Mart 2009 yerel seçimlerine çok az bir süre kaldı. Meydanlar kızıştı. Oy kapma kavgası hızla devam ediyor.
   Diğer taraftan gürültü kirliliği devam ediyor. Gecenin bir saati bakıyorsunuz, bir arabadan çevreye yüksek bir ses yayılıyor. Rengârenk afişlerle sokaklar, caddeler bir gelin gibi süslenmiş durumda. Daha bir sürü emek verilmiş, seçmenin gönlüne girebilmek için.
   Umudu olan da paralar döküyor bu yola, umudu olmayanlar da. Bu seçim yolunda harcanan paralara acırım da acırım. O paralarla neler yapılmaz ki! Nice dertlere çare olur o paralar. Ah o paralar! O paralar! Boşa giden o paralar, yüreğimi paralar.          
   Seçenlerle seçilenler arasında bir sözleşme imzalansa böyle bir metin neleri içerir? Seçilenler seçmenlerine hangi sözleri verirler? Nasıl yeminler ederler?
   Meydanlarda seçilenler seçmenlere sorular soruyorlar. Sözler veriyorlar. Bizi destekleyecek misiniz? Dediklerim doğru mu? Beni seçin ne isterseniz yapacağım. Bu şehir bensiz olmaz. Rollerin en azından meydanlarda değiştiğini varsayalım. Soruları seçmen sorsa aday cevaplasa, olmaz mı?
   Bugün bize iyi davrandığınız gibi yarın da davranabilecek misiniz? Bugün bizi dikkate aldığınız gibi yarın da dikkate alacak mısınız? Bugün bizi tanıdığınız gibi yarın da tanıyacak mısınız? Verdiğiniz sözleri tutacak mısınız? Geleceğimiz için neler yapacaksınız? Çocuklar için projeleriniz nelerdir? Gençler için neler planlıyorsunuz? Bayanlar için neler düşünüyorsunuz? Şehrim için neler planlıyorsunuz?
   Aday bu sorulara en kısa ve net cevaplar verse. “Vallahi yapacağım! Billahi yapacağım! Tallahi yapacağım!” gibi cümleler kullanma durumuna düşmese. Çünkü doğru söz yemin istemez. İnandırıcılığı yaptıklarında saklı kalsa. Mazisine bakıldığında bu aday yapabileceklerini söylüyor, dedirtebilse seçmenlere. Bu aday tüm vücut diliyle doğru söylüyor. Doğruları söylüyor, diyebilsek.
   Seçmenimi hiçbir zaman unutmayacağıma, paraları çar çur etmeyeceğime, dürüst bir yönetim sergileyeceğime, taraf tutmayacağıma, hemşehrilerimin efendisi değil hizmetkârı olacağıma, koltuktan millete ağalık taslamayacağıma, tüyü bitmemiş yetimlerin haklarını koruyup gözeteceğime, halkın refah ve mutluluğu için durmadan çalışacağıma… söz veriyorum, diyebilen ve dediklerinin arkasında durabilen insanları başkan seçmek isteriz.
   Şehirlerimizi emanet edecek olduğumuz insanlarda bazı güzel özellikler aramamız hakkımızdır. Hayırlı seçimler ola!