NİMETLERİN KADRİNİ BİLMEK

İnsanlar kulluk için yaratılmış ve insanlara Allah kulluğun imtihanı için bir çok nimet ihsan etmiştir. Kimin, ne ile imtihan edileceğini Allah takdir eder. Her insan bir şekilde ilahi imtihana tabi tutulur. İmtihanın sorularını soran, şartları belirleyen ve kime hangi sorunun sorulacağını tayin eden aynı kudrettir. O da kainatın sahibi yüce Allah’tır. Bazı kullar acılarla, bazıları zorluklarla, bazıları mutlulukla, bazıları mal ile, bazıları makam ile, bazıları mekan ile, bazıları evlat ile, bazıları komşu ile, bazıları ticaret ile, bazıları siyaset ile…vs.. bir çok imtihan konusu vardır ki, bu konulardan hangisiyle kimin imtihan edileceğini yüce Allah tayin etmektedir.

İmtihan konularının gereğini yerine getiren kullar ibadet etmiş olurlar. Kulluk; sadece namaz, zekat, hac ve oruç’tan ibaret değildir. Dinin gereklerine göre yaşanan günlük hayatın her bir karesi ibadettir. İbadetler kulluğu, kulluk da Allaha dost olmayı sağlar. Allah’ın dostluğuna ulaştıran her hal ve ahval ibadettir. İmtihan vesilesi olarak insanın karşılaştığı her durum nimettir. İmtihan konusu durum sonuçta Allaha ulaştırıp, rızaya kavuşturacaksa bunun adı nimettir. Nimet; bazen acı verir, bazen sevinç sağlar, bazen yorar bazen de dinlendirir. Hangi sonucu ortaya çıkarırsa çıkarsın, İlahın istediği kurallara uygun değerlendirilirse, mutlaka kişinin ahiret hayatına pozitif katkı sağlayacaktır.

Nimetlerin kadrini bilmek de bir kulluk’tur. Zenginlik, yani varlık; nimet olarak görüldüğü gibi, fakirlik de nimettir. Fakir; yokluğun zorluğunu yaşamasına rağmen çalıp, çırpmıyorsa, fakirlik nimetinin kadrini biliyor demektir. Fakirin kulluğu; sabredip, yokluğa bile şükretmektir. Bunun pratik sonucu; çalmamak, yağmalamamak, başkasının malına göz dikmemektir. Varlıklı insanın, varlıkla imtihanı daha da zordur. Genellikle; fakirliğin nimet olduğu ve pratik gereğinin yapıldığı görülmekle birlikte, varlık nimetinin pratik gereklerinin daha az gerçekleştiği de bir hakikattir. Varlık nimet olarak görülüyorsa; elde tutulmayıp. paylaşılması gerekmektedir.

Fakir çalmayacak, zendin de elinde tutmayacaktır. Fakirlik nimeti; bulunulan hale sabredip, var olanla yetirmeyi gerektirmektedir. Zenginlik nimetinin gereği de; varlığın elde tutulmayıp, olmayanlarla paylaşılmasını gerekli kılmaktadır. Her halükarda; insanın elinde bulunan mal-mülk statik olmayacak, el ve yer değiştirecektir. İnsanın karşılaştığı her hal; imtihandır. İmtihanın gereklerinin yerine getirilmesi kulluktur. Kulluğun her bölümü ibadettir. İbadet de Allaha ulaştırır, ilahi rızaya kavuşturur.

Nimetlerin kadrinin bilinmesi ve gereğinin yapılması; müminin kulluk sorumluluğudur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR