Ülkemizdeki işsizlik sorunu yıllar var ki devam ede  gelmektedir, fakat AKP iktidarı öncesindeki hükümetler, Özal hükümeti dışında parlemento çoğunluğunu yeteri kadar sağlayamamıştı. Özellikle de programlarında, toplum merkezli sosyo-ekonomik politikaları olan partiler iktidara gelememişlerdir. Bazı halkçı söylemleri olan programları genelde, sosyal makyajlı partiler, dönem dönem iktidara gelebilmişlerse de parlementoda çoğunluğu sağlayamadıkları için ortaya koydukları sosyal ve ekonomik politikalar koalisyon birlikteliğinde yürümemiştir.

        Yine de parlemento içi ( CHP SHP DSP) veya parlemento dışında ( Sosyalist Parti ve TKP partileri gibi) birey ve sermaye merkezli olmayıp; sosyo- ekonomik veya yarı sosyo- ekonomik politikaları olan partiler kısa ve çok kısa zaman iktidarda kalsalarda  toplumumuz için büyük katkı ve faydaları olmuştur. Geçmişteki çalışma ve sosyal hayatımıza baktığımız zaman çalışanların işçi haklarının çoğulcu ve katılımcı demokrasinin emeğin, insan haklarının, tam bağımsızlığın savunucusu olmuşlardır.

          Liberal sermaye yanlısı halkın vergilerini kendi yandaşlarına veya beceriksiz ülkesine değil kendi sevdasına çarçur eden teşebbüslere aktaran; kapitalist anti- sosyal partilerde bile sosyalizasyon politikalarına yer vermelerine yol açmışlardır. En azından ülkemizde sosyal patlamayı önlemişlerdir.

         AKP en uzun dönem iktidarda kalan partidir. Daha önceki yıllarda da özel sermaye destekli ve sağcı muhafazakar partiler iktidarda kalmışlardır. Fakat; ülke kalkınmasına karma ekonomiyle yetersizde olsa fabrikalar ve devasa kurum ve kuruluşlar kazandırmışlardır. Şu anda ülkemiz yeterli imkanlara ve halk tarafından verilmiş tam yetkiye sahip iktidar olan AKP tarafından 8 yılı aşkın süredir yönetilmektedir. Hala önemli bir yatırım ortada yoktur. Şimdiye kadar yapılan kurum ve kuruluşların iktidar tarafından satışı devam etmektedir.

         Bu iki seçim dönemi gibi uzun zamanda, bırakınız sadece halk için, bırakınız sadece toplum paydaşlığı için program içeren sosyalist partileri bırakın sosyal demokrat partileri ki;  geçmişteki karma- ekonomiyi uygulayan ve en azından muhalefete kulak veren hukuka saygılı liberal demokrat bir parti bile ekonomik istikrara ve kronik işsizliğe sosyal patlama yolundaki toplumu, kavgaya dövüşe cinayetlere intiharlara sebebiyet vermezdi.

         Toplumuzda en azından “zihniyet ayrımı” yapmazlardı. Sonuç olarak; AKP iktidarı ülke sorunlarını halının altına süpürmektedir. Yaptığı” taraf ve zihniyet ayrımı” ile birlikte kendisini bir tarafa koyarak zihniyetinin dışında kalan kesimleri diğer tarafa koymaktadır.

         Bu durumda devlet imkan ve hizmetlerini taraflı kullandırmaktadır. Yoksul fakir ihtiyaç sahibi işsiz kalan tarafsız toplum kesimlerini kendilerinde oluncaya kadar “sosyalizasyon politikalarıyla” idare etmektedir. Sigortasız ve güvencesiz kılmaktadır.

         Bir an önce ülkemiz adına AKP iktidarı gitmeli, en azından “zihniyet ayrımı” bitmelidir.

Saygılarımla.