Herkes işi gereği bazı kamu kurumları ile ister istemez muhatap olmaktadır. Kimilerimiz ise bazı kurumları yakın takibe alırız. Oradan gelebilecek her türlü haber işimizi ve dolayısıyla hayatımızı etkilemektedir. Yakın takip etmek izlemek zorundayız.

Mesleğim gereği iki bakanlığı yakın takibe almışımdır. Sağlık Bakanlığını ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını yeni adıyla Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığını yakından izlerim.

Sağlık Bakanlığı yapmış olduğu atılımlarla yeni kurulan Şehir hastaneleriyle Avrupa Standardının çok çok üzerinde bir gelişim göstermektedir. Tabi ki eksiklikleri vardır ama yapılan çalışmaları takdir etmemek haksızlık olur. Sürekli yeni projeleri her gün televizyonlardan duymaktayız. Hele bir e nabız diye bir uygulama geliştirdiler ki çocukların da dahil olmak üzere tüm sağlık geçmişini, kullandığın ilaçları buradan görebiliyor ve takip edebiliyorsun. Yeni Sağlık Bakanımız Dr. Fahrettin KOCA döneminden önce Bakanlıkta bulunan arkadaşlarım ile zaman zaman görüşme fırsatımız olurdu. Önce diyorum çünkü yeni Bakanımız geldiğinden beri arkadaşlarım ile ayda bir kez görüşebiliyorsak şanslı sayılırız çünkü alışanların nefes alacak zamanlarının olmadığına bizzat şahit oldum. Bir bardak çayı bitirecek boş zamanları dahi yok. Alışık değiliz devlet kurumlarının bu şekilde çalışmasına. Ama görünce de Helal olsun demekten kendimizi alamıyoruz.

Aynı şeyleri Aile, Çalışma ve Sosyal hizmetler bakanlığı için de keşke söyleyebilsem. Bakanlığın Sitesine girdiğinizde 2015 Yılından itibaren proje çalışmasının dahi olmadığını görmeniz mümkün.

İş Sağlığı ve Güvenliği ile ilgili yeni bir çalışma başlattıklarında ciddi anlamda umutlanmıştım. Umarım eline yüzüne bulaştırmazlar diye de çok dua ettim. Çünkü 2014 Yılından beri bunun mücadelesini veren bir kişi olarak Bakanlığın bu yönde bir adım atması beni sevindirmişti.

İBYS yazılımı adı altında tüm çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği İle İlgili kayıtlar Bakanlık tarafından kayıt altına alınacak ve çalışanların sağlık durumları daha yakından takip edilecekti. Mart 2018 de duyurulan çalışma 1 Temmuz 2018 de fiilen yürürlüğe girecekti.

Yazılım firmaları ile mutabakatlar yapıldı ve lisanslar verildi. Lisans alan programcı firmalar siteden ilan edildi. Tüm hazırlıklar tamamlandı.

1 Temmuz 2018 tarihi geldiğinde Bakanlığın sistemlerinin hazır olmadığı anlaşıldı.

Sonuç sürekli ertelemeler sonucu halen sistem hazır hale getirilememiştir.

Sen daha 6331 Sayılı İş Sağlığı ve güvenliği kanununu yerine getirememişsin. 2014 yılından beridir sürekli erteleye erteleye 2020 yılına kadar ertelemişsin. Yönetmelikler çıkalı daha 5 sene olmadan 80 Anayasasından daha fazla değişiklik yapmışsın.

Düşünün ki Mayıs sınavına hazırlık için çalıştığın kanun ve yönetmelikler aynı yıl içerisinde Aralık da yapılacak sınava kadar değişmektedir.

Bir bakanlık düşünün Yönetmelikleri hazırlıyor fakat takip etmiyor. Yönetmeliklerde belirtilen yükümlülüklerden hiç birini yerine getirmiyor. Sahada yoksun. İşi Masa başında bitirmeye çalışıyorsun. Sahaya inmediğin sürece İş kazalarının önüne geçemezsin. Hele bir de Bakanlığa yazılı soru sormayı deneyin tam bir komedi filmi. Aldığın cevap sorduğun sorularla o kadar alakasız ki acaba başkasına yazacakları cevabı yanlışlıkla bana mı yolladılar diye düşünmeden edemiyorsun. Üşenmeden tekrar soruyorsun bu kez de tamamen farklı cevaplar alıyorsun. Aslında cevap almıyorsun sorduğun sorulara o kadar ucu açık cevaplar veriyorlar ki hiçbir sorumluluk almadan sıyırıyorlar.

Kısaca bakanlık diyor ki “ Bana soru sorma, ne yaparsan yap”.

Adama göre iş değil de işe göre adam aldığımız zaman

Adam oluruz.