"KARARTILAN MEDENİYET IŞIĞI:" KÖY ENSTİTÜLERİ !
Evet tahmin etmişsinizdir. Yıl olarak Köy Enstütüleri'nin kuruluşunun 63. kuruluş yıldönümü. Osmanlı yenilgisinin ardından düşman işgali altına giren Ülkemizin, Atatürk tarafından kurtuluşu sonrası ilan edilen Cumhuriyet'le başlatılan kalkınma hamleleri tüm yokluklara rağmen şevk ve heyecanla devam etmiştir.
Kalkınmanın en önemli ayağı olan insan eğitimiydi. İleri dünyayı yakalamak için geçtiğimiz "yeni yazı" ile hızla, Atatürk'ün dediği gibi, bağımsız yerli kalkınmamızı tamamlayarak "Muassır Medeniyetler seviyesi"ne çıkmalıydık. Atatürk'ün büyük gayretleriyle gelinen nokta gercekten iyiydi; "10.yıl Marşında"da belirtildiği üzere heyecan verici olmuştur. Bir Ulus
yeniden ayağa kaldırılıyordu. Ve Devrimler eşliğinde dünyada çağdaş ülkeler usulü Halk idaresi ile, Cumhuriyet'le herkesin katkısıyla, tam bağımsız ilermeye çalışılıyordu.
Tabii ki kolay olmuyordu. Eski sultanlık bakiyeleri "O" devirlerde rahat yaşayıp halkı düşünmeyenler sürekli engeller çıkardığı gibi yurdun çeşitli yerlerinde kışkırtmalarla
isyanlar çıkarabiliyorlardı. Çocukların okula gönderilmemesi hele kız çocuklarının hiç okutulmaması yönünde hurafecilerin ve bazı "Osmanlı bakiyelerinin" ailelere baskısı, sık sık olan sıkıntılardı. Bunları aşmak kolay olmuyordu.
Bu durumda şehirdekilerin okuma yüzdesi yükselirken, köydekiler askerde "Ali okulları"nda ancak okuryazar olabiliyorlardı.
İşte Cumhuriyetimiz kurulduğu gün; kendisini Türk köylüsüne borçlu hisseden Atatürk'ün "Köylü Milletin Efendisidir" özdeyişine sahip çıkan aydınlarımız M.E.B.Hasan Ali Yücel ve M.E.Genel müdürü İsmail Hakkı Tonguç elele verip, Köy Enstitülerini kurmuşlardır. Yeni Ulus için, Aydınlanma devriminin idealist en önemli adımı olan Köy Enstitüleri "Vatanımızın mayası Köylüdür" deyip kolları sıvamıştır. Hasanoğlan merkez olmak üzere ülkemizin dört bir yanına dağılan bu bilim yuvaları, aklı, fenni, çevresini görmeyi, sezmeyi, emeğin değerini hedeflemiş ve ünlü şair yazar ve binlerce çağdaş öğretmen yetiştirmiştir. Öğretmenlerimiz gittikleri her yöremizde, sadece öğrenci yetiştirmekle kalmamış, Köyü ve köylüyü kalkındırmak, aydınlatmak ve en önemlisi de "özgüvenli yurttaş" yetiştirme görevini üstlenmişlerdir. Anadolu köylüsü; batıdan doğuya, güneyden kuzeye, birlikte aydınlaşmayla; Fakir Baykurt, Mahmut Makal,Ü.Kaftancıoğlu Talip Apaydın gibi fikir ve yazın adamları ülkemize arman etmiştir. Ne yazık ki O günlerin gerici bakiyeleri ve Ülke çıkarları yerine kendi çıkarları ağır basan "Amerikan mandacılarının" siyasete baskısı, halkın içerisine nifak sokmaları neticesi lekelenmek istenmiş Köy enstütüleri 1953 de kapatılmış. Bu çabalar kenara itilmiştir. Buna karşı mücadele veren ve Işığını devam ettirmek isteyen "Aydınlar," ABD işbirlikçi siyasetçileri tarafından ya sürülmüşler, ya hapsedilmişlerdir. Bugünkü ABD ye "Kanka" olmanın, Ülkemizdeki Sosyo-Ekonomik geriliğin, Güneydoğudaki toprak reformunun yapılamayışı ve aslında.. terörün arkasında ağaların ve işbirlikçi sermaye olduğunun vs.. Bunların hepsi "Kırsalın ve Köyün Eğitiminin ve kalkınmasının engellenmesinden doğduğunu raporlar ve halk ortaya koyuyor. BDP milletvekillerinin çoğu ağadır, Beydir, Avrupa ve Batı illerimizde işletmeleri vardır?! Saygılarımla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.