İnsanların yaşarken karşılaştıkları birçok sorunları vardır. Her sorunla ilgili de her insanın sorumluluğu söz konusudur. Sorunların bazıları iradidir, bazıları ilahidir. İnsan iradesinin sonucu yapılan işler nedeniyle ortaya çıkan sorunlar vardır ki, bunların bedelini hem hata yapanlar, hem de yapmayanlar ödemektedir.

Rum suresi 41. Ayette Yüce Allah bu konuyu, “İnsanların kendi elleriyle yaptıklarından dolayı karada ve denizde fesad ortaya çıktı” buyurarak bildirmiştir.

İradi sorunların sorumlulukları her kademedeki insanın kendi pozisyonuna göredir. Sorunların karşısında sorumlulukların yerine getirilmemesi halinde tüm toplum bundan olumsuz etkilenmektedir. Tabi ki asl olan, sorun üretmemek, var olan sorunları çözmektir. Ancak, eğitim, gelenek, örf, adet ve yanlış inançlar nedeniyle bir takım sorunlar kaçınılmaz olmaktadır.

Ayrıca ilahi olarak insanlar, imtihan amacıyla hikmeti bilinmeyen bir takım sorunlarla karşılaşmaktadır. Böyle durumlarda, hem problemle karşılaşan imtihan edilmiş, hem de problemle karşılaşanın problemine şahit olan etrafındakiler imtihan edilmiş olur.

Sorunun giderilmesi herkesin sorumluluğundadır. Örneğin, bir mahallede açlık nedeniyle hırsızlık yapan varsa, o mahallenin varlıklı insanları, hırsızlık yapanın fiilinden de sorumludurlar.

Açlık, yoksulluk, israf, işsizlik, trafik, çevre kirliliği, küresel ısınma, çölleşme, kaynakların azalması, salgın hastalıklar gibi toplumsal sorunlar çoğu kere insanların kendi elleriyle yaptıkları hatalardan dolayıdır. Bu sorunlar, toplumsal ve bireysel yaşamda büyük tehditler meydana getirmekte, bir çoğu da tüm dünyayı ilgilendirmektedir.

Yapılan istatistiklere göre dünya nüfusunun yaklaşık bir milyonu açlıkla karşı karşıya bulunmaktadır. Dünyadaki her olumsuzluk açlık oranını da arttırmaktadır.

İşsizlik ayrı bir sorundur bugünün dünyasında. İşsizlik hem açlığı tetiklemekte hem de insan psikolojisini bozarak aile huzurunu tehdit etmektedir.

Trafik sorunu başlı başına hayati önem taşıyan bir problem haline gelmiştir. Trafik kurallarına uymamak da bir başka sorundur.

Trafik kurallarına uymamak haram, kurallara uymak da dini bir zorunluluktur.

Bu ve benzer sorunlar, bireysel ve toplumsal sorumluluk bilinci ile ortadan kaldırılır veya en aza indirilir ancak. Dinimiz doğru öğrenilirse, hiçbir sorun söz konusu olmaz ve herkes de sorumluluğunu bilir.

Sorumlulukların bilinip, gereklerine yerine getirildiğinde sorunlar da kendiliğinden çözülecek, esasen sorunlar hiç oluşmayacaktır.

İnsanların birbiri üzerindeki hakları -ki bunları Peygamberimiz bildirmiştir-her birey hakkıyla yerine getirdiğinde sorunsuz ama sorumlu bir toplum oluşturulmuş olur. Haklar, manevi dinamiklerdir. Hayatı statik olmaktan kurtarıp, bir arda dinamikçe yaşanmasına dönüştürür

Dünyevileşmenin arttığı, çıkarların ve hesapların kişilerin yol haritasını belirlediği günümüzde sorunlar artmakta, insanlar zorunlu sorumluluklardan bile kaçmaktadırlar.

Her insanın kendi pozisyonuna göre mutlaka üzerine düşen sorumlulukları vardır, bunların yerine getirilip getirilmeme oranına göre de o toplumda sorunlar ya olacak ortadan kalkacaktır.