Fahrettin Koçyiğit

Fahrettin Koçyiğit

NEREDE O ESKİ RAMAZANLAR

NEREDE O ESKİ RAMAZANLAR

 

    On Bir ayın sultanı ramazan ayı geldi, hoş geldi.

    Hoş geldi gelmesine de artan sıcaklıklar yüzünden zor geçecek, hele son yıllarda ramazan ayının yılın en uzun günlerine denk gelmesi çalışan kesime özellikle ağır işte çalışanlara çok zor olacak.

 Allah yardımcıları olsun.

   Sıcaklıklar geçtiğimiz yüzyıldan bu yana atmosfere salınan gazlar nedeni ile Küresel ısınmaya neden oldu. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde bu ısınmadan nasibini aldı. Uzmanlar ülkemizin son yüz yılın en sıcak yazını geçireceğini açıkladılar, buda gösteriyor ki bu yıl oruç tutmak geçmiş yıllara göre çok daha zor olacak gibi, halk arasında bir deyiş vardır ; ''tutan tutmayan belli olsun '' evet bu yıl gerçekten öyle olacak galiba…

    Bu yıl ramazan ayının zor geçeceğinden olsa gerek insanlarda eskisi gibi heyecan ve telaş yok. İnsanlar sakin ve sessiz oysa eskiden nasıldı, bir hatırlayalım.

    Özellikle 90'lı yıllar öncesinde ramazan ayının gelişi insanların heyecanı ve telaşından belli olurdu.

   Nerede o eski ramazanlar, çocukluk yıllarımızda ramazan ayı başka bir güzeldi, anne ve babalarımızda heyecanlı güzel bir telaş vardı, evde pilavlar, börekler, tatlılar yapılır, iftar sofraları kurulur, babamız fırından aldığı sıcak susamlı mis gibi kokan pideleri ile eve gelirdi.

    Ailede herkes sofraya oturur iftar saatini beklerken tek eksik evin çocuklarıdır, onlar nerede peki;  mahalledeki tüm çocuklar toplanır ezan okumasını ve top sesini beklerdik.

  Ezan ve top sesi ile birlikte bir koşturmaca başlar hep bir ağızdan kora halinde herkes evine tavuklar pinine diye bağırır evlerimize koşardık. 

        Peki ya iftar sonrasında,  işte eğlence o zaman başlıyor, bütün çocuklar sokak lambası altında toplanır,  ilk evin kapısı çalınır baklava manileri söylenir hep bir ağızdan,

    '' baklava tel dolaba saklama, el kayısı dibine düşmüş iyisi yağ olmazsa bal olsun kadir geceler sağ olsun, paradan puldan yumurtadan gönderin hanımlar''

 Manileri ile sokaklar inlerdi,  ya sonra, diğer mahalledeki çocuklar ile bir araya gelinir okul bahçelerinde mahalle maçları yapılır, saklambaç oynanır, uzun eşek oynanır, sahur vaktine kadar sürerdi bu eğlenceler.

    Ne yazık ki tüm bunlar güzel bir anı olarak kaldı hafızalarımızda.

    2000'li yıllar sonrası yeni gelişen gençlik çok farklı yetişiyor. Avrupa-i bir yeni nesil ile karşı karşıyayız,

    Örf ve ananelerimizi yok sayan büyüğe saygısı olmayan ar duygusundan yoksun sadece kendisi için yaşayan bencil bir nesil ile karşı karşıyayız. Eskiden farklı sebeplerden dolayı oruç tutamayanlar bir şeyler yemek içmek için köşe bucak dolaşır sessiz ıssız yerler arar oruç tutmasalar bile tutanlara saygı gösterirlerdi, günümüzde ise her şey aşikâr oldu herkes ortalık yerlerde oruç tutmaz, büyük küçük umursamaz oldu.

    Son yıllarda bu oran çok hızla arttı, yediğimiz hormonlu meyve ve sebzelerden midir bilinmez ama şu bir gerçek bu gidiş kötü bir gidiş Allah sonumuzu hayır etsin.

     Kısacası ne eski insanlar var artık, ne de eski ramazanlar, örf ve ananeler yok olmaya yüz tutmuş, büyüklere saygı ve manevi değerler yitirilmiş, insanlar bencilleşmiş, dolayısı ile ramazanlarında, bayramlarında eski tadı tuzu kalmamış.

    Dileğim ilk gününü yaşadığımız mübarek ramazan-ı şerif ayımızın eski tatlarını aratmadan birlik, beraberlik ve hoşgörü içerisinde geçirilmesi temennilerim ile.

 

Esen kalın

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Fahrettin Koçyiğit Arşivi
SON YAZILAR