Yazımın başlığında da bahsettiğim gibi kolayı zora çevirmek bu olsa gerek, sevgili Samsunsporlular. Tam 6 yıl oldu. Ne günlerdi değil mi? Fakat şükürler olsun ki hepsi geldi ve geçti, Süper Lig geri gelmişti. Samsunsporumuz geri gelmişti. Mükemmel üstü taraftarıyla trübün şovlarıyla oyuna baskılı başlayan takımımız, karşılaşmanın 12. dakikasında rakip sahada kullanmış olduğu korner atışının hemen peşine topu kaparak, kontraya kalkan ve bizi 4 e 2 yakalayan Gençlerbirliği'nin tehlikeli gelişen atağında kalacemiz Ahmet %100 lük golü çıkarmasaydı belkide daha ilk dakikalarda skor aleyhimize gelişebilirdi. Bu yüzden Ahmet'i tebrik ediyorum.
İlk 45 dakikada oynamış olduğumuz harika futbolun neticesinde sahanın yıldızı Fink'in akıl almaz, öldürücü gollük paslarıyla 15. 22. ve 38. dakikalarda goller de peş peşe gelince, çok şükür ilk yarı 3-0 üstünlüğümüz ile tamamlanmış oldu. Gelelim 2. yarıya. İlk yarıda atılan üç golün rahatlığı ile sahaya çıkan Samsunspor, 2. yarının hemen başında yemiş olduğu golle ve hocamız Petkovic'in daha maçın 62. dakikasında topu ileriye süren, topu rakip sahaya taşıyan, bana göre yanlış tercih olan Ekigho ve Savaş değişikliği sonrasında ileri çıkmakta zorlanmaya başlayan takımımız, birde bunun üzerine orta sahada Fink ile birlikte bir dinamo gibi çalışan Murat Yıldırım'ı da 82. dakikada dışarı alınca saha üstünlüğü de bir anda rakibe geçmiş ve Gençlerbiliği takımımızı bunaltmaya başlamıştı. Bunun neticesinde de 2. golü bulmakla kalmayıp, neredeyse beraberliğe ramak kalmıştı. Neyse ki maç da 3-2 lik skorla tamamlanmış takımımız sezonun ilk maçında kendi saha ve seyircisi önünde üç puanla tanışmış oldu. Yazıma son vermeden önce hocamız Petkovic'e küçük bir hatırlatma yapmak istiyorum: "Hocam, lütfen oyuncu değişikliklerinde ve oyunu okumakta daha dikkatli olmanızı sizden diliyor, haftaya İstanbul'da oynayacağımız zorlu Galatasaray maçında da takımımıza başarılar diliyorum."