Efendim, neresinden baksan "güdük" olan bir projeyi ikazlara itirazlara rağmen yaptılar. Fakat bazı
"aklı evveller" hala zaman zaman gündeme getirip alkışlıyorlar. Üzülmemek elde değil tabii..!O kadar, yazıldı çizildi anlatıldı ki; Makina mühendisler odası, Şehir plancıları ve de toplumcu düşünenler ve bilgi sahibi olanlar tarafından sağır sultana bile duyuruldu.
Fakat "anonsu kuvvetli" birkaç gazete ve sorumlu yazarı hala övgü üstüne, övgü düzüyorlar. Bu yersiz ve  mesnetsiz övgülerin nedeni eğer, bindikleri raylının rahatlığından kaynaklanıyorsa haklılar, biz İzmir ve
Konya'da, daha önce raylılara bindik.. Oralarda böyle güdük yapılmamış. Bunun neresi toplu taşıma ki,Samsun'un bir bölümüne ulaşım sağlıyor.. peki ya Mithat Paşa lisesi önünde, uzun dolmuş kuyruğundaki ve diğerleri !Çile çeken, sabit ve dar gelirli kenar mahallelilerin hali ne olacak..?  Onların canı yok mu ?Raylı sistemi alkışlayanlar da, aslında biliyorlardı; "böyle bir raylı taşımanın" Yusuf Ziya Yılmaz'ın
şahsında olgunlaşan "siyasi bir argüman" olduğunu ve bir mühendislik harikası olmadığını...Aslında Sayın Başkan bile açıkça söylemese de 16 km. lik raylı sistemin "güdük" bir proje olduğunu görmüş ve itiraf eder gibi; "Tekkeköy'e kadar uzatılacağı" şeklindeki söylemi herkesce bilinmektedir.
   
Biz; böyle metro, tren, toplu konut gibi projelerin, kapitalist-liberal bireyci kafaların işi olmadığını daha önceleri yazmıştık.Kimseyi hedef aldığımız yok ama; şu alkışcılar, şu; yapıcı eleştirileri " ti" ye alanlar, bardağın boş tarafını görseler, hukuktan ve halktan yana olsalar mesele kalmayacak. Oysa raylıya ve toplu taşımaya bildiğim kadarıyla, karşı olunmaktan çok, işin eksik ve yanlışlarla dolu olduğuna itiraz edilmiştir.Bir ilginçlik de münibüscüler mağdur olacaklarını bile bile başta sessiz kaldılar. Tepkide geciktiler.
Toplu taşımanın asli amacı, halkın en düşük gelirli, ulaşım zorluğu çeken kesimlerine hizmet etmektir.Böyle "siyasi aceleciliğe bulaşmış ve sahil boyunca bir ileri, bir geri gidip gelen bu raylı manzaranın" adına; toplu taşıma demek için hiç görmemiş olmak gerekir..  Alkışlayanlara söylemek gerekir ki;Avrupa Birliği kriterlerine göre minibüs ve dolmuşların kaldırılması gerektiğini biliyorlar da., A.B.nin, verdiği hibe ve kredileri, zamanı gelince, usulünce kullanılıp kullanılmadığını denetlemeye göndereceği raportörleri de biliyor olmalılardır Vicdan sahipleri ve Büyükşehir Belediye Başkanı, raylı ile övünmeye artık bir son verselerde; "aklıselim" hakimiyetiyle hareket ederek kenar mahallelere de uzanan, bir "METROBÜS AĞI" kurmuş olsalar, orada ki  "arkasız ve hırkasız" insanlarımızın dualarını almış olsalar, "akla sığar" bir projeye imza atmış olurlar. Şunu iyi bilmek lazım ki; eleştiri varsa, muhalefet varsa demokrasi vardır.                                                                                                                                                                                saygılarımla