İSLAM ÜLKELERİNDE IFTAR VE RAMAZAN

Bu ramazanın modası, lüks iftarları protesto etmek ve israfa karşı farkındalık yaratmaktır. 5 yıldızlı otel ahlakını kötüleyip kınamak… Halkın inanç ve değerleriyle barışmaya çalışmaktır. İslami sosyal medya oluşturarak halkı yanlarına çekmek için inanç ve değerlerini zaman ve takvim ayarlaması bünyesinde yeniden yönlendirmektir. Maksat toplumsal ıftar sofrası düzenlemek ve teravih namazını kılmak, hazır teravih cemaatinden gösteri kalabalığı olarak değil, Haram Aylar'ın barış ve kardeşleştirme adı altında yönlendirmeye çalışmaktadır.

Var mı öyle kafasına göre keyif çatmak, parasına göre iftar açmak… Ramazan dışı sair zamanlarda spor zaferi kutlamaları ve caz müziği festivalcilerinin kral dairelerinde yenilip içilmesine laf yok!
ama şimdi de bu Ramazan ıftar sofralarında şanına layık bir Ramazan ve bu şeytanları çıktıkları kılıflarına, inlerine gömmek gerekmektedir. Eğer böyle anlamlı bir Ramazan uygulaması olmazsa ve Ramazan'ı da genel bir Haram Ayları disiplini iinde almazsak birine göre doğru ve ahlaklı olan, öbürüne göre dibine kadar yanlış. Birçok mezhep, pek çok ahlak var Müslümanlıkta öyle mi? Gazeteci Akif Beki; “Bu yorum çoğulculuğu, sağ Müslümanlığı da sol Müslümanlığı da barındırmaya müsait!” diyebiliyor. Eğer Ramazan'ı Ramazan gibi yaşamazsak; sağ Müslümanlığı da sol Müslümanlığı da varmış gibi mırıldanabilirler.
İran ve Suudi Arabistan,.. iki İslam devleti. Birinde kadın şoförler otobüs dahil her türlü vasıtayı kullanabiliyor, diğerinde direksiyon başına geçmeleri katiyyen yasak.
Tahran ve Riyad, iki İslam başkenti. Birinde kızlarla erkekler kafelerde beraber oturabiliyor, diğerinde aynı masa etrafında nikâhsız beraberlik gayri meşru!
Cidde ve Riyad, iki Suudi-Vahhabi şehri. Birinde Tahran'daki gibi karma gruplar halinde dolaşmak serbest, diğerinde harem-selamlık sokaklar esas.
Dubai ve İstanbul, iki oruç şehri! Birinde gökdelendekiyle aşağıda oturan için ayrı iftar saati uygulanıyor, diğerinde ağayla geda aynı dakika aynı sofrada iftarlıyor.
Müslüman şehirlerinin birinden diğerine değişiklik gösteriyor dini hayat. Birinde ahlaki olan diğerinde ahlaka aykırı! Birinde mübah olan diğerinde mekruh. Birinde normal olan diğerinde ayıp ve çirkin! Birinde yasal olan diğerinde yasadışı. Özellikle kadın-erkek münasebetleri konusunda tek bir ahlak koduna, tek bir kültüre, tek bir yaşam biçimine, tek bir sokak hayatına indirgenme olamıyor. Müslüman ülkeler ve şehirler arasındaki karşılaştırmalar, mezhep ve meşrep farklılıklarını gözler önüne seriyor. İslam coğrafyasında geçmişle bugün arasında bir kıyaslama, çok daha fazla yorum ve anlayış farkını ortaya çıkaracak.
Cemaatleşmek ve ıftar sofralarını cemaatler çeşidine göre düzenlemek, Müslümanlığın tek şartıdır. Cemaatleşirken kişileri kutsallaştırmadan, sivil toplum örgütlenmesi çerçevesinde, haram Aylar güzelliklerini esas alarak ıftar sofraları düzenlemek, dinimizin emridir.

Bu örnekleri uzatabiliriz ama bu kadarı da yeter her halde.

"Her nereye baksanız Onun veçhini; Gerçekliğini görürsünüz ."Bütün yeryüzü benim mabedimdir". Yani Kabe aramaya gerek yok! O sonsuzluk aleminde ne tarafa dönüp secde etseniz imamınız Allah'tır. Araya başka bir varlık giremez zaten Allahın olduğu o boyutta başka bir varlığa yer kalmaz; O her yerde hazır ve nazırdır ya da tecelli etmektedir. Namaz, müminin miracıdır. Iftar sofrasında gerçek cemaatlaşabilenler, birbirine ayna olmaktadır.

Oysaki varlık ülkesinin doğusu da batısı da Allah'ındır; o halde her nerede Allah'ı temsil etme yetkisi size verilirse Vechullah işte oradadır. Kuşkusuz Allah, alabildiğince egemen ve kader bilgisinin sahibidir. Bakara 2/ 115.

Allah cc için her yer ayna! Her zerre aynadan parçadır. Allah'a cc doğru yol alan her nefis sahibi her yerde Allah'ı görür. Kalp gözü açık insanlar, ayna olmaktadır.

Her cemaat, camiden yol alacak; kendisini dev aynasında görmeyecek; öteki cemaat kardeşlerini ötekileştirmeyecek ve ıftar sofralarında farklılıkları ortadan kaldıracaklardır. içki içilen bir lokantada hiçbir cemaat, ıftar sofrası düzenleyemez.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Salih Parlak Arşivi
SON YAZILAR