Leonardo da Vinci’nin “Son Akşam Yemeği” Eseri Hakkında

Son Akşam Yemeği, Sanat Tarihinin şüphesiz en meşhur resimlerinden biridir. Bu hafta ise Leo Perutz’un “Leonardo’nun Yahuda’sı” adlı eserini okuduktan sonra “Son Akşam Yemeği” hakkında yazmak istedim. 
15. yüzyılda Milano’da Duke Lodovico Sforza’nın isteği üzerine Leonardo da Vinci tarafından yapılmış fresktir. 
Bu tabloda ne anlatılmak istendiğine gelinirse, Hristiyan inanışına göre, İsa Mesih’in askerler tarafından tutuklanmasından bir gün önce havarileri ile yediği son akşam yemeğini ifade eder. 
Bu olaydan, Yuhanna kitabına göre kısaca bahsetmek istiyorum. “Havariler sofranın nerede hazırlanacağını sordular. İsa onlara, yemek yiyecekleri evi söyledi. Akşam olduğunda hepsi evde toplandı. Bu sırada on iki havarilerden olan Yahuda İskariot, Hz. İsa’yı öldürmek isteyen baş rahiplere, otuz gümüş karşılığında Hz. İsa’yı ele vereceğine dair söz vermişti. Bu yüzden de uygun bir fırsat kolluyordu. 
Hz. İsa hep birlikte yemek yerken şöyle dedi; ‘Size derim ki, içinizden biri beni ele verecek.’ 
Çok üzülen havariler telaşlanarak; ‘Ben miyim?’ diye sormaya başlarlar. 
İsa şöyle cevap verir; ‘Benimle birlikte sahana ekmek banan biri, bana ihanet edecek. Tanrı’nın oğlu alnına yazıldığı için gidiyor ama Tanrı’nın oğluna ihanet edenin başına gelecekleri düşünün! Hiç doğmasaydı onun için daha iyi olurdu.’ 
İşte o zaman Yahuda İskaryot; ‘Ben miyim?’ dediğinde İsa; ‘Ağzınla söyledin’ der.’”  (Matta,26:14-25’inci bölümde geçmektedir.)
Leonardo da Vinci’ye dönersek, Leonardo’nun bu figürleri daha önceden bir kağıda çizdiği biliniyor. Fakat başlangıçta düşündüğünden farklı bir çizim yapmış. Mesela Yahuda’yı önce masanın karşısına oturmuş şekilde çizmiş, ama sonrasında bütünlüğü bozduğu için farklı bir yere çizmiş ve Yahuda, ilk çizimlerde şimdikine göre daha genç görülüyor. Bu da Leonardo’nun aklında net bir tablo olmadığını, kararsız olduğunu gösteriyor.
Okuduğum bu kitapta ise Son Akşam Yemeği eserini uzun bir zamanda tamamlayamamasının sebebi Yahuda’nın yüzünü resmedeceği, esinleneceği bir model bulamamış. Hatta Leonardo da Vinci her bir havari için gerçek bir model kullanmış. Söz konusu olan Yahuda için Milano hapishanelerinde gerçek bir suçlu aramış. Şehirdeki en kötü insanların peşine düşmüş ama Yahuda gibi kötü olanı bulamamış. Diyeceksiniz ki; “Nasıl ya o zamanlar hiç mi kötü biri yok?” Haklısınız ama Leonardo da Vinci, Yahuda’nın karakterini “kendi sevgisine ihanet edecek kadar kibirli” olarak tanımlamış. Yani hırsız, katil vs. aramıyordu, kibirli birini arıyordu. Sonra zaten Yahuda gibi sevgisine ihanet eden biri ile tanışıyor ve Son Akşam Yemeği tablosundaki Yahuda’nın temsili suratı oluşuyor. 
Peki bu tablo neden bu kadar popüler?
Tarihin bize ulaştırdığı en gizemli eser birbirinden esrarengiz sırlar saklamaktadır. Leonardo da Vinci, resim haricinde matematik, doğa, uçan makineler, geometri, astronomi, anatomi ve mimarlık gibi alanlarla ilgilenen çok yönlü bir sanatçı kişiliğe sahiptir. Onun bu alanlardaki bilgilerine ait izleri yaptığı eserlerde bulmak mümkündür. Mesela Son Akşam Yemeği eserde İsa ve Magdalılı Meryem arasındaki V açının bir pagan sembolü olduğuna ve gizlenen müzik notalarında olduğu söylenir. Bu eserde aynalama yöntemi ile kendi resmi bile olduğu söylenir. Mona Lisa eserinde ise bu kadın üzgün mü, mutlu mu, gülüyor mu, kırgın mı anlamıyorsunuz. Çeşitli eserlerinde karşılaşabileceğimiz bir durum. Senelerce araştırılan ve yorumlanan resim üzerine sayısız komplo teorisi üretilmiş ve birçok kurgu esere ilham vermişti. Hala da bu gizemleri bulunamamış. Bu da onun kaçınılmaz bir deha olduğunu ortaya koyuyor. 
Peki “Yahuda’ya ne oldu, Hz. İsa onu affetti mi?”Derseniz; İncil’e göre Yahuda’nın bağışlanmadığını ve cennette bir yer edinemediğini açıkça belirtir. Zaten Hz. İsa’nın affetmediğini, Son Akşam Yemeği’ndeki sözlerinden belli oluyor. Leonardo da Vinci’ye göre ise; “İsa onun kıskançlığı ve fesatlığını affederdi. Bunlar insanın doğasında vardır. Ama Yahuda, Hz İsa’yı çok fazla sevmek zorunda kalacağını anladı ve kibri buna izin vermedi, ihanet etti. İsa ise Yahuda’nın günahını affetmedi.” Der. (Leonardo’nun Yahuda’sı adlı kitapta geçmektedir.) Neyse Yahuda’ya gelirsek yazılanlara göre Romalılar, İsa'yı çarmıha gerip öldürdükten sonra, yaptığı hainlikten ötürü pişmanlık duymuş, vicdan azabı çekmiş ve en sonunda kendini asarak intihar etmiş.
İhanet dediğimiz kelime yıkıcı ve yakıcı bir duygudur. Çoğunlukla en yakınınızdan, en sevdiğinizden gelir. Ne demişler; ihanetin büyüklüğünü belirleyen ihanet edenin ihanet ettiği kişiye olan mesafedir. En büyük ihanet en yakından gelir. Hiç beklemediğiniz bir şekilde olur. ihanet sinsidir, arka planda kendini hazırlar ve sizi zamanı geldiğinde vurur. Ama en çokta insanı ihanetten çok ihaneti beklemek yıpratır. 
Sözlerime William Shakespeare’in sevdiğim sözü ile bitiyorum “İhanete uğramanın acısını yalnızca hainler bilir.''Hepinize iyi günler diliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tuğba Tonya Arşivi
SON YAZILAR