Sivas davası dün zamanaşımından düşmüş. Bununla ilgili olarak ben bu köşeyi hazırladığım saate kadar DİSK Karedeniz Bölge Temsilcisi Fahrettin Çankaya dışında kimseden açıklama gelmedi. Peki Fahrettin Çankaya ne dedi? "2 Temmuz 1993'te Sivas Madımak Oteli'nde katledilen sadece 35 canımız değil, aynı zamanda insanlıktır. Geçen 19 yıl süresince katliamı örgütleyen, göz yuman ve destek olan sorumlular ortaya çıkarılmadığı gibi şimdi de kalan birkaç şüphelinin zamanaşımı ile salıverilmesi ihtimali ortaya çıkmıştır. dün yapılan duruşmada Sivas Davası'nın zamanaşımı dolayısı ile düşmesi utanç vericidir. Madımak Oteli'nde diri diri yakılan 35 canımızı ne tarih unuttu, ne onların yakınları, dostları, sevenleri ve ne de toplumsal belleğimiz. Siyasi iktidar sahipleri ve davanın yargı sorumluları bilmelidir ki, tıpkı 1978'de Maraş'ta veya 1980'de Çorum'da olduğu gibi Alevi ve sol görüşlü yurttaşlarımızı hedef alan bu saldırıda öldürülen insanlarımızın katilleri zamanaşımıyla aklanırsa, tarih sizleri de unutmayacak, katliamın failleriyle birlikte anacaktır." Bize de hep anma kalıyor nedense! Bakalım başka açıklamalar da olacak mı?

SORUN DEĞİL, ÇÖZÜM ÜRETİYOR!

Yakakent Belediye Başkanı Burhan Başkan Bayrakdar, 29 Mart 2009 yerel seçimlerinde göreve gelmemizden hak ettiği hizmetlerin gelmesi için ekip ruhu içerisinde hareket ettiklerini dile getirerek,
"Şu parti bu parti ayrımı yapmadım. İlçemize gelen tüm siyasi parti temsilcilerine hoş geldinse gittim ve onları ağırlamaktansa son derece memnuniyetimi belirtmek isterim. Herkese aynı mesafedeyim. Meclis üyelerimle de uyum içerisindeyiz. Onlarda buradan sizin aracılığınızla teşekkür ediyorum. Belediye hizmetlerinin çok zor olduğunu, her belediye başkanımın o işin içindeyken hissettirmiştir. Katılımcı demokrasinin olmazsa olmaz şartı olan halkın yönetime katılmasını en geniş şekliyle hayata geçirmek durumundayız. Kaynakların etkili ve verimli kullanımı ile ilçe halkımıza hizmet vermeye ve öncelik sırasına göre yatırımlar devam edecek."demiş. Hadi bakalım kolay gelsin!

İNANMAK

Temel doktora gidip midesinin ağrıdığını söyler.
Doktor muayene etmek için, "Soyun" der.
Temel şaşırır, hatta biraz da bozulur:
"-Bana inanmıyor musunuz doktor bey."

BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN

Bugün 14 Mart Tıp Bayramı. Tüm tıp aleminin bayramlarını kutluyorum. Bu vesileyle de Tabip Odası eski Başkanı Uzman Dr. Cem Şahan'ın 2 Ocak 2012 tarihinde Samsun Valisi'ne açık mektup diye yazdığı yazı,sından bir alıntı kullanmak istiyorum. "Evet Türkiye hukuk devletidir. Bakın bu kentte 2006-2010 yılları arasında kent hekim örgütünde başkanlık yaptım. Sağlığın insan hakkı olduğuna, onurlu ve örgütlü çalışmanın her insanın hakkı olduğuna, hekim haklarından önce, halkın sağlık hakkını önceleyen bir süreci yaşamaya/yaşatmaya çalıştım.. 2007 sonlarında Sağlığın bir ekip işi olduğu ve bu ekibin en zayıf halkasının taşeron sağlık çalışanları gerçeğini yaşayar ak gördüm. Başkanlığımda, 'Samsun Tabip Odası Samsun Taşeron Raporu 2008' hazırlandı. Sanırım bu raporu ve sağlıkta kamu hastaneler inde taşeron sorunlarını içeren onlarca yazıyı arşivlerinizde bulabilirsiniz. Sağlık Müdürlüğü ve Çalışma Bölge Müdürlüğü tarafından yok sayılan, geçiştirilen, soruşturmaya gerek yoktur denilen onlarca dilekçeyi de yeniden inceleyebilirisiniz diye umut ediyorum. Ben bir insan olarak gördüm. Samsun'da taşeron Sağlık Çalışanlarına yaygın mobbing uygulanıyordu. 2008 yılında o zaman 3900 olan taşeron sağlık çalışanları, bazı kamu hastanelerinde hiç izin kullanmamıştı. Gebe çalışanlar, kanuni izin haklarını kullanamıyorlardı. O zaman hazırladığımız rapor TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonuna ulaşınca, hızla bu işçilere, bizim çocuklarımıza geçmiş yıllara ait kullanılmış gibi gösterilen izin kağıtları imzalatıldı. Tüm yaşananları bir insan olarak objektif olarak gözlemliyorum, insan olarak. Gerçeklerin hiçbir zaman üstü örtülemez."
Bayramınız kutlu olsun!

DÖK ZÜLFÜNÜ MEYDANE GEL..

Ak Parti ile CHP'li Belediye Başkanı Metin Burma arasında başlayan Atakum kapışmasında yeni boyut Havuz-Meydan muhabbeti. Bir yandan Er Meydanına gelin diyen Metin Burma, öte yanda gel seni havuzda serinletelim diyen AKP'liler. Önceki gün Metin Bey muhtarlar ve basına konuştu ya dün AK Parti İl Başkanı konuşmuş Metin Bey hakkında. Demiş ki Çetinkaya, "Biz Atakum'da belediyeciliğin B'si yok demeseydik, belediyenin çalışacağı yoktu. Atakumlular bunun farkına varmalı.." Başkan deği çalar saat mübarek! Bu atışmaları duyan bir hemşehrimiz bakın neler diyor? "Bunlar Atakum'da çok büyük rant olduğunu biliyor. Yemek ve kaptırmamak kavgası yaşanıyor. Biri havuza gel seni orada boğayım derken öteki de illa er meydanından kaçılmaz, yiğitsen meydana gel diyor. Meydan muharebesi öneriyor. Çetinkaya ne demiş? Atakum Belediyesini uyandırdık. Niye uyandırıyorsunuz Sayın Başkan Niye? Bırak nasılsa bilmiyorlar işi uyusun dursun 2014'te vatandaş zaten uyandıracak onları.. Bizim sayemizde iş yapar görünüyor demiş. Atakumlu hemşerilerimiz bize dua etsin demiş. Kavga şimdiden bu kadar büyürse 2014'te neler olur Allah bilir." Valla işte böyle. Meydanı havuza boğdurana kadar bu hikaye sürecek gibi görünüyor. Ey Atakumlular siz ne dersiniz. Meydan mı Havuz mu istersiniz? Meydan diyenler M yazsın, Havuz diyenler S yazsın bana mesaj atsın!

GÜZEL SÖZ

Bilimin amacı sonsuz bilginin kapılarını açmak değil, sonsuz yanlışa sınır koymaktır.
(Bertolt Brecht)

HAYATA DAİR

Oğul insanlar vardır şafak vaktinde doğar, akşam ezanında ölürlür.
Avun oğlum avun.. Güçlüsün, kuvvetlisin, akıllısın, kelamlısın..
Ama bunları nerede, nasıl kullanacağını bilmezsen,
sabah rüzgarında savrulur gidersin..
Öfkn ve nefsin bir olup aklını yener..
Daima sabırlı, sebatlı ve iradene sahip olasın.
Dünya senin gözlerinin gördüğü gibi büyük değildir.
Bütün fethedilmiş gizemler, bilinmeyenler, görülmeyenler,
ancak senin fazilet erdemlerinle gün ışığına çıkacaktır.
Ananı, atanı say; bereket büyüklerle beraberdir.
Bu dünyada inancını kaybedersen,
yeşilken çorak olur, çöllere dönersin.
Açık sözlü ol, her sözü üstüne alma.
Gördün söyleme. Bildin bilme.
Sevildiğin yere sık gidip gelme..
Kalkar muhabbetin itibar olmaz.
Üç kişiye acı: Cahiller içindeki alime,
zenginken fakir düşene,
hatırlı iken itibarını kabedene.
Unutma ki; yüksekte yer tutanlar,
aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
Haklı olduğunda mücadeleden korkma..
Bilesin ki, atın iyisine "doru", yiğidin iyisine "deli" derler
(Şeyh Edeb-Âli)

EĞİLMEK

İnsan dikkat etmeli kimin önünde eğildiğine. Kimi örnek alıp, kimin peşinden gittiğine. Etmeli ki yüzü olsun soru yöneltmeye, etmeli ki gücü olsun düşüncelerini belirtmeye. Çağımızda da bir virus gibi eğilmek. Mekândan mekâna, coğrafyadan coğrafyaya değişse de özellikleri, özü hiç değişmiyor. Güce, güçlüye, dönemin yükselen değerleri'ne karşı eğilmek… Öyle bir eğilmek ki önünü göremez, kendi sözünü söyleyemez hale gelmek. Farketmeden sadece başını sallamak, hatta gülümsemek…