İŞSİZLİK SORUN DEĞİL DEMEK Kİ!
Bütün gelişmiş ülkelerin ortak sorunu işsizlik. İş ve aş insan hayatının olmazsa olmazıdır ki kişinin işi aşı yoksa çaresizlikle bunun için kıvranıp duruyorsa sosyal tehlike orda başlamış demektir. Devleti yönetenlerin ve hükümette söz sahibi olanların azami çaba sarf edip işsizliğe çözüm bulacağını umut ederken, bir de bakıyorsunuz ki kamuda 30 yıl çalışmış kayda değer hiçbir icraatı olmamış, hiçbir yaraya merhem olmamış bazı şahıslar siyasilere yakın olma mücadelesinde başarı göstermiş, etkin siyasetçiyi tesiri altına almışken hiçbir işe yaramadan emekli olduğu kamu kurumundan sonra başka bir kuruma yönetici amir olmak için girdiği mücadeleden başarılı çıkıyor ve bu kişilerin sayısı az değil… Peki, mühendislik fakültesini başarıyla bitirmiş gençlerimiz iş için aş için başvurmadıkları kapı kalmamış önce işim olsun sonra yuvamı kurayım mantığıyla hareket eden bu ülkenin pırlanta gibi gençleri kaç soysuz yalaka yüzünden işsiz... Çalıştığı kamu kurumunda işe yarıyorsan neden emekli oldun? Emekli oldun madem neden başka bir kamu kurumunda çalışma ihtiyacı duydun? ülkemizde çok kısıtlı iş imkanlarını bazı siyasilere yalakalık, cıvıklık yaparak kaç tane genç mühendis kardeşimizin hakkına tecavüz ettin? Bu tecavüzü gerçekleştirirken sana yardımcı olan vicdansız siyasetçilerin etrafında hiç mi iş isteyen genç mühendis yoktu? O siyasetçiyle nasıl bir ilişki içersindeydiniz de, o siyasetçiyi nasıl bir şakşakçılık ile ezilmiş insan kitlelerinin kendilerinden üstün olan her şeye refleks olarak tapma durumuna geldin? Madem etkin bir yalakalık gücün vardı bunu insanlığa fayda sağlayacak bir amaç için kullanabilseydin keşke. Sözün özü; sahne sana verilmişken payına düşen insan taklidi yapma rolünü, verilen sufleler ile ancak bu kadar başardın...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.