Yaklaşan yerel seçimlerin siluetine göre konuşacak olursak doğduğum ilçe olan Terme’de iki Ali yarış halinde, ikisi de halk tarafından sevilen adaylar ve ikisi de hukukçu.  Ali yüksel çok mücadeleci pes etmeyen birisi olarak tanınıyor. Bir de izlediği strateji yabana atılmayacak kadar önemli. Mesela Seçim çalışmalarında yanına aldığı Rahmi Isıtan’ı çok iyi tanırım. Aynı kurumda 27 yıl beraber çalıştık. Siyasi görüşlerimiz farklı olsa da çok beyefendi biri olduğu herkes tarafından bilinir ve her kesimin sevdiği bir kişiliğe sahip birisidir.  Ali Yüksel Terme’nin yerlisidir, Ali kılıç ise Trabzon kökenlidir. Terme halkı bu hassas konuya dikkat eder. Yani meclis üyelerini belirlemede iyi bir strateji izlenmezse Saadet’in adayı Ali Yüksel ipi göğüsler.

Başkan adayı kadar meclis üyelikleri de seçimin kaderini değiştirebilir. AK Parti’nin üzerine kâbus gibi çökmüş eş dost akrabaların hep bir yerlere getirilmesi, Ak Parti’yi zora sokacaktır. Herkes bu parti için mücadele ederken eş dost akrabaların bir yerlere getirilmesi kırgınlıklara yol açıyor bir beldede. Yüzlerce mimar mühendis partisi için mücadele ederken, meclis üyelikleri belirlenirken hiçe sayılmaları, onca işsiz bu parti için çalışırken, birileri başka başka yerlerden birilerini getirip işe yerleştirmeleri kalp kırıklıklarına yol açıyor.

Mesela şimdi izliyorum ‘Recebim’ diye birisi Devlet Su İşleri’nden işe yaramadığı için emekli edilmiş. İstikbali siyasette gördüğü için Ak Parti’de siyaset yapmaya başlamış. Onu gören de Ak Parti’yi ne kadar da çok seviyormuş diye yorumlar yapıyordu. Kazın ayağı hiç de öyle olmadığı ilerleyen zamanlar da ortaya çıktı. DSİ’de kaloriferhaneye bakan Recebim, yaptığı esnek hareketleriyle birden özel idareye tekrardan iş başı yaptığı yetmiyormuş gibi genel sekreter yardımcılığına getirtildi.  Recebim’in kafasındaki tilkiler de recep kadar marifetli kırk tilki aynı kafatasında dans ediyorlar ama kuyrukları birbirine değmiyor. İl Özel İdare mülga olunca Recebim başka bir kurumda yine yönetici oldu, yine aynı recebim onu hiç hak etmediği makamlara getiren İbrahim Sandıkçı’nın Canik belediye başkanlığını garanti görünce şimdi de devlet memuru gibi değil de AK Parti Canik ilçe yönetim kurulu üyesi gibi Canik’ten çıkmıyor. Aklındakini söyleyeyim İbrahim Sandıkçı’yı kafalayıp Canik’ten Belediye başkan yardımcısı olmak. Kıvrak zekâsı onun içgüdüsel dinamiklerini ateşliyor, Recebim ’de suç yok, ona bu cesareti veren Ak Partili de suç… Ak Parti için mücadele eden bir dünya genç mühendislerimiz sokaklarda işsiz gezerken Recebim ’in kafasındaki tilkiler kadar esnek oynak kıvrak olmasa da onlar da bu memleketin evlatları, Ak parti için çalıştıklarını göz ardı etmemek lazım. Ak Parti erklerinin hakka hukuka riayet etmeleri gerektiğini düşünüyorum. Bugünün yarını da var kimin nerde ne zaman kime muhtaç olacağı belli olmaz ve buradan söylüyorum Recebim Ak Partinin değil, kendi istikbali için her yolu mubah kılar, onun amacı Ak Parti değil! Ondaki akli melekeler sizlerin tahmininizden çok farklı.

Bunları onu sevmediğim için yazmıyorum. Onunla beraber çalıştığım ve bazı olayları yaşadığım için yazıyorum. Yani onu en iyi ben tanırım o kendini çok kurnaz zannetmekte haklı çünkü ırmağın karşı tarafından dün gelip bugün Dünya siyasetine yön veren Ak Parti’ye ve Ak Parti’nin erklerine yön verebilecek cüreti kendinde görebilme fırsatı verenlerin suçu. Bir daha tekrarlıyorum eskimiş siyasetçileri atın pırıl pırıl gençleri küstürmeyelim. Bu fırsat bir daha elimize geçmeyebilir. Bunca inanmış güvenmiş Ak Partili seçmenin vebali var, hakkı var… Lütfen bunları göz önünde bulunduralım. Bu ülke bizim…