Sevgili okurlarım biliyorsunuz biz ne dersek diyelim ne yazarsak yazalım AKP hükümeti sağlık alanında çığır açtıklarını her fırsatta duyurdular ve duyurmaya da devam ediyorlar. Hatta seçim sürecinde her binanın duvarında yapılan hastaneleri ve uygulamaları büyük afişlerle anlattılar durdular. Fakat hiç bir zaman sağlık paketlerini anlatmadılar.  5510 sayılı Genel Sağlık Sigortası (GSS) kapsamında  üniversite hastanelerinde, devlet hastanelerinde, özel hastanelerde ve aile hekimliklerinde uygulamaya konulan sağlık paketlerinden işleri düşmedikçe ve ceplerinden paraları çıkmadıkça kimsenin haberi yok. Ancak haberi olanlarda sessiz kalmaya devam ediyorlar. Bunu neden yapıyorlar anlayamıyorum?  Geçenlerde canı çok yandığı için bıra                                                                       kın atı, ferrariyi bile geçecek kadar koşturan bir yurttaş feryat figan gazeteci arıyorken pat diye önüne ben düştüm. Adam karısını 3 yıldır o cildiye uzmanı bu cildiye uzmanı koşturdu durdu fakat karısının bir türlü kaşıntısı durdurulamadı. Sonunda eşiyle birlikte bir karar verdiler ve OMÜ TIP fakültesinin Cilt Hastalıkları ABD  öğretim üyelerinden bir profesöre  muayene olduktan sonra hekimin muayenesi bittikten sonra yanındaki asistanından hasta için rutin kan tahlilleri ve hormon tahlilleri istedi.  Kan tetkikleri dışında da haftada  3 kez PUVA tedavisi önerdi. Asistanda notlarını aldıktan sonra gelen kan ve idrar tetkiklerinin normal çıkmasının ardından PUVA tedavisine kayıt da yaptırılınca adam gelen tehlikeden habersiz,  bir an önce eşinin kaşıntılarının bitecek diye sevinip duruyordu. Birinci PUVA tedavisinden çıktıktan sonra evlerine büyük bir umutla gittiler. Haftada 3 kez PUVA tedavisi alınacağı için 2. Kez OMÜ Tıp Fakültesinin Cilt Hastalıkları ABD polikliniğinin PUVA bölümüne gittiler. Orada görev yapan hekim biz eşinize PUVA tedavisini yaptırıken sizde gidin bizim sekretere kaydınızı yaptırın demiş. Koşa koşa sekretere gidip kayıt yaptıran hasta yakını eşinin yanına  gidiyor. Bu arada yapılan kayıtlardan dolayı para ödeyip ödemeyeceklerini soruyor. Sekreterden aldığı yanıt sizin kan tetkikleriniz zaten SAĞLIK PAKETİNDE olan  41.00.TL doldurulmuş. Sanıyorum size yeniden ücret tahakkuk ettirlecektir demiş. İşte şimdi dananın kuyruğu kopuyor. Eşinin birde Üroloji de muayene olması gerekiyordu.  Muayeneyi olduktan sonra Üroloji sekreteri kaydı yapıyor ve istenen tetkiki girerken beyfendi sizin  sistemde borcunuz gözüküyor onu ödemeden kayıt açılmıyor dediğinde başımdan aşağıya kaynar sular bardaktan boşanırcasına döküldü. Ama halen kendime gelemedim. Eşim beni sarstı ve dediki,  bir gidelim bakalım neden borcumuz çıktı  ona göre para bulursak öderiz dedi. Bende kendime geldim ve gidip sorunu öğrenmeye çalıştık ve sonunda evelemeden gevelemeden yıllarca bu devlete sigorta primi ödedim yada ödedik ve ödemeye de devam ediyoruz. Sistemde gözüken borcumuzu prdan burdan bulduk buluşturduk ve ödedik.  Devlete borçlu kalacağına sağa sola borçlu kalmak daha etfaldir. Borcumuzu ödedikten sonra eşimle başbaşa verdik ve Ürolojinin istediği tetkiki de veremeden OMÜ IP fakültesinden ayrıldıklarını ifade eden hasta yakını konuşmasını devam ettirdi. Hemen Samsun Gazi Devlet Hastanesini aradık ve Üroloji ile Cildiyecinin PUVA tedavisinden ücret alınıp alınmadığını sorduklarını ve ücret alınmadığını duyunca ertesi günü hemen Gazi Devlet Hastanesinde soluğu aldık. Aynı gün içinde hem Ürolojide hemde Dermotoloji polikliniğinde  tetkiklerini yaptırıp Puva tedavisinide alıp hastaneden ayrıldıklarını açıkladı.  Şimdi sevgili okurlarım okuduklarınızdan da anlayacağınız gibi yurttaşımız ve eşinin çektiklerini milyonlarca insan çekiyordur.  Yine de buna rağmen sessiz kalmalarına siz bir anlam verebiliyor musunuz?  Düşünün bir insan yada bir çocuk birden fazla birimde tedavi olmak için hataneye geliyor ve hekimler kendisinden kırkbir liradan fazla     tetkik istediler. Ancak daha yapılması elzem olan tetkikler de var. Bunlarda sizin karşınıza oldukça yüksek maliyetli tetkikler ve filmler çıkıyor. Bir tarafta hastanızın iyileşmesi  diğer tarafta ise belinizi bıkınınızı tam orta yerinden kıran 5510 sayılı Genel sağlık sigortasına bağlı (ÜNİVERSİTE HASTANELERİNDE, ÖZEL HASTANELERDE VE DEVLET HASTANELERİNDE UYGULAMAYA KONULAN)  SAĞLIK PAKETLERİ  sayesinde eliniz cebinize giriyor ve birde bakıyorsunuz ki cebinizde metelik yok. Diğer tarafta sedyede yatan eşiniz, oğlunuz, kızınız, babanız, anneniz, kardeşiniz veya bir yakınınız ağrıdan sancıdan inim inim inliyor. Hadi bakalım siz şimdi ne tarafa tüküreceksiniz ki sakalınıza yada bıyığınıza değmesin. Bunun adına ne denir? Siz bu olayları nasıl değerlendiri yorsunuz? Ben de çok sık yaşadım bu olayı. Emekli olduğum halde devlete ve SGK'ya o kadar prim ödediğim halde  istenen tetkikler benide aşıyor. Aştığı için öyle zaman olduki 20.00.TL farkı bile ödeyemedim. Ödeyemediğim içinde tetkiklerimden bir kısmını yaptıramadım. Ben emekli olarak param olmadığı için  tüm tetkiklerimi yaptıramazken sosyal güvencesi olmayan yurttaşlarımız ne yapacaklar?  Birde paran varsa hiç bir şey düşünme istediğin hastanede istediğin gibi  sağlık hizmeti alabilirsin.  Ama bizde bu sağlık hizmeti alabilecek insanların sayısı o kadar az ki  genel olarak insanlarımız, sigortalılar, bağkurlular , emekli sandığındalar yada yeşil kartlılar. Bu insanlarda genel olarak paraları olmadığından Sağlık Paketi mağdur olarak yaşamlarını sürdürmeye devam edecekler. Kimse bu uygulamaya karşı çıkmazsa bile ben tek başıma bu uygulamanın her zaman karşısında olacağım ve olmayada devam edeceğim. Unutmayın bir gün sizde bu SAĞLIKSIZ, SAĞLIK PAKETİNİN mağduru olabilirsiniz. Ve bu konuda gelen her türlü şikayetleri de yazmaya devam edeceğim. Saygılarımla...