Bakan Taner Yıldız'ın uçağının Irak hava sahasından geri dönüşü büyük sansasyon olmuş ve tartışmalara yol açmıştı.

Uçağın geri döndürülmesi ve Irak Hükümeti'nin tavrı da Hükümetten beklediğimiz tepkiyi  almamıştı. Bunun nedenlerini araştırıken dün   Washington Post Gazetesi'nin araştırması gündeme düştü. Ergenekon Davası'nın toz dumanı arasında gündemde ne kadar yer alır ve ne kadar tepki görür bilinmez ama uçağın Maliki değil de ABD tarafından  geri çevrilmesi beni hiç şaşırtmadı. BOP'un eş başkanı ve ABD'nin stratejik ortağı Başbakan Erdoğan bu tavır karşısında ne yapacak?  Uluslararası ilişkilerde ulusal çıkarların ön planda olduğu bu olayla bir kez daha ortaya çıkmışken, Ortadoğu, uzak doğu ve diğer ülkelerle ilişkilerimiz ve dış politikamız hala STRATEJİK ortağımız ABD ve onun yandaşı AB tarafından belirlenmeye devam edecek mi? Ulusal bağımsızlığın ekonomik bağımsızlık olmadan olamayacağı gerçeğini bir kez daha ortaya çıkaran bu olay, ekonomik alandaki gelişmişliğimizin ! ne düzeyde olduğunun da kanıtı bir anlamda. Merkez Bankası tarafından yapılan açıklamada Türkiye'ye para akmış. Ama akan para yatırım için değil, Dünyanın en çok faizini veren ülke Türkiye'den faiz almak için gelen para. Yani her an kaçabilecek bir para ki, bu açığı yapay olarak azaltan, yatırım olmaması nedeniyle ülke ekonomisine de katkı sağlamayan ama sürekli götüren bir para. Bu kadar bağımlı ve anti demokratik yaşanmışlıkların ardından CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun Erdoğan'a sorduğu 13 soruya değineceğim. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan sorulara yanıt vermemiş. Belki vatandaş ta sorar zamanı geldiğinde.  Kılıçdaroğlu'nun soruları basında yer aldı ve almaya da devam edecek. Ben burada bu soruların tamamından  değil bana göre önemli bulduklarımdan söz edeceğim.

İlk soru dünkü yazımda da belirttiğim gibi Sayıştay raporları nerede?

Bir diğer soru:  Patates 10 kuruşa düştü, ne oldu da bu böyle oldu? Siz, önce canlı hayvan, sonra kırmızı et, sonra kurbanlık koyun, en sonunda da saman ithal ettiniz. Acaba nasıl oluyor da saman ithal eder noktaya geliyoruz?

Saman sorusuna Tarım Bakanı'ndan cevap geldi: Bana göre komik  bir cevap:"İthal ediyormuşuz ama ihracatımız da fazlaymış" İhraç edecek kadar samanımız var da neden ithal ediyoruz onu anlamadım. Asıl önemli konu işsizlik sorunu hala çözülemedi . Vee en önemli soru: Türkiye'de her 5 kişinin 3'ünü fiilen ilgilendiren bir soru :Sayın Başbakan, sizden önceki ve sonraki icra daireleri sayısını açıklayın. Niçin icra dairelerinin sayısını artırıyorsunuz? Büyüyen ekonomi masalını balon yapan soru:Türkiye Cumhuriyeti 1987 yılında 14'üncü büyük ekonomiydi. Bugün 17'nci sırada. Niye geriye gidiyoruz?  1979'dan 2003'e kadar, Türkiye Cumhuriyeti'nin bütçesinden ödenen faiz 135 milyar lira. 2003-2011 döneminde ödediğimiz faiz 450 milyar lira. Sayın Başbakan 450 milyar lirayı kimin parasından ödediniz? Artan suç oranlarının nedenini de sorgulatacak bir diğer soru: 2002'de hapishanedeki kişi sayısı 59 bin 429'dı. 2012 yılında 125 bin 100 kişi oldu. Ekonomi iyiyse, işsizliği çözdüyseniz, insanlar niye hapishaneye girer?  Bağımlılıktan söz etmiştik ya! Özellikle enerji bağımlılığından.İşte sorusu:Türkiye Cumhuriyeti'nin, enerji konusunda Rusya'ya bağlı olduğu oranda başka bir ülkeye bu oranda bağlı olan ikinci bir ülke var mı? Ve bir dip not: Enerjide dışa bağımlılığımız yüzde 55.  Başbakan bu sorular karşısında terlemiyordur  umarım. Cevap veremediğine göre terleyecek zamanı da yoktur.

Bu işi muhalefetin her zamanki davranışı olarak kabul edenler , sahi siz de kime oy vermiş olursanız olun merak ediyor musunuz cevapları... Sade, dürüst ve bu ülkede yapılanların hepsinin faturasını ödeyen vatandaşlar olarak.