Albert Einstein demiş ki;

  'Karşı karşıya kaldığınız aşılmasi güç problemleri mevcut düşünce yapınızla çözemezsiniz. Çünkü bu problemler, mevcut düşünce yapınızın ürünüdürler.'

   Gerçek şu ki Einstein kadar zeki değiliz bir çoğumuz. Ve bu nedenle çözemediğimiz düğümleri mevcut düşünce yapımıza mal etmeli mi etmemeli mi inanın hiç bilemiyorum .

  Çözemediğin bir matematik sorusuysa yaşadıkların.Formülde yerine koyman gerekir sana verilenleri. Göremezsen burnunun ucundakileri ,çözemezsin hiçbir problemini.Ve kafan karışır.

  Başka bir beyin,başka bir lisan, başka bir göz eşittir, hayatında fark yaratır. Başarıdan başarıya fark vardır.

 Aynı gün batımı, aynı aşk acısı , aynı tesadüfler. Aynı kumaş, aynı dengeler , aynı masallar eşittir , hayatında monotonluk yaratır. Kaybetmekten kaybetmeye fark vardır.

  Bazısına teğet geçen bazısını delik deşik eder. Bazısının unuttukları bazısının tek gerçeğidir. Bazısının düşleri bazısının içinde boğulduklarıdır. Bazısı tepesinde gri bir bulutu gezdirir bazısı yıldızları. Bazısı çok sever bazısı çok sevilir. Ve hepsinin elinde, son durakta inecekleri bir tren bileti vardır.Ve her biletin bir son durağı.

  Portmantonda bir eksiklik, kahkahanda bir eksiklik, duvarında bir eksiklik, fotoğraflarında bir eksiklik, kafanda bir eksiklik… Derken, bir gün geri döner hepsi dersin. Ama durup beklemeyeceksin, tarihi geçmiş şeylerin sana gelmesini.Duyguların geri dönüşü yoktur çünkü. İnsanların vardır, anıların vardır, hataların vardır ama duyguların geri dönüşü yoktur. Kaybettiğin duyguyu kaybetmişsin demektir.

  Çünkü biz, bize ateş etmeyeni severiz.Bizi daha iyi biri yapanı severiz. Bizi affedebileni severiz. Bize kucak açanı severiz. Bize müsaade edeni severiz. Severiz çünkü sevmek isteriz.Biliriz ki sevmeyen kalpler rutubetlenir.Sevmeyen insanlar körelir, sahteleşir.

  O yüzden bugün sevebiliyorsan sev.Evet, insanları sevmek zor zanaat.Sen sevilmeye layık olanları ayıkla tepsinde. Ve sev onları. Ama unutma sadece ayıkladıklarını daha fazla sevebileceksin.

Günün Sözü;

 'En iyiyi bulmak için uğraşırken iyiyi kaybediyorsunuz.'
Shakespare