12 Eylül 2010 de yapılan Referandum'un üzerinden on ay geçti..12 Haziran 2011 Genel seçim üzerinden bir aylık süre geçti..

Tamam AKP her ikisinde açık ara önde.Seçmenin %50 sine yakını, yani her iki kişiden birinin oyunu,tercihini almış oluyor..

Şimdi kalkıp ,sabah akşam Muhalefetin yüzüne çemkirmenin,kendisine oy vermeyenlerin başına takaza olmanın ne alemi var!.

Düşünebiliyor musunuz.Yolda iki adam karşılaşıyor.Selamlaşmadan AKP'li olan öbürüne :”sen neden AKP'ye oy vermedin “diye, kavgaya tutuşuyor..Sevindirik bir durum.Kendini her an,her fırsatta öne çıkarmak,muhalefete karşı ileri geri laflar etmek,abes bir tavır.

Tipik örneği.AKP'li bir ilçe Başkanı'ndan gördük/okuduk.Parti teşkilatları ve milletvekilleri sürekli vatandaşın arasında olduğundan bahisle “Muhalefetten hiç kimsenin olmadığını” iddia ediyor..

“Yoksalar !” seçimlerde “oldukları” kadar oy aldılar. Mecliste temsil edildiler veya edilemediler.Bunun AKP'ye zararı ne?

Tut ki top yekun vatandaşla berabersiniz ,esnafın kapısında nöbettesiniz Esnafın dükkan kirasına,kredi borcuna,günlük/aylık cirosuna ,borç/ alacağına ne katkınız olacak.

Boş sözler bunlar!..Gündemden rol çalmak için yapılan beyhude çabalar.

Adama sorarlar , 2009 Yerel seçimlerde İlkadım Belediyesi'ni MHP'ye ,Atakum, ,Tekkeköy belediyelerini CHP'ye kaptırırken teşkilat ve vekilleriniz tatile mi çıkmışlardı?

“Ortalıkta olmayanlar ”nasıl kazandılar?.Nerde kaldı sizin “en iyi performansınız”? “Ziyaretleriniz”…Demek ki kar etmemiş..Beylik sözlerin anlamı değil,asıl içeriğinin dolu olması önemlidir.Yöneticilerin liyakatı ve kariyeri bunu gerektirir..

AKP'liler hala Muhalefetle didişmekte …Yetkili ve etkili isimler hala Muhalefete karşı ukalaca tutum sergiliyor.Kararsız ve tarafsız vatandaş,haliyle İktidar mı Muhalefette, Muhalefet mi İktidarda sorusunu içinden geçiriyor.

Ağızda dilim var ,kemiği yok diye ulu orta sallamak popüler siyasette sıkça rastlansa da az çok elifi mertek yerine koymayanlar, bu tür söylemleri ciddiye almıyor.

Nedense İktidar cephesinde “Kaçırılan 3 askerin” akıbeti sorgulanmıyor.Şike olayları kadar gündemde tutulmuyor…

13 Askerimizi Hakka uğurluyoruz .Kuyruğu kıçının arasında biri çıkıp ,”alevi kökenli” evladımızın şahadetine dil uzatıyor! Ama zekerini öptüren iffetsiz,din bezirganına ağzından tek kelam çıkmıyor!!!

PKK bas bas bağırıyor.”Türkiye'nin her yerindeyim” Güney Doğu'dan Bölücü ses :”coğrafyamızda yaşayan herkesi Demokratik Özerk Kürdistan' lı olarak tanıtmaya davet” ediyor…

Sıcağı sıcağına bir haber düşüyor ajanslara..Katiller, Amasya ili, Boğazköy beldesi kırsalında güvenlik güçlerimizle çatışıyor,Beyefendi kalkmış oturduğu koltukta ,”Muhalefet nerede?” havası atıyor!

Geçtik onu .Mikrofonu eline alan,kalabalıkta kameranın kırmızı ışığını gören kendinden geçiyor..Seçim sarhoşluğu içinde gözleri bir şey görmüyor..Bakanı da bakmayanı da böyle.Kırkpınar'da sanırsınız!.

13 Şehidimizin ardından İçişleri Bakanı'nın dediğine bakın.Tevilini okumadık.Malum ya sıkışınca “yanlış anlaşıldım.Ben öyle demek istemedim.Sözlerimi cımbızlamışlar “mazereti hazırdır.Sn.Bakan ,olayda şehit düşen askerlerin ölüm sebebi hakkında kanaatini şöyle açıklıyor:”Netice itibarı ile yanmıştır.”-sanki ocakta yemek pişiyordu!-” Sebebini araştırmak,sebebini söylemek bir şey ifade etmiyor.”Fesuphanallah!.

Bu lafı bir Muhalefet lideri,vekili söylese çoktan defe koymuşlardı.Linç etmişlerdi! Allah aşkına Beyefendinin söylediği “bir şey ifade ediyor” mu?…

Tek bu mu?Al birini vur ötekine.Söyleyenin taşıdığı kisve malı satıyor.Çürük çarık olsa da %50'nin dayanılmaz cazibesi ,hafifliği var işte!

Eski bakan Sn.Mustafa Demir,”Samsun'da ulaştığımız sanayi büyüklüğü Sinop,Ordu,Giresun,Trabzon,Rize ,Artvin illerinden daha büyük bir konuma sahip” Yadırganacak ne var bunda !El-hak doğrudur!!. DA...Hepsinin nüfusu Samsun'un dörtte biri mesabesindedir..Öyle olmasa ,Samsun'u 9 yıllık AKP İktidarında “teşvik dışı” bırakılır mıydı?

Hem,Samsun, Büyükşehir statüsünde olduğunu bilenler,bir kentin Mega kent olması için gerekli kriterleri taşıması gerektiğinden haberli olanlar bu lafları yemezler.Bir şey daha yemezler.Sayılan kentlerin hepsinde AKP birinci parti değil mi?.Bu kentlerin sanayisi neden Samsun'un gölgesinde kaldı?diye sorarlar adama?

Sormadıklarına göre ,her seçimde birinci gelmesine şaşmamak lazım!.

Bir Vekilimiz de:Samsun'a kanat takmış;Samsun'u uçuruyor!” Samsun hava ulaşımında çağ atladı “,diye, vaktiyle Türkiye'nin çağ atladığını ilan eden rahmetli T.Özal'dan esinlenmiş, Samsun'luları uçan halıya bindirmiş!..

Nasılsa,arif olan anlar.Hava alanı ile Hava limanı arasındaki farkı bilen/anlayan yok.İnce mevzuu..Çok övündükleri hava alanının 10 ayda yapıldığını kim araştıracak?

Herkes hava yolunu kullanıp tercih ettiyse Hükümetin yere göğe koyamadığı duble yollarda yolculuk yapmanın mantığı nerde?Hızlı trene ,bunca viyadüklere ne gerek var? diye ıkınmadan doğru dürüst soran var mı?

Hadi bunları geçtik.”Samsun hava limanının özelleştirilmesi”/ satılması gündemde değil mi?. Madem satılacak,”Hava limanı” na dönüştürün.Eksiklerini tamamlayın.Yatırımları hızlandırın .Bu haliyle satılırsa az karla satılacak.Yazık değil mi?

Bakın ,bu İktidarın ,bu şehre medarı iftihar yatırımı, YARI HAVA RAYLI sistemi, satış için gün sayıyor.Bir kör alıcı çıkarsa !Madem satılacak, bu atıl/zarar eden yatırımı neden yaptınız ,bunca külfet,zahmete ne gerek vardı?diye hesap soran yok.

Tabii ki bu hesabı Muhalefet soramaz !.Cirmi kadar yer yakar!.E İktidar dersen ayağına kadar gittiği Samsun'lu esnafa,ziyaret ettiği vatandaşa bir şeyler anlatıyordur elbet..Görüntü var da görüntü karıncalı ,ses de var mı?dersiniz.İktidar bunu Muhalefetten bekleyemez.

Çünkü,”Ses ver Türkiye'm “dedi, ses veren az oldu.Ses cılız kaldı.

Şimdi bu görev İktidara,iktidarın gezginci/ziyaretçi teşkilatçılarına düşer.Kendini Muhalefet yerine koyup, Muhalefeti sağda solda aramanın anlamı yok!..