Samsunsporumuzun Petkoviç'i göndermesinin ardından Mesut Bakkal hoca ile anlaştığı haberi geldiğinde bizim Arka Odamız hazırlanmış ve baskı için yollanmış olmasa, Spor Müdürümüz Özgür Kalanbak bu işi gerçekten çok iyi biliyor diyecektim. Niye mi? Çünkü 23 Ocak pazartesi günü Spor müdürümüz bir yığın telefon istişarelerinden sonra Mesut Hoca geliyor demişti. Ben de bu dediğin çıkarsa seni Arka Oda'ya taşıyacağım diye söz vermiştim. Ve 24 Ocak Salı günü diğer iddialı olduğunu söyleyen gazetelerimiz sürmanşetlerinde bir sürü ismin fotoğraflarını vererek, "Bunlardan biri" derken, Denge Gazetesi "Mesut Hoca Varım Dedi" başlığıyla Samsunsporlulara haberi ilk veren gazete oldu. Önceki gün de taraflar arasında anlaşma imzalandı ve Mesut Hoca Samsunspor'un başına geçti.

Aaa dün bir gazetemizin Spor Sayfasında "Samsun yine bizden öğrendi" başlıklı haberi okuyunca gülmemek için kendimi zor tuttum. Bu ne pişkinlik yahuu dedim kendi kendime. Bu kadar da olmaz yani dedim çünkü o gazete "geçtiğimiz çarşamba günü 1. sayfamızda son dakika diye çıkan haberimizin başlığı.." diyerek devam etmiş. Çarşamba dediği 25 Ocak. Biz vermişiz 24 Ocak.. Şimdi her aklı başında insan 24 tarihinin 25'ten önce geldiğini bilir gayet tabii. E hal böyle olunca "Samsun yine bizden öğrendi" demek neyin nesi oluyor peki? Yoksa onlar da Denge'den öğrenmiş olmasın! Ben burada bir cengaver gibi spor sayfalarımıza ruh ve güzelliğin ötesinde atlatma haberleri de katan Özgür Kalanbak'ı huzurlarınızda kutlamak istiyorum. Çünkü o bunu ve çok daha fazlasını hak ediyor. Samsun spor basınında Özgür'ün varsa gözün arkada kalmasın. Sporu da Denge'den takip et, gerisini merak etme. Doğru yalnızca Özgür Kalanbak ekibinin hazırladığı spor sayfasında okunur. Unutmayın. Sakın o geçen gün yaşanan spor sayfasındaki teknik hataya sözü teknik hataya sözü getirmeye kalkmayın. O, olmaması gereken bir yanlışlıktı oldu. Bir kez daha özür diliyoruz. Ben Özgür Kalanbak'ı kutluyor ve çok teşekkür ediyorum. Güvenilir haberleri nedeniyle gazetemizi tersten okuttuğu için!
         
HAYVAN KURTARMA

Dün bir gazetemizin manşetinde kedi kurtarma operasyonu vardı. Sahibi yurt dışında olduğu için polisin ve itfaiye ekiplerinin müdahale edemediği kilitli bir dükkanda mahsur kalan kedi, Cumhuriyet Savcısı'nın verdiği izinle kurtarılmış. Havalandırma boşluğundan girdiği bir dükkkanda 3 gün boyunca aç ve susuz kalan kedi, hayvanseverlerin girişimi sonucu Müracaat Savcı'ndan alınan izinle özgürlüğüne kavuşmuş. Bayram Ok'un sanırım özel haberine göre; İlkadım İlçesi 19 Mayıs Mahallesi Ağabali Caddesi'nde sahibi yurt dışında bulunan ve yaklaşık 6 aydır kapalı olan bir dükkana havalandırma deliğinden giren kedi, içeride mahsur kaldı. Bunu fark eden çevre sakinlerinden Emel Demir, durumu hemen Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) Samsun Şubesi üyesi Veteriner Hekim Elif

Köse'ye bildirmiş

.

Söz konusu işyerine gelen ekipler, yaptıkları incelemede dükkan sahibi yurt dışında olduğu için içeriye giremeyeceklerini, Cumhuriyet Savcılığı'nın izni olması gerektiğini belirtmişler. Bunun üzerine Samsun Barosu Hayvan Hakları Komisyonu Başkan Yardımcısı Av. İncilay Toraman'ı arayan Köse, durumu anlatıp yardım istemiş. Sonuçta Savcıdan gerekli izni alan Av. Toraman, polis nezaretinde itfaiye ve çilingir yardımıyla işyerinin kilidini açtırmış. İçeride 3 gündür aç ve susuz kalan kedi, hayvanseverlerin yardımıyla özgürlüğüne kavuştu.Bu arada kedinin dükkana girdiği havalandırma deliği vatandaşlar tarafından kapatılırken, işlerinin kapısı da yeniden kilitlenmiş. Kedi özgürlüğüne kavuşurken ben bu haberi nedeniyle sevgili Bayram Ok arkadaşımızı kutluyorum. Haber atlatmaydı, sorunsaldı, günceldi.
Tam yazımı tamamladım AA'dan bir haber düşmüş "32 köpeği apartman dairesine kapatan Karadeniz Bölgesi İnsan Hayvan ve Doğa Kaynakları Koruma Derneği Başkanı Hümeyra Ulubay'ın evinden hayvanlar ölmek üzereyken kurtarıldı."diyor. Ne demeli bilmem ki..

VEKİL MAHALLESİNDE KAYBETTİ!

Kazan kaynamalarının hiç eksik olmadığı Cumhuriyet Halk Partisi'nde bu kez delege seçimleri harareti yaşanıyor. İşte bu malalle delegeleri seçiminde dün, İlkadım ilçesi Kâzım Karabekir Mahallesi'nde seçim vardı. Kâzım Karabekir Mahallesi Duru Şehir'in de bulunduğu mahalle belki bilmeyenleriniz olabilir. O bakımdan söylüyorum.

CHP'nin 2  milletvekilinden birisi de bu mahallede mukimdir. Bu mahallemizde CHP'nin  resmi kayıtlı 76 üyesi mevcut. Bu üyelerden 54'ü dün yapılan delege seçimlerine katılmış. CHP Samsun milletvekili Sayın milletvekili de mahallesindeki delege seçimlerini bizzat yerinde takip edenler arasındaymış. Peki seçimler ne mi olmuş? Sayın vekilin de desteklediği söylenen delege listesi 30'a karşı 24 oy alarak seçimi kaybetmiş. Kazanan taraf kim olmuş, delege listesini diye merak ediyorsanız İlkadım İlçe Başkanılığı'ndan öğrenebilirsiniz!

"RAHMETLİ ERBAKAN İLE.."

Bugün gazetemizde çok merakla okuyacağınız bir söyleşi bulacaksınız. Gazetemizin imtiyaz sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Adnan Bahadır birikimlerini paylaştığı Ak Parti Atakum ilçesindeki konuşmalarını bugünden itibaren okurlarıyla da paylaşmaya başlıyor. Hiç kuşku yok ki, yine en çok okunan, yine en çok tepki çeken bir söyleşi olacak. Size isterseniz bir pasaj aktaralım: "Rahmetli Erbakan bize dedi ki 'biri Manisalı biri Elazığlı neden Samsun böyle aday adayı listesini niye getirdi' dedi. Siyasetin doğası gereği bir tane yerli olması lazım. Nizamettin Kaplan, ben, Adem Güney ve Faruk Alpaslan gittik Genel Merkeze. Açık ve şeffaf anlatıyorum.  Her zaman ki gibi Adem Güney düşüncelerini bana söyledi, önce sen konuş dedi. Bende tamam dedim.   bize Samsun ile ilgili ne düşünüyorsunuz  diye sorulunca  Adem Güney bizim sözcümüz Adnan Bahadır dedi ve  ben başladım konuşmaya   'efendim Genel Merkez  akademisyen istiyor  ama Latif hoca Elazığlı, biz Bafra'dan Ahmet Demircan'ı birinci sıraya alalım, Latif hoca ikinci, Musa Uzunkaya'da aslen Rize'lidir fakat  Of'a  göç etmiş oradan Samsun'a gelmiş.

Bu arkadaşımız Samsun'da Rize'lilerin oyunu alır, Of Trabzonluların oyunu alır,  o üçüncü sırada olsun' dedim sonra biz dışarı çıktık. Kendi aramızda bu liste bu şekilde  gelir dedik, aynen öyle oldu."
Bu arada size bir not yazdırayım. Sayın Adnan Bahadır, benim sayfam için "Şevki abi nerede komünist, ateist, Allahsız varsa bulup köşesine koymasına rağmen en ufak bir şey söylemedim, söylemem de söz konusu değil.." dese de, sizlere benim rahmetli Necmettin Erbakan'la akrabalık bağım olduğunu söylemek istiyorum. Nasıl akraba olduğumuzu merak edenler çıkarsa eğer, [email protected] veya [email protected] adreslerime yazarlarsa cevaplarım.
     
BELEDİYE BAŞKANI

Temel bir kasabada yaşıyor ve de çok içiyormuş. Arkadaşları vazgeçirmek için: "Bak sen burada sevilen bir adamsın, bu kadar içmesen bu kasabaya belediye başkanı bile olabilirsin" demişler.Temel: "O ta bir şey mi, pen içince paşpakan olayrum" diye cevap vermiş.
(İsmail Başaran'dan)

GÜZEL SÖZ

GEMİNİN TEK KAPTANI OLUR, GERİSİ MÜRETTEBATTIR... YÜREĞİNDE TEK SAHİBİ OLUR, GERİSİ TEFERRUATTIR...!

DEMEK Kİ NEYMİŞŞŞ!!

Bir gün bir çocuğa sormuştum, deniz neden tuzludur diye. Babası uzun bir sefere çıkmıştı. Çocuk hemencecik karşılık verdi: Deniz tuzludur, çünkü denizciler durmadan ağlarlar! Neden denizciler böyle çok ağlar ki! Çünkü, dedi, yolculukları bitmez… Onun için de mendillerini hep direklere asıp kuruturlar! Gene sordum: Ya niçin insanlar üzgün olunca ağlar? Çünkü, dedi, daha duru görebilelim diye gözlerin camını arasıra yıkamak gerek!

İSİM DEĞİŞİKLİĞİ
 
Erzurumlu dadaş Abdürrahim, yıllardır şikayetçi olduğu ismini
değiştirmek için mahkemeye başvurur. Hakim sormuş:
"-Ne var oğlum, neden ismini değiştirmek istiyorsun? Senin ismin
neydi söyle bakayım."
Dadaş cevaplamış: "-Abdürrahim Kıç"
Hakim bıyık altından gülerek: "- Tamam haklısın ismini değiştirmekte. Yeni ismin ne olsun?" diye sormuş.
Dadaş: "-Ömer Kıç" olsun demiş.