Tam yedi yıl önce ,2001 Krizi"nin Ülkeyi kasıp kavurduğu süreçte ve üstelik iki büyük depremin derin izlerinin yaşandığı sıralarda “bir esnaf” vatandaş , Başbakanlık binası önünde rahmetli Ecevit"e yazar kasa fırlatarak protesto eyleminde bulunmuştu.
Yine aynı mekanda ,geçenlerde emekli bir polis memuru“30 yıllık birikimini “ bir kooperatif tokatçısına kaptırması sonucu “çifte tabancası ile” benzer bir eylemde bulunmuştu..
Ekrandan izlediğimiz kadarıyla iki yıldır ekonomik sıkıntı içersindeymiş.

Bu iki olay gösteriyor ki, yedi yılda değişen bir şey yok.Yine “krizin” faturasını vatandaş/dar ve sabit gelirli , zavallı emekliler ödüyor.Cinnet geçiren onlar...Evsiz /barksız...İşsiz /aşsız kalan onlar...

Ekonomik göstergeler aynı...İhracaatta Şubat ayında % 35"lik şok düşüş yaşandı.Ekonomi uzmanları 1.73 TL olan doların 2 Tl yi bulacağını konuşuyor.İç /dış borçlar rakamsal olarak katlanarak büyümüş..Enflasyon sanal olarak düşük/Milli gelir katakulli ile yükseltilmiş...İşsizlik en büyük sorun....

Demek “Müslüman Cumhurbaşkanı” seçiminden(22 Temmuz 2007) bu yana değişen bir şey olmamış. Her iki seçimin vatandaşa bir faydası olmamış.

Hatırlanacaktır.2007 Temmuz seçimlerinde MHP "nin “Seçim Bildirgesi"nde Öğretmen ve Güvenlik mensuplarına 230 TL ,eski ifade ile “230 milyon” zam verileceği ön görülmüştü.

Sayın Başbakan seçim meydanlarında “kaynağın nerede bulunacağını” sorarak alaycı bir üslup takınmıştı.Ve 2007/2008 yıllarında Bütçe müzakerelerinde çalışanların maaşlarına -muhalefettin önerileri dikkate alınmamış - çok küçük artışlar ile “Durmak yok yola devam..”denilmişti.
Döndük dolaştık aynı yere geldik...

Şimdi yerel seçimler arifesindeyiz. Okyanus ötesinden gelen krize“hazırlıksız ve ilgisiz “ yakalanan İktidar , bugünkü olumsuzlukları yeniden yaşıyoruz...

Ders alınmadığı ortada.Yedi yıldır avutma ve uyutma politikaları ile hayatımızda değişen bir şey olmadığı anlaşılıyor.Yine İMF kapısında ,pazarlık masasındayız.Ümüğümüz sıkılacak.Sıtmaya razı olacağız sonunda ,sosyal katmanlar arasında farklılık açılacak. ,tuzu kuru olanların “gemicikleri” işsiz kalmayacak....

Bu seçimde banka borçlarını ödeyemeyenlerin,işini kaybeden işsizlerin ,siftahsız dükkan kapatan esnafın ve düşük faizli kredi almaya yanaşmayan KOBİ "cilerin “teğet” geçti diye bekledikleri krizin üzerlerinden silindir gibi geçmesinin acısını çıkaracaklar mı dersiniz?

Halkın arasında dolaşan söylentilere bakılırsa bu seçim İktidarın umduğunu bulamayacağı anlaşılıyor.Ama, İktidar Milletvekillerin yaptıkları her toplantıda , Belediye başkan adaylarının milletin gözünün içine baka baka pembe tablo çizmelerine,onca olumsuzlukları başkalarına fatura etme gayretlerine şaşmamak elde değil.

Bir de oylarının % 80 "e çıkacağı tahmininde bulunmaları yok mu ,vatandaşı ne yerine koyduklarının kararını sizler veriniz?





Geçenlerde Vezirköprü"de bir Banka şubesinin açılışına katılan İktidar vekilinin söyledikleri akıllara ziyan...
Muhterem: “Esnafların iktidarları döneminde rahat nefes aldığını” “söylüyor.Bir başkası “Sanal politikalarla refah içinde görülen Batı ,şimdi ciddi krizde(imiş.) ...”Ancak ,biz üreten bir ülke olarak iyi durumdayız..”diye ekliyor.
El insaf !. Kapanan dükkanları, protesto olan senetleri,”Can suyu “diye verilen krediler boşuna mı? Madem ,“Batı sanal politikalar ile refah içinde görülüyordu !”..da Bizim otomotiv /tekstil sektörlerimiz , gerçekçi politikalarımız yüzünden mi dibe vurdu?
Madem Batı"nın refahı sanaldı. Bizim “AB"nin kapısı”nda ne işimiz var ?
Tabii , başına toplanmış kalabalık bunları yüzüne haykırmıyor!!..O zaman Zat-ı Muhteremler salladıkça sallıyor...
Biri bize “üreten bir Ülke” olarak neyi ürettiğimizi bir saysın Allah aşkına!
Tütün mü...Fındık mı...Pamuk mu..Buğday mı...Mısır mı...Hangisini üretiyoruz?
Küçük esnafın canına okuyan AVM" da satılan gıda maddeleri nereden geliyor?
Tekstil sektörümüzü katleden ucuz tekstil ürünleri ...Oyuncaklar...İlaçlar...Çocuk mamaları,süt tozları...Bakliyat ürünleri nerelerden geliyor?

Haberleri olmadığı belli...Ya da milletle maytap geçiyorlar...

Yargıtay Onursal Başkanı Vural Savaş"ın , geçenlerde bir yazısında ,bir cümle dikkatimi çekti. Diyor ki : “İnsanların açlık /yoksulluk çekmesi ancak kötü yönetimle olur.” Ben bir ilave yapmak istiyorum . Açlık ve yoksulluk belası ,iyi Yöneticileri seçme becerisi gösteremeyenler yüzünden olur ..meşhur sözdür :”neye layıksanız ,öyle yönetilirsiniz”...

Seçmenin bu seçim sürecini iyi değerlendirmek zorundadır.. “defolu “siyasetçilere, halk dalkavuğu şakşakçılara,gerçekleri ters düz eden düzenbazlara, belediye imkanlarını reklam aracı olarak kullananlara ,yakası açılmadık yolsuzluklara ,bunlara bulaşanlara , koruyup/kollayanlara ,seçimden seçime yüze gülüp ,hal hatır soranlara “evet” demediği taktirde kendisini Yönetecek, iyi yöneticiyi seçmiş olacaktır.

Geriye dönüp baktığında buraya “Nereden geldik” demeyecektir.