akladığını siz anlarsınız.
Hele şu sözlere bakın;
İmam-Hatipliler bir imtihan geçirdi.
Eğer bu okullarda dini yaşama… yaşatma…
Anlatma… hayatın gayesi kılma;
en ön planda olmuş olsaydı,
bir-iki sene içinde İmam-Hatipler boşalmazdı.
Bu olmadı ve imam-hatipler boşaldı.
Heke şu sözkerde samimiyet var mı?
Bindiği dalı kesecek biçimde;
İmam-Hatiplerde 1980'lerden beri;
Tahtını kurmasına rağmen;
Şu sözler nasıl ağızdan dökülür?
“İmam Hatip'te okumadığı halde,
Ortaokulda… lisede okumuş,
hiç ilahiyat görmemiş bir yığın imanlı…
bilgili insan vardır.
İmam Hatip mevcudunun elli katı;
Allah'ına… peygamberine…
Kur'an'ına inanan dünya kadar insan vardır”.
ama Başbakanımız özetle diyor ki;
"El müslimü men selimel-müslimûne
min lisanihi ve yedihi"… Hadş-i şerif. Yani;
“Müslüman o kimsedir ki onun dilinden ve elinden
tüm Müslümanlar emindir, salimdir.
Müslüman Müslüman'a tuzak kuramaz.
Bırakın Müslaman'a tuzak kurmasını,
başka insanlara da tuzak kuramaz.
Bileceğiz ki bu insan kul mudur,
bunun da yanlışları vardır, hatası vardır.
Cumhurbaşkanın da hatası vardır,
Tayyip Erdoğan'ın da hatası vardır,
Meclis Başkanı'nın da hatası vardır.
Hiçbir bir insan layüsel, sorgulanamaz değildir.
Biz yetimin hakkına el uzatanlara
hoşgörü göstermeyiz.
Harama el uzatanlardan olmadık.
Ama yetmez, harama el uzatılmasına izin vermeyiz,
göz yummayız. Bunun karşısında sessiz kalmayız.
Üstat Necip Fazıl diyor ya;
öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya...
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
8 Yorum
Salih Parlak Arşivi
SON YAZILAR