Üç mescidin ziyâret edileceği Peygamberimizin tavsiyesidir. 

Bunlar,  Mescid-i  Haram,  Mescid-i Nebevi ve Mescid-i Aksa'dır. 21-24 Mart tarihleri arasında Kudüs ziyareti
yapacağız, 22 Mart günü Cuma namazını Mescid-i Aksa'da kılacağız. Kendi firmamızla yapacağımız bu
organizasyonda seri bir şekilde dini ve tarihi değeri olan diğer mekânları da gezip, görüp, ziyâret edeceğiz. 

Kudüs önemlidir, Filistin önemlidir, Gazze önemlidir, Mescid-i Aksa önemlidir. Tarihimizde, ceddimizin
Filistin'le ilgili bir çok hatıraları ve yaptığı fedakârlıkları vardır.

Filistinlilerin özgürlük mücadelesi yüzyıllardır devam ediyor. İnsanlık tarihi ile eşdeğer bir yerleşim bölgesi
olan Kudüs; sürekli olarak Hak-Batıl mücadelesinin merkezi olmuştur.  En huzurlu günlerini Osmanlı idaresi
döneminde yaşayan Filistin halkı, milletimize hep şükran ve özlem duymuştur. 

Kudüs de tarih boyunca müslümanların sevdası ve rüyası olmuştur. İlk kıblenin Kudüs'de olması, Miraç
hadisesinin Kudüs'de Mescid-i Aksa'dan gerçekleşmesi ve İsra suresinin ilk ayeti ile Mescid-i Aksa çevresinin
mübârek olduğunun vahiyle bildirilmiş olması, tüm müslümanları Kudüs sevdalısı yapmıştır. 

Aşağıda sunduğumuz örnek müslümanların Kudüs sevdasını anlatmak için yetecek etki gücüne sahiptir. 
"Haleb'te bir marangoz varmış..
Öyle sıradan biri değil ama, adam gibi adam.
"Kudüs esir, Mescid-i Aksa tutsak" der, dertlenirmiş
hep..
Dertlenmekle kalmamış ama "Ben Kudüs için ne
yapabilirim?" in düşüncesi sarmış yüreğini..
Öyle ya basit bir marangozmuş O, ne asker ne de
komutan..
Düşünmüş..
Düşünmüş..
Sonra demiş ki: Madem ki marangozum, o zaman
kendimce, elimden gelenin en iyisini yapmalıyım Kudüs
için!
Hemen kolları sıvamış ve en güzel işçilikle harika bir
minber yapmış Mescid-i Aksa için..
Öyle ki dillere destan olmuş bu marangozun minberi..
Ünü taa Irak'a kadar ulaşmış..
Ve bazıları sormuşlar Marangoz'a:
-Yahu sen yaptın minberi ama kim götürüp koyacak
Mescid-i Aksa'ya?
Demiş ki Marangoz:
-Benim elimden gelen minber yapmaktı, en güzelinden
ve yaptım! Elbet bir komutan çıkacak ve onu yerine
koyacaktır inanıyorum!
Vee.. Tikrit sokaklarında koşturan 4-5 yaşlarında bir
çocuk o zaman Selahaddin Eyyubi..
Duyar bu minberin hikayesini ve der ki:
Ya Rabbi vallahi de billahi de bu minberi ben koyacağım
Mescid-i Aksa'ya nasibeyle!
Bu kadar aşkla yola çıkılır da hiç Allah muvaffak etmez
mi?
Hem nasıl bir aşık hem nasıl bir delidir O ah!
Kudüs alınana kadar gülmez hiç..
Aksa esirken kendine ev tutmaz çadırda yatar fethe
kadar..
Ve.. Evet Selahaddin Eyyubi koyar minberi Aksa'ya
O meşhur minberin 67' lerde yandığı söylenir..
Hissemiz bu kıssadan:
Sen yeter ki minberini yap!
Rabbin Selahaddinleri yollayacak elbet."

Bu kadar ince duygulara sahip sevenleri olan Kudüs, Müslümanların imtihan alanıdır. Cihad'ın yapılacağı bir çok yer vardır ama bunun için ortak merkez Kudüs'tür.

Her bir müslüman eliyle, diliyle, malıyla, canıyla bu cihada katılacak, Rabbının rızasını kazanacaktır.
Elinden hiçbir şey gelmeyenler de buğuz edip, Allah'a dua edeceklerdir.

Kudüs davasına ve  söz konusu işgale duyarsız kalanlar ise, imanını ve samimiyet duygularını sorgulayacaklardır.