KARAHANLI Türk devletinin Müslümanlığı resmi din olarak kabul etmesi, Türklerin Müslümanlıkla şereflenmesi elbette ki Yüce olan takdirin seçilmişliği ve takdiri idi.

Satuk Bugra Han Destanında ;

. . . Allah’ın Resûlü Hz.Muhammed (S.A.V.) Miraç’a çıktığı gece peygamberleri ve onların arasında tanımadığı birini görmüş, onun da bir peygamber olduğunu sanarak Cebrail’e “Bu hangi peygamberdir? ) diye sormuş. Cebrail de ona cevap olarak.”Bu peygamber değildir. 333 sene sonra Türkistan’ı dininize sokacak olan Satuk Buğra Han’ın ruhudur” demiş. Hz. Peygamber büyük bir sevinç içinde yere inmiş ve Türkler arasında İslâm dinini yüceltecek ve yaşayacak Buğra Han’a dua etmiş. Ashabı da onu görmek istemişler. ve Hz. Peygamber (s,a.v.)bu arzularına kabul etmiş. O zaman ashabın önüne, başlarında Türk KULAHI ve üzerlerinde Türk silahı ile Kırk atlı, selâm vererek sokulmuş. Bunlar, Satuk Buğra Han ve arkadaşlarının ruhları imiş.

333 yıl sonra, Satuk Buğra Han, bir gece rüyasında gökten bir insanın indiğini ve ona “Müslüman ol, dünya ve ahretini kurtar” dediğini görür. Uyanınca da hemen Müslüman olur.

Karahanlılar devrinde başlangıçta Uygur alfabesi kullanılır, sonra Uygur alfabesinin yerine Arap alfabesi aldı. Bu devirde meydana getirilen edebi eserler, Kaş garlı Mahmut’un “Divânu Lûgati-i Türk”ü. Yusuf Has Hâcib’in “Kutadgu Bilig”i. Edib Ahmet Yükneki’nin “Atabet ül-Hakayik” ve Hoca Ahmed  Yesevi’nin “Divan-ı Hikmet”i o günden günümüze, nurlarından hiçbir noksanlık olmadan gelen eserlerdir.

Karahanlı devleti miladi (840-1212) yıllarındaki varlığı, doğu’da Çin Seddi ve Mogalistan Argun nehri, Batı’da Aral gölü. Kuzey de Kırgızistan, Güney de Keşmir’e kadar, Asya kıtasının ortasında kıtasal bir devlet kurmuşlardı.

Türki devletler silsilesindeki İslâm’ın Bayraktarlığı görevine 1100 sene değişik isimlerde ve kıtalarda sürdüren Türk milleti, İkinci defa İstanbul’un fethi ile KUTSANIRKEN, geçmişe dönüp ecdadımıza baktığımızda, bu günkü bulunduğumuz haller ile kıyasladığımızda, Artı ve eksilerimizi görerek  durumumuzu değerlendirmemizi gerektirmektedir.

Lider devlet Türk milletinin Kutsal ve inançlarını budayan İNGİLİZ siyasetinin üzerimizdeki etkilerini görerek, gerçeğe dönmemize Milli yönden ihtiyacımızın olduğudur.

Diktiğimiz heykellerde, Geçmişini BALTA ile kesen bir millet olmamız  yanlışlığı, nasıl bir oyuna getirildiğimizi göstermesi bakımından ilginçtir.

Samsun ilk adım anıtının alt kaidesindeki resimler bize ait olmayan bir kafanın ürünüdür.