KENDİNE MÜSLÜMAN

Ak Parti'nin ekonomi,yol ve sağlık dışında en iddialı olduğu konu,dindar nesil yetiştirme çabasıdır. İddialarında pek de başarılı oldukları söylenemez.

Olayları işine geldiği gibi değerlendiren,bakış açısını hak penceresine göre değil güç penceresine göre değiştiren bir gençlik meydana getirdiler.

Hükümetin yolsuzluk yaptığına inanmayanları bir kenara bırakıyorum.İnandıkları gibi davrandılar. Çok sevdiklerinden olabilir,yolsuzluk iddialarına inanmadılar.Fakat bir kesim var ki,hayal kırıklığını onlar da yaşadık.Yolsuzluk iddialarına inanan ve kendisini müslüman olarak tanımlayan çok kişi ''çaldılar ise çalıştılar,helal olsun.Ötekiler de çalıyordu.'' gibi değişik bir mantıktan baktılar olaya.

Hoş görülecek bir durum değil.Ama daha kötüsünü görünce yapacak bir şey kalmadı.Eski Bakan Egemen BAĞIŞ'ın,Bakara Suresi ile makara yapmasına Ak Parti'nin dindar!!! neslinden tek kelimelik tepki duymadık.

Oysa ki,aynı gençlik Önder SAV'ın hac ile ilgili sözleri karşısında ortalığı ayağa kaldırarak doğru bir eylemde bulunmuştu.Dinimize hakaret etmek  hiç kimsenin haddi değildir.

Konuşmalar montajdı diyenlere hatırlatalım.Egemen BAĞIŞ o günden sonra Cuma günümüzü kutlamadı.Konuşmanın diğer tarafındaki Metehan DEMİR gazetesinden kovuldu.

Saçmalamakta zirve noktasına ulaşan Kadir MISIROĞLU'nu hatırlayalım.Ne diyordu?''Yolsuzluk iddialarını doğru kabul ediyorum.Bir an için.Elimi koyuyorum.Bir tarafta amelen bir iki kusuru bulunan bir adam.Öbür tarafta evvela imanda kusurlu.Amelde ise sayısız kusuru olan biri.Ve benim bir üçüncü tercihim yok.Ben müminsem ,müslümansam,İslamın kaidesi gereği iki kötünün hafif olanı seçerim.Bir adam bu iddiaları kabul etse bile,O müslümansa bu İslami kaideye göre yine Tayyip Bey'e oy vermeye mecburdur.İman bunu emreder.İslam bunu emreder.Çünkü bir tarafta küfür var,küfür.''

Ak Gençlik yine suskun. Sen ne hadsiz bir insansın? Kimin imanlı kimin imansız olduğunu belirleme yetkisini nereden aldın, diye soran yok.Başka bir müslümanı küfür içinde olmakla itham etmenin caiz olmadığını bilmeyecek kadar cahil misin?diyen yok.

17 ve 25 Aralık tarihlerini darbe operasyonu ve hukuksuzluk örneği olarak niteleyenler,özel mahkemeler ile operasyon yapan polislerin hukuksuz olarak yargılanmasına ses çıkarmamaktadır.

Dinlemeler kanun dışıdır diyenler,kanun dışı göz altılar karşısında sus pus.

Her nerede yapılıyor olursa olsun,zulüm karşısında ses çıkarmak insanlık görevidir.Mısır ve Gazze'de masum insanların ölümüne tepki göstermek,meydanlarda Rabia işareti yapmak doğaldır. Ama vicdanlar siyasete göre konuşmamalı.

Mısır ve Suriye için meydanları dolduranların bırakın Türkmenleri,IŞİD tarafından kaçırılan kırk dokuz konsolosluk personeli için en ufak bir eylemde bulunduklarını görmedik.

Eski Başbakanlarımızdan Mesut YILMAZ'ın Aydın DOĞAN tarafından pijama ile karşılanması yakışık almayacak bir durumdur.Kimse Türkiye Cumhuriyeti Başbakanının karşısına pijama ile çıkamaz. Ak Gençlik yıllarca bu konuyu işledi.Aydın DOĞAN'a edilmedik söz kalmadı.Aydın DOĞAN'nın ''yanlış anlaşıldım.'' savunması itibar görmedi.

Hassasiyetleri güzel.Ama bir gün birisi çıktı.Mehmet CENGİZ.Bu milletin '' …..na koyacağız.'' dedi.Bir tarafta Başbakanı pijama ile karşılayan Aydın DOĞAN.Diğer tarafta milletin …..na koyan Mehmet CENGİZ.

Aydın DOĞAN'ı tefe koyan Ak Gençlik,sıra Mehmet CENGİZ 'e gelince sus pus.''Konuşmalar montaj'' savunmasına anında itibar ettiler.

Gelinen noktada gördüğümüz şudur.Ak Parti,dindar!!! müslüman nesil yetiştiriyor.İşine geldiği yerde avazı çıktığı kadar bağıran,işine gelmediği yer de sus pus olan.Sadece kendine müslüman gençlik…