Milli Aylar ve lafazan lar!
Samsun'un bakan olmuş Milletvekillerinden birine, yurtsever bir vatandaş medeni bir cesaret göstererek, şehit cenazelerinin gelmemesini istemiş ve bakan şu cevabı vermiş; "şehit cenazelerinin gelmesi terörle mücadeleye devam ettiğimizin bir göstergesi, esasında" demiş. Bu nasıl bir düz mantık cevaptır? O zaman şöyle karşılık alırsın benden; "ŞEHİT CENAZELERİNİN GELMESİ, AKP hükümetinin tüm üyelerinin, terörle mücadelede "açılımcı" politikalarının başarısızlığının göstergesi, esasında" derim, isabetli bir mantıkla! Haklısınız; dokunmazlık zırhı arkasına sığınıldıkça "lafazanlar" ayaküstü konuşmayı severler ve iki cümle atarak karşılıklı demokratik bir oturumdan kaçınırlar. Esasında benim, bakan gibi bir görevim olsa, şu milli ayları en iyi şekilde değerlendirerek, her halihazırda halkıma, 19 mayısın, 30 ağustosun, Cumhuriyet'in ve temel kazanımlarımızın hikayesini bir, bir anlatırım. Bu asli görevimi hiç aksatmadan yaparım ki, ayrıştırıcı ve işgalci emeller fırsat bulmasın. Tabii ki, ben milletvekili bile değilim. Zaten bu adaletsiz seçim sistemiyle olmak da istemem.
Sadete gelelim ki, efendim 30 ağustos zaferini kutladık birkaç gösteri uçağı, resmi mesajlar ve yetersiz törenlerle... Şükran borçlu olduğumuz 9 eylül düşmanın geldikleri yerden denize dökülmesi. Hani; Mustafa Kemal "geldikleri gibi giderler" demişti!
İşte sözünü yerine getiren Mustafa Kemal ve ordularının kuzeye yöneldiğini gören işgal kuvvetleri ikinci bir Çanakkale, ikinci bir İstanbul fethinin kanlı yenilgisinden korktular.
İtalyanlar, Fransızlar, koşulsuz çekildiler. İngilizlerle girdiğimiz "Mudanya mütarekesinde Yunanlıların da yenilgisiyle sonuçlanan "Lozan antlaşmasını" imzalamakla sınırlarımızı da çizdik. Esasında bu antlaşmayla "Mağlup olmamış bir devlet ve mağlubiyet tatmamış bir lider doğmuştu.
Antiemperyalist bir devlet olan TÜRKİYE CUMHURİYETİ mazlum milletlere örnek olmuş, Mustafa Kemal önderliğinde saltanat kaldırılmış, hiç borç alınmadan yerli kalkınma başlatılmış, tarımda, sanayide atılımlar, fabrikalar. Kazma kürekle imeceyle bir milletin alın teriyle yapılan yollar ve uzayıp giden demiryolları. Alfabesinden, kültürüne, sanatına, her bir şeyi ile iktisadi ve şekli, bağımsız ve barış içinde galip bir devlet bırakmıştır.
Ve bu "devrimler" halkımıza anlatılmalı, BİR MİLLET VE DEVLET borçlu olduğu yaşam öyküsünü bilmeli ve kuşaktan kuşağa anlatmalıdır.
saygılarımla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.