İşini düzgün yapan insanların koruyucusu yüce Allah'tır. Hangi işi yaparsanız yapın işinizi severek ve dürüst yaptığınız sürece muvaffak olmama gibi bir durumla karşılaşma ihtimaliniz olmaz. Siz yeter ki çalışın, uğraş verin gerisi geliyor. Güneydoğu'da adamlar batıl davalarında canla başla uğraş verdikleri için sonuç aldılar ve gündemden hiç düşmemektedirler. Bu da yetmedi parlamentoya girdiler, bunca vatan evladı şehit oldu ama adamlar bildiklerinden geriye kalmamak için her şeyi yapıyorlar. Diyeceksiniz ki bu ne perhiz ne lahana turşusu, acele etmezseniz izah edeceğim.

Gazetecilik mesleğine başladığımızda herkes bu işi yapamayacağımızı düşünüyordu ancak işimizi severek ve samimi olarak yaptığımızdan Cenabı hak kolayını verdi ve işimizde muvaffak olduk. İşimizi düzgün yapınca toplumun güvenini kazandık, Allah utandırmasın bu sorumluluk kolay değil. Bu konuda söylenmesi gereken çok şey var ancak biz asıl konumuza gelelim. Son bir aydır ülkemizde yaşanan şike olayları ile ilgili sürekli kafam karışıktı, spordan anlamam ancak bu işteki tüm sıkıntılar gelir beni bulur.

İşin enteresan tarafı anlatılanlarla ilgili çok şey yazamayacağım zira birilerine söz vermiştim, o sözümü tutmak zorunda olduğumdan bu konuda detay vermeksizin bazı ipuçları vererek sizleri aydınlatmaya çalışacağım. Gerçi açıkça yazdığım bazı konulardan rahatsızlık duyan bazı bürokratlar altlarındaki memurları fırçalayıp, Adnan'ın ajanı muamelesi yaptıklarını duydum, şayet bu duyduklarım doğru ise o bürokratların elimden çekecekleri var. Bu şereften mahrum adamlar kendi yedikleri hezeyanları düzeltmek yerine insanları suçlamaya kalkarlarsa işte o zaman onların bu güne kadar açıklamadığım yönlerini de açıklayıp, topluma gerçek yüzlerini göstereceğimden emin olabilirler.

Bu şereften mahrum adamlar Adnan Bahadır'ın ispiyoncuya ihtiyacı olmadığını, toplumda doğruluğu savunan ve vicdan sahibi olan herkesin bildiklerini bir şekilde bize ulaştırdığını, hatta bu adamların kimlerle hangi mahfillerde nasıl anlaşmalar yaptıklarını, giydikleri gömleklerin düğme adedini dahi bildiğimi bilmiyorlar ise onların ahmaklığıdır. Birisi toplamış amir, memur ne kadar adam varsa onlara demiş ki beni arkamdan vurdunuz, benimle ilgili Adnan Bahadır'a bilgi ve belge verip milletvekili olmamı engellediniz. Yani adam yanlış işler yapmış ama arkadaşları onları saklamamış, basına sızdırmış, insan bu kadar geri zekalı, ahmak nasıl olur merak ediyorum. Benim adımı kullanarak bir memurun yerini değiştirmeye kalksın ona bu şehri dar etmezsem bana da Adnan demesinler.

Bu konu bir hayli zaman yazılıp çizileceği için bunu geçip asıl konumuza gelmek istiyorum. Samsunspor kulübünün Rizespor ile oynadığı maçla ilgili ortalıkta gezen bir hayli iddia var. İddiaya göre Rizespor'un playoff'a kalması için Samsunspor maçı kaybediyor, ardından Hüseyin Kalpar Rizespor'a teknik direktör oluyor. Bu işin içerisinde siyasetçilerin de olduğu, bazı siyasetçilerin bu işi organize ettiği ve mükafatını da aldığı gelen bilgiler arasında. Bu konuda telefon dinlemeleri her şeyi ortaya çıkaracak durumdadır ancak işin içerisinde önemli siyasetçiler olduğundan biraz zor ortaya çıkacağı kanaatindeyim. Şayet hakkaniyet ölçüsünde bu işler yapılır ise işte o zaman ortalık aydınlanır.

Parlamentonun şike konusunda yaptığı yasaların çok doğru olduğu kanaatindeyim ancak bu yasalar herkese eşit uygulanırsa adalet tecelli eder. Biz bu ülkede yapılan telefon dinlemelerinde bazı bölümlerin rahatlıkla silindiğine şahit olduğumuzdan adaletin tecellisinde kafamızda soru işaretleri var. Madem bu işe başlandı önümüzdeki sezon çok temiz bir futbol sezonu geçirebilmemiz için bu operasyonun son noktasına varıncaya dek bırakılmaması gerekir. Yarım kalan adalet adalet değildir. Yanlışı yapan kim olursa olsun bedelini ödemeli, hak yerini bulmalıdır. Umarım bu konuda gerekli hassasiyet gösterilip spor camiası şaibe altında kalmaktan kurtulur. Önümüzdeki günlerde daha detaylı araştırmalarla ve farklı konularla karşınızda olmak ümidiyle kalın sağlıcakla.