KURBAN!

Dün biz "Facebook" başlığıyla yazmıştık. Yaygın basında da çıktı haberi "Şarkı paylaştı, memurluktan çıkartıldı" diye. Bazı yerel gazetelerimiz de haberi manşetlerine taşıdılar haklı olarak. Hani o, Samsun'da sağlık ocağında hizmetli Erol Ceylan var ya işte o.

Yakakent İlçesi'nde Sağlık Grup Başkanlığı Toplum Sağlığı Merkezinde 15 yıldır hizmetli olarak görev yapan 2 çocuk babası, 43 yaşındaki Erol Ceylan, 17 Eylül 2010 tarihinde facebooktaki sayfasında ünlü sanatçı Volkan Konak'ın bir televizyon kanalında yaptığı programda söylediği, 'Eledim eledim' türküsünü klibini işyerindeki bilgisayardan paylaşmıştı hani. Meğer Erol Ceylan'ın söz konusu fiili, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125 inci maddesinin E bendinin (a) fıkrasında yer alan (ideolojik veya siyasi amaçlarla kurumların huzur, sükun ve çalışma düzenini bozmak) hükmüne uyuyormuş. Ve bu hükmün uygulama yetkisi de Yüksek Disiplin Kurulu'nun görevi olduğunu" belirtilerek dosyanın Sağlık Bakanlığı Yüksek Disiplin Kuruluna gönderilmesine karar verilmiş. Sağlık Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu Başkanlığı da yeniden savunmasını istediği Erol Ceylan'ı 4.06.2011 tarihinde Artvin'e göndermiş. "Türk Milletini ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Aşağılama" suçlarından hakkında Alaçam Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmuş. Alaçam Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yaptığı inceleme sonucunda 12.05.2011 tarihinde Erol Ceylan hakkında suçlamalarla ilgili kovuşturmaya yer olmadığına karar vermiş. Ancak, buna rağmen Sağlık Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu 20.07.2011 tarihinde yaptığı toplantısında "657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125 inci maddesinin birinci fıkrasının (E/b) bendinde düzenlenen (siyasi veya ideolojik amaçlı bildiri, afiş, pankart ve benzerlerini çoğaltmak, dağıtmak)" kapsamında olduğu değerlendirmesi yaparak, Erol Ceylan'ın Devlet Memurluğundan çıkarılmasına karar vermiş.
Yani devlet, gücünü memuru Erol'a göstermiş oldu. Devletin gücünü gören Erol Ceylan

İŞTE BAŞKAN

"Ben ısrarla turizmden bahsediyorum, belki bazıları fazla tekrarladığımı düşünüyorlar. Bilerek yapıyorum, toplumun şartlanmasını ve yatırımcının bu konudaki kararlılığımızı anlamasını istiyorum.

Meyvelerini almaya da başladık. Bir hayli yoğun ilgi var, yeni yatırımlar ya da dönüşümler için, otelinden pansiyonuna kadar. Atakum'un turizm potansiyelini sadece Samsun ve ilçeleri olarak düşünmüyoruz, Sivas, Tokat, Amasya ve Çorum ilk hedef kuşağındaki iller. Öyle bir yapılanma planlamalı ve gerçekleştirmeliyiz ki, bu illerin halkı Atakum'a gelebilsin ve son derece temiz bir ortamda keyifli günler geçirip kentine dönebilsin. Belki bu başlangıçta hafta sonu turizmi şeklinde olacaktır ama zaman içerisinde bütün bir yaz sezonuna ve sonralarına niye kaymasın? Tatille başlayıp alışveriş ve eğlenceyle niye zenginleşemesin? Günlük hesaplarla, yarını kurtarma taktikleriyle zaman kaybedemeyiz. Biz Türkiye'nin bir çok ilinden daha büyük ve büyümeye hepsinden çok daha açık ve aday bir ilçeyiz. Samsun'un geleceği burada olacak. Biz bu kentin ve Sivas'tan, Tokat'a, Çorum'dan Amasya'ya kadar bir hattın da çekim merkeziyiz. Buna göre hazırlanacağız. Bugüne kadar hiç negatif politika yapmadım, hiç kötümser olmadım. İnançlı ve iddialıyım. Geleceğin Atakum'una inanıyorum.

Biz bunu başaracağız ve bu Samsun'a da yansıyacak...Bizim ilçemize dışarıdan gelenler Atakum'un tablosuna bakıyorlar. Tabloyu gerçekten çok beğeniyorlar. Atakum'un nasıl bir gelişme içinde olduğunu görüyorlar. AKP milletvekilleri bile bütün samimiyetleri ile şehirden 10-15 gün uzakta kaldıklarında Atakum'da mutlaka değişim olduğunu, gelişme olduğunu söylüyorlar.Kimileri de Atakum'un böyle gelişim içinde olduğunu görmekten korkuyor. Vizyonumuz çok büyük. Eğitimde, Sağlık Merkezi olmada ve çevreye duyarlı kalarak üretimde çok kararlıyız. 2010 yılında asfalt, yol, otopark, kültür ve spor evi, hamam, sauna, pazaryerleri, düğün salonları, köprüler, piknik alanları ve çevre düzenlemeleri ile belediye mücavir alanlarında kamulaştırma imar planı ve uygulaması yaptık. Büyükşehir Belediyesinden sonra en büyük makine parkına sahip belediyeyiz. 2 bin 500 metrekarenin üzerinde bir alanda kurulu şantiyemizde durmaksızn çalışıyoruz...bu benim büyük hayalim. Bunu şu an askeriye ve yetiştirme yurdunun bulunduğu alanda gerçekleştirmek istiyorum. Çok prestijli ve Atakum'a değer katacak, kentin geleceğine yönelik bir proje olacak. Ancak bu hayali gerçeğe dönüştürmek için yalnızca benim çabam yeterli değildir. Şehrin siyasi ve idari yetkililerinin de projeye sahip çıkmaları ve destek vermeleri gerekmektedir. Bunun için herkesle görüşüyorum. İktidar milletvekilleriyle, kentin valisi ile, herkesle ama herkesle görüşerek Atakum'a önemli bir alan kaandırmak gerekliliğini söylüyorum. İlçemizin geleceğine yönelik en büyük projelerden birisi olarak gördüğüm 'Kent Meydanı ve Yönetim Merkezi' rüyalarımı süslüyor. Yaşar Doğu Yetiştirme Yurdu ve İl Jandarma Komutanlığı'nın bulunduğu alan bu iş için idealdir. Ancak benim gücüm bu projeyi gerçekleştirmeye yetmez. Samsun'u seven ve geleceğini düşünüp, katkı vermek isteyen herkesin bu projeye sıcak bakacağına ve onaylayacağına inanıyorum..." Evet bunları Atakum'un Belediye Başkanı Metin Burma söylüyor. Bu sohbeti bizim 12 ve 13'üncü sayfalarımızda okuyun. Önemli bilgiler var zira..

BAKKAL!

Samsunspor'un başında iki idmana çıktıktan sonra ilk sınavını Fenerbahçe karşısında veren ve galibiyet sevinci yaşayan teknik direktör Mesut Bakkal, bir spor gazetesine konuşmuş. Maç öncesi futbolcularıyla yaptığı konuşmayı anlatan Bakkal, "Onlara 'içinizdeki futbol heyecanını çıkarın, bıkmışlığı bir kenara atın. Samsunspor forması ağırdır, taşımak şereftir. Taraftarı göz önüne getirin, çıkın oynayın, korkmayın. Fenerbahçe çok iyi ama yenilmeyecek bir takım değil. Bizi hafife alabilirler, iyi değerlendirmeliyiz' dedim. İki günde ancak bunları yapabilirdik. Bir maça sadece idmanla, koşmakla hazırlanmaz. Psikoloji de çok önemli. Bu takım ligde kalmalı. Herkes buna inansın. Biz bu lige yakışan takım olduğumuzu ispatlayacağız" ifadelerini kullanmış. Bizden de sadece maç yazan bir spor yazarı da yazı gönderdiği gazetede "Bir teknik direktörün sahaya yansıması, en çok yüzde 20 derler.

Ama Mesut Bakkal'ın Samsunspor'a etkisi yüzde 50'ydi. Zira, sahadaki Samsunsporlu futbolculardaki en büyük değişiklik, kendilerine olan inancıydı..." gibi şeyler yazmış, etki ölçer aygıtına bakarak!.. Etkinin ölçüsünü bilemeyiz de Mesut Bakkal'ın Samsunsporumuzu grosmarketlere karşı dimdik ayağa kaldıracağına mutlak nazariyle bakabilirsiniz! Biz Sayın Bakkal'a başarılar diliyoruz. Pazartesi işi seriye bağlayalım mı arkadaşlar?

CÜZDANINIZI DÜŞÜRDÜNÜZ

Kadının biri saat kulesinin hemen önünde cüzdanını düşürmüş.
Bunu gören Temel hemen koşmuş arkasından. Tam kadına yetişmiş ki,
kadın bir belediye otobüsüne binmiş. Bizim Temel de arkasından aynı
otobüse arka kapıdan atlamış. Yolcuları yara yara kadının yanına gelmiş,
"-Hanımefendi saat kulesinin önünde cüzdanınızı düşürdünüz" demiş.
"-Ayyyi, çok teşekkür ederim" diye cevap vermiş kadın. Çantasını kontrol ettikten sonra da müthiş sevinerek
"-Peki cüzdanım nerde?"
Temel, "-Söyledim ya saat kulesinin önünde düşürmüştünüz"