İş Cinayetleri..
TTB Kongre Delegesi Uzman Dr. Cem Şahan bir basın bülteni göndermiş. Bazı yerlerini birlikte okuyalım: "İşçi ölümleri duyarlı bir kaç kalemin köşe yazısı, bir iki gazetenin 3. Sayfasında haber olmaktan öteye gitmiyor.
Son 2 yılda, son 30 yılda bu kentte iş kazalarından ölen-iş cinayetlerinden- insan sayısını geçiyor.. AKP iktidarı iş kazası sonucu ölümlerin yüzde 17 azaldığını belirtiyor. Oysa İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'nin araştırmalarına göre 2010 yılının ilk sekiz ayında en az 238 işçi hayatını kaybederken, 2011 yılının ilk sekiz ayında hayatını kaybeden işçi sayısı en az 376'ya ulaştı. Yani iş kazası sonucu ölümler geçen yıla göre yüzde 60 civarında arttı..
İş kazaları (işçi sağlığı ve işçilerin can güvenliği), işçilere yönelik baskıların en çıplak biçimlerini gözler önüne sermektedir. İşçiler yoğun ve uzun iş saatlerinde, basit güvenlik önlemlerinin alınmadığı koşullarda çalışmaktadır. Bunun nedeni işin güvencesizlik temelinde örgütlenmesidir. Yani işin parçalanarak yapılması ve işçinin örgütsüzleştirilmesidir. AKP iktidarı güvencesizliği yasal bir zemine oturtmaya çalışmaktadır. 27 Kasım 2010'da çıkarılan yönetmelikle işçi sağlığı piyasanın ellerine teslim edilmiştir. Torba yasa ve sırada bekleyen ulusal istihdam stratejisi saldırıları, güvencesiz istihdamı derinleştirecek uygulamalardır. Diğer yandan AKP iktidarı Diyanet hutbeleri ile, Başbakan Erdoğan'ın 'ölüm bu işin kaderinde var' söylemleriyle iş kazalarının manevi meşruiyetini de oluşturmaya çalışmaktadır."
"Engin Yıldırım. 51 yaşındaydı. Türk Telekom'da çalışıyordu. Özelleştirmeden sonra OMÜ Merkez Santralleri'ne gönderildi çalışmak için. 9 Mayıs Pazartesi günü Ziraat Fakültesi santralinin onarımı için görevlendirildi. 35 bin watt'lık elektrik direğinde yüksek gerilimde yaşamını yitirdi. Evliydi. 2 çocuğu vardı. Böyle bir görevi, sorumluluğu var mıydı? Telefon direğinde nasıl yüksek gerilim olurdu? Yetkisi, eğitimi neydi? Bilmiyorum."
"Samsun'da, asansör boşluğunda internet kablosu döşeyen genç, asansörün hareket etmesi sonucu sıkışarak feci şekilde can verdi. Murat Saygılı internet kablosu döşenmek için Cedit Mahallesi Gençlik Caddesi`ndeki Gürkan Apartmanı`na gitti. Asansör boşluğundan internet kablosu çekmeye çalışan Murat Saygılı, asansörün aniden hareket etmesi sonucu boşlukta sıkıştı. Ağır yaralanan Saygılı, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı."
Haftanın başında da böyle can sıkıcı şeyler yazılmaz ki dediğinizi duyar gibiyim. Doğrudur haftanın ilk günü böyle şeyler yazılmamalıyız, ama dün bunları biri yaşadı, yarın öteki yaşacak, öteki gün başka biri ya da birileri şimdi okurken can sıkan gerçeklerle yüz yüze gelecek. "Sigortasız, iş güvencesiz çalıştığım zaman boyunca başıma gelecekleri bilmedim, bildiğim zaman çaresiz, çocuklarımın gözleri önünde ölümü beklemeye başlamıştım, yavaş yavaş eriyerek "
HÜSEYİN'DEN HABER VAR
Sakın ola Hüseyin de kim ola demeyin. Bizim sayfanın, bizim gazetenin okurları Hüseyin dediğimizde kastettiğimiz isimin hemşehrimiz Hüseyin Bölük olduğunu anlar. Hah işte o bizim Hüseyin mesaj attı. Uzun zamandır Moskova'daydı malumunuz. Aşçılar Milli Takımının kaptanı, gururumuz Hüseyin Moskova'da düzenlenen Kremlin Culinary Cup'ta Türk Aşçı Milli Takımı olarak 5 gümüş, 3 bronz madalya kazandıklarını bildirdi. Bu başarıya bir bronzla destek olmuş olmaktan dolayı mutlu olduğunu da söyledi. Sonra da "2012 Almanya'daki Olimpiyatlarda çok daha fazlasını yapacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın." mesajını da iletti. Hüseyin kardeşimizi gönülden kutluyoruz. Başarılarının artaracak süreceğine inanıyoruz.
EMİR MARKET&RESTORANT
KATKILARIYLA
Bugünkü fotoğrafımız Samsun'dan. Bu fotoğrafın neresi olduğunu sizden istiyoruz. İstediğimiz yalnızca bu. Ve siz bizi Saat 18:00'e kadar arıyorsunuz. Cevaplarınızı [email protected]; [email protected] ya da 420 04 28 nolu telefona bildiryorsunuz.Dünkü Fotoğrafımız Ladik Gölü idi. Osman Can adlı okurumuz doğru cevabı verdi. Emir Balıkçılık kartı bizde. Afiyet olsun.
İNCE MEHMET'İN OBJEKTİFİ
OTAT KATKILARIYLA
Bugün sizlere; "Freks" deyimi tahta üzerine yapılan bazı süsleme ve oyma işleri için kullanılır. Doğru mu, yanlış mı? diye soruyoruz. Cevaplarınızı [email protected]; [email protected] ya da 420 04 28 nolu telefona bildirmenizi istiyoruz. Haydi kolay gelsin. Bol OTAT'lı günler.
Dünkü sorumuz kolaydı ve şöyleydi: Sularımızda en çok avlanan balıklardan biri de "Sazan"dır. Sazan karadeniz ve Marmara'da avlanır. Doğru mu, yanlış mı? diye sormuştuk. Sorunun cevabı yanlış olacaktı. Çünkü sazan balığı tatlı suda yaşıyor. Doğru cevabı veren okurlarımız arasında Hasan Ege adlı okurumuz o meşhurrr OTAT yoğurdu hak kazandı. Afiyet olsun.
GÜZEL SÖZ
Sen kendini biliyorsan, bil ki kendini bilmezlerin söyledikleri anlamsızdır. Unutma gereksiz eleştiri sadece gizli hayranlıktır.
(Cengiz Aytmatov-Teşekkürler Arzu Sabuncu Kırıcı)
KALEM SİZDE
Ülke Bölünsün İstiyorum;
Yandaş, Yalaka ve Yavşaklar Bir Tarafa.....
Onurlu, Şerefli, Üreten Emekçiler ve Vatansever İnsanlar Bir Tarafa...
(Can Yücel-Teşekkürler M.Rebii Özdemir)
****
ANADOLU FOLKLOR VAKFI SAMSUN GRUBU BAŞKANLIĞI LATİN DANSLARI BÖLÜMÜ ANTRÖNERLERİ ANDREA ALAATİN BAHAR VE EMEL GÜNEŞ ANTALYA'DA YAPILAN BACHATA YARIŞMASINDA 2011 TÜRKİYE BİRİNCİSİ OLMUŞLARDIR. BAŞARILARINDAN DOLAYI AFV CAMİASI ADINA KUTLUYOR BAŞARILARININ DEVAMINI DİLİYORUM.
(Teşekkürler Hikmet Gürcan- Kutlamanıza izninizle biz de katılabilir miyiz?)
****
Aldığımız nefesi bile geri veriyorsak, Hiçbir şey bizim değil...
(N.Fazıl Kısakürek-Teşekkürler Burak Bulgurcuoğlu)
HAYYAM'DAN
Geldimse bu dünyaya ne bulmuş dünya
Gitsem de eğer kıymeti eksilmez ya!
Bir kimse çıkıp da anlatıp söylemedi
Gelmekte ve gitmekteki hikmet ne ola?
Günün Fotoğrafı
YANLIŞ ADAM!
Temel, barda dertleniyordu.. "Sekiz çocuğum var ve karım gene hamile.. Onu bir daha hamile bırakırsam kendimi asacağım.."
Bir yıl sonra, Temel, barda "Karım gene hamile" deyince, arkadaşları hatırlattı..
"Hani bu iş bir daha başına gelirse, kendini asacaktın?."
"Asacaktım" dedi, Temel.. "İpi satın aldım. Ormana gittim, ilmik yapıp ağaca bağladım. Tam ilmeği boynuma geçirirken aklıma geldi. Ya yanlış adamı asıyorsam?.."
HOCANIN YAPTIĞI
Cami hocası hanımlara vaaz ediyormuş. Kadınlardan biri sormuş;
- Hocam bir mühendisle yatarsak onun cezası ne kadar? Hoca, "3 sene" demiş.
Avukatla yatarsak demiş bu kez de kadın. Hoca: 5 sene..Doktorla yatarsam? 4 sene. Peki Hocam.. Hocayla yatarsam?
Hoca: Seni gidi seniii, sen cennete gitmek istiyorsun galiba!
SAHİDEN BÖYLE MİYİZ?
Bulmacalarda adam kadın fark etmeden herkese sakal bıyık çizer miyiz?
Misafirliğe gelen çocuğa "Sen burda kal da bizim oğlumuz ol" demez miyiz?
Şampuan bittiği zaman çoğaltmak için içine su dökmez miyiz?
Dürümün son lokmasıyla ayranın son yudumunu denk getirmeye çalışır mıyız?
6 aydır fırçalanmayan dişleri, dişçiye giderken ayıp olmasın diye mi fıçalarız?
Ne diyorsunuz?
YAŞLI!!
İki gün önce, yani 1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü idi. Çeşitli kutlamalar yapıldı sanıyorum. Yaşlının yılda bir kez gününü hatırlamak iyidir, ama esas olan gününü hatırlamak değil, bizzat yaşlıyı hatırlamaktır. Önemli olan yaşlının sorunlarına ilgi göstermek, onun harcadığı ömrün boşa gitmediğini göstermek, deneyimlerinden yararlanmak ve yaşamını insanca sürdürmesine yardımcı olmaktır. Yaşlılarımızın yaşam kalitesinin yükseltilmesi, sosyal güvenlik sistemimizin tüm yaşlılar kapsayacak biçimde genişletilmesi, sağlıktan beslenmeye, barınmadan rehabilitasyona tüm gereksinimlerinin karşılanması konusunda pek çok sorumluluklar var yapılması gereken.
Duyuru
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.