Kültürel değişimin en hızlı biçimde yaşandığı günümüzde, yetkililerin de ellerinde gelen bütün kamu imkanları ile, bu değişime güç verdikleri görülmektedir.

Şehrimiz Samsun’da, Amazon, antik Samsun perdesi arkasındaki Amisos ve Samsun tanıtım broşürlerindeki PONTOS, görüntüleri ve Atakum kiliseleri, Tekkeköy Belediyesinin yıkıntı kiliseleri imarı, şu anda basına yansımayan, AB. Fonlarıyla başka kilise onarımları, bizi birilerinin, ÖZÜMÜZDEN uzaklaştırıp, yüzyıllardır Misyonerlik adı altında toplanan, bir tuzağın içine itildiğimiz izlemini vermektedir.

Türklerin 1071 de,  Anadolu’ya gelişi gününden itibaren bugüne kadar devam eden, batının Türk  ve Müslüman düşmanlığı, değişik biçimlerde tarihte. Haçlı seferleri olarak, 1-2 Dünya, İstiklal savaşlar olarak kendini göstermiştir. Günümüzde Amerika eski Başkanı Corc Pust’ un,  İrak için, Fransız Cumhurbaşkanı Sarkozinin Libya için, HAÇLI SEFERİ ifadesini kullandıkları unutulmamalıdır.

1930 lu yıllarda, Misyonerlerin önde gelen isimlerinden, Z. Wemer, Kudüs’ün,  Zeytin dağı’ nda toplanan misyonerlik kongresinde, bugünkü oluşumları, değişimleri anlayabilmemiz için, tarihi bir vesika olarak çıkan beyanları, dikkat çekicidir.

“Hıristiyan devletlerin, sizden İslâm ülkelerinde yerine getirmenizi istediği asıl görev. Müslümanların Hıristiyan yapılması değildir. ASIL GÖREVİMİZ MÜSLÜMAN ÜLKELERDEKİ NESİLLERİN DİNİNİ ÖĞRENMESİNE MANİ OLMAK. ÖNCELİKLE ONLARI DİNLERİNDEN SOĞUTMAK ve UZAKLAŞTIRMAKTIR ve SİZLER BU ÇALIŞMALARINIZLA İSLAM ÜLKELERİNDEKİ EMPERYALİST HAREKETİN ÖNCÜLERİ OLACAKSINIZ. BÖYLECE MÜSLÜMAN HALKLARIN GENÇ KUŞAKLARI EMPERYALİZMİN ONLARA SUNDUĞU FİKİRLERİ BENİMSEYECEKTİR. BU SÜREÇTE KUŞAKLAR, CİDDİ KONULARA HİÇ İLGİ GÖSTERMEYEN, ANCAK AMAÇSIZ KENDİ ÇIKARINI GÖZETEN VE İSTEKLERİNE KAVUŞMAK İÇİN HERŞEYİ YAPMAYA HAZIR HALE GELECEKLERDİR.”

Bu ifadeler ile günümüz insan tiplerine baktığımızda, bu Misyonerlik faaliyetlerin ülkemizde etkilerini, MODERN’LİK-ÇAĞDAŞ’LIK-Batı’lılık-ÖZGÜR’LÜK- Laik’lik başlıkları altında nasıl şekillendiği görmek mümkündür.

Kültürel değişimi belli nispette oluşturan bu akımlar, ülkemizde ikinci bir çalışma aşamasına girerek,YIKINTI  Kiliselerin tarihi eserleri korumak bahanesi ile yeniden imarı çalışmalarına girmeleri, olayın hangi boyuta ulaştığını görmek bakımından ilgi çekicidir.

Basın ve yayında, beyin yıkama sistemi gibi, insanlarımızın, Milli benliğine, İnanç değerlerine var güçleri ve en şeytani usullerle musallat olanların, kime-neye hizmet ediyorlar sorgulaması ile karşı, karşıya olduklarıdır.

Bunların yansımalarını, sokaklarımızda İnsan tiplerini görerek, işin nereye kadar vardığını görmemenin de,  bakar körlük olacağı gerçeğidir. . .