KUR"ÂN-I KERÎM"İN

KUR"ÂN"DAKİ İSİMLERİ(8)“el-

HAKK” 

Değerli dostlar,

Bugün sekizincisini yazmaya çalışacağımız konu yine Kur"ân"ın Kur"ân"da yer alan isimleri hakkında olacaktır. Daha önce Kur"ân, Kitâb, Furkân, Nûr, Rûh, Şifâ ve Beyân kelimeleri üzerinde durmuştuk. Bu yazıda ise Kur"ân"ın diğer bir ismini tanıtmaya çalışacağız.

Kur"ân"ın bu saydıklarımızın dışında bir diğer ismi de el-hakk"tır. Hakk, “gerçek, gerçeğin bilgisi” anlamına gelmektedir. Kur"ân"ın söylediklerinin gerçek olduğunu her Müslüman kabul etmek zorundadır. Bu konuda çok az da olsa tereddüt veya şüphesi bulunan kişi imanını kaybeder. Bu nedenle iman esasları arasında sayılan “kitaplara iman”ın bizim için en önemli örneği Kur"ân"dır; Kur"ân"dan önce gönderilen ilâhî mesajların da doğruluğunu kabul etmek iman gereğidir. Bozulmamış, orijinal haliyle bütün ilâhî kitaplar Müslümanların da kitabıdır. Şu kadarını akıldan çıkarmamalıyız ki, günümüzde mevcut olan diğer din mensuplarının inandığı kitapların doğruluğu Kur"ân"a uygunluk ve Kur"ân"a aykırı olmamak şartına bağlıdır.

Kur"ân"ın gerçek oluşu hakkında kanaat sahibi olmak için onun içeriğiyle tanışmak gerekir. Onu yakından tanımadan, konuları hakkında kafa yormadan, onu anlayabilmenin ilkelerini takip edip anlamaya çalışmadan Kur"ân"ın hak kitap olduğunu söylemek sadece bir inancın ifadesi olabilir; bunu bilgiye dönüştürmek için kitabı yakından tanıyıp incelemek zorunludur.

Kur"ân"da onun hak, yani gerçekleri söyleyen bir kitap olduğunu beyan eden pek çok âyet vardır. Birkaçını meal olarak hatırlatmayla yetinelim:

“Doğrusu biz seni Hakk (Kur"an) ile müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Sen cehenmemliklerden sorumlu değilsin” (Bakara 2/119).

“Şüphe yok ki, ehl-i kitap, onun Rablerinden gelen gerçek olduğunu çok iyi bilirler” (Bakara 2/144).

“Kendilerine: "Allah"ın indirdiğine iman edin" denilince; "Biz sadece bize indirilene (Tevrat"a) inanırız" derler ve ondan başkasını inkâr ederler. Halbuki o Kur"an kendi ellerinde bulunanı doğrulayıcı olarak gelmiş hak kitaptır” (Bakara 2/91).

“Ey insanlar! Resûl size Rabbinizden gerçeği getirdi.” (Nisâ 4/170).

“Sana da, daha önceki kitabı doğrulamak ve onu korumak üzere hak olarak Kitab"ı (Kur"an"ı) gönderdik” (Mâide 5/48).

“Gerçekten onlar, kendilerine Hak geldiğinde onu yalanlamışlardı. Fakat yakında onlara alay ettikleri şeyin haberleri gelecektir” (Enʻâm 6/5).

“De ki: Ey insanlar! Size Rabbinizden Hak (Kur"an) gelmiştir. Artık kim doğru yola gelirse, ancak kendisi için gelecektir. Kim de saparsa, o da ancak kendi aleyhine sapacaktır. Ben sizin üzerinize vekil değilim. (Sadece tebliğ etmekle memurum)” (Yûnus 10/108).

“De ki: Hak geldi; bâtıl yıkılıp gitti (yani gerçek, bütün çıplaklığıyla ortaya çıkmıştır ve sahte olan şeyler de yok olmuştur). Zaten sahte şeyler yıkılmaya mahkümdur” (İsrâ 17/81).

“Göğün ve yerin Rabbine andolsun ki bu vaad, sizin konuşmanız gibi kesin ve gerçektir” (Zâriyât 51/23).

Daha pekçok âyette de ele alınan ve hatırlatılan bu konuda Kur"ân"ın gerçeği getiren kitap olduğu gerçeğini unutmamak üzere hepinizi Allah"a emanet ediyorum. Hoşçakalın.