Kız kulesi gibi duruyorum boğazın ortasında. Gelip geçen gemiler beni izliyor ben gelip geçen gemileri. Benim de başım dumanlı onlar gibi.

Kulağımda Amy Winehouse'un jazzımsı sesine ritim tutan dalgaların akustiği. Retinamda o resme yansıyan ayın ışığı.O gürültünün içinde bir sessizlik bu.Bu sessizliğin içiyse gürültü dolu. Kafamdaki duvarlara vuruyor dalgaları.Yüreğim sanki deniz kenarındaki bir çay bahçesi.Gelen yerleşiyor taburesine, kalkmaya üşeniyor.Bense istiyorum çadırım cebimde, gezeyim göçebe

Kalamıyorum herkimsen sende.Bir karadelik çekiyor zamanı kendine.Bitirene kadar da durmamanın derdinde.Önce seni bitiriyor bende.Sonra beni bitiriyor sende. Sonra da yeni baştan başlıyor herşeye. Kum saatini ters çevirip koyuyor önüne.Her bir kum tanesi bir an,bir anı akıp gidiyor beklenildiği yere.Kırıyor zaman, tüm zincirlerini.Avutuyor seni. Herşey düzelecek diyor. Oysa gelecekte bir gün gelecek.Ve de gelip geçecek… Hep göz açıp kapayıncaya kadar hızla geçiyor tüm güzel zamanlar.Ve yalnızca hatırlanıyor kötü zamanlamalar.En güzel duygular, en sıradan günlerde saklanıyor.En güzel günler, en sıradan duygularla hatırlanıyor. O yüzden bil ki dünyadaki en kıymetli hazine, mutlu olabilmekte.Mutluluk, öyle küçük bir dünyadır ki bu koca evrende ararsan bulamazsın.Bazen bir gözyaşı damlasında, bazen başını okşayan bir elin parmaklarının arkasında,bazen bir denizkabuğunun arasında, bazen bir kahkahanın tam ortasında.Nerede,ne  zaman ve nasıl karşına çıkacağını asla bilemezsin.

Günün Sözü;

'İnsanların çoğu hayatlarının sonunda geriye dönüp baktıklarında molalarda yaşadıklarını görürler. Takdir etmeden ve zevk almadan geçip giden şeyin aslında hayatları olduğunu gördüklerinde şaşırırlar. Ve böylece umutlarla kandırılan insan ölümün kollarına koşar.'

Arthur Schopenhauer

Günün Şarkısı;

What It Is About Men – Amy Winehouse