İslamı yayma adına fırsat bulduğu ülkelerde yönetim değiştirmek düşüncesiyle yuvalanarak o ülke içinde yayılmak karışıklık yaratarak şiddet yoluyla hedefe ulaşmak isteyen örgütler suriyede cirit atmakta ve vahşi katliamlar yapmaktadırlar. Türkiye hükümeti muhalif dediği silahlı grupları "Özgür Suriye ordusu(!)" adı altında desteklemektedir. Fakat insanlık dışı hareket eden El-kaide ve ona bağlı olan ve olmayan gruplar dünya üzerinde terörist durumundadır. Bunlara destek ve yardım vermek suçtur. Türkiyeyi bu suça alet etmek dış politikamızı kirletir.   Bu karmaşada kullanılan ve kimin yaptığı anlaşılamayan kimyasal silah bine yakın masum insanın feci şekilde can vermesine sebep olmuştur.
  Tüm bunlar Suriye'ye uygulanan ve bölgede emperyalist emeller güden saldırgan politikalar yüzünden olmaktadır.
   Bu kanlı politikaya ABD'nin yanında yer alarak, Akp hükümeti ateşli bir şekilde destek vermiştir. Suriye'de Esat hükümetini ve devletini, böylesi kanlı ve   ideolojik emelleri olan grupların olduğu bir saldırıyla devirmenin getireceği sakıncaları gören ABD Suriye'ye karşı komple bir askeri müdahaleyi ağırdan almıştır. Bunu farkeden Tayyip Erdoğan hükümeti, Türkiye'nin de katılacağı komple bir operasyon için çaba harcamış ABD ise askerlerinin postallarının yere değmemesi şekliyle havadan bir operasyona razı olmuştur. Böylesi bir Suriye'ye saldırıya memnun olmamakla birlikte
 elerini oğuşturan savaş yanlıları  karadan neler yapacaklarını Suriye'yi nasıl böleceklerini ve nasıl paylaşacaklarının hesabının telaşına düştüler.
   Cani örgütler El-kaide ve kolları, PKK ve diğerleri özerklik dahil bölge hakimiyeti kurmaya başladılar. Sınır hakimiyetimiz ciddi şekilde zaafa uğradı.
   Bölesi bir durumda bölgenin din ve meshep savaşları da dahil yayılacağını dünya savaşına bile yol açacağının kaygısını baştan beri bilen Rusya devlet başkanı Putin son bir politik hamle yaparak ABD başkanı Obama'yı Suriye'ye operasyondan vaz geçirdi. Karşılığında Esat'ın kimyasal silahların denetimi ve siyasal anlaşmalara uyum göstereceği taahhüt edilmiştir. Büyük bir felaketin eşiğinden dönülen bu druma savaş yanlısı Türkiye hükümeti memnun görünmemektedir. Bir koyup beş alma tavrıyla mültecileri sorgusuzca ve sınırsızca ülkemize kabul eden AKP düşünce içine girmiştir.
 Haberlere göre iki yıl itibarıyla mülteciler ülkemizde 6000 bebek meydana getirmişlerdir. Böylesi bir durumda bölge için büyük bir problem olan Suriye'de siyasi çözüm sağlanmalı mülteci durumuna düşürülen yerinden yurdundan edilen halk evine ve yerine yurduna vatanına dönmelidir.
  Bunun yanında Suriye'den nemalanmak ve kirli emelleri için toprak işgali yapmak veya çağdışı ve sömürgen ideolojisini yerleştirmek için saldırıya kan, dökmeye karar alan El-Kaide ve diğer vahşet saçan örgütler dağıtılmalıdır. Suriye'de "silahsız muhalefet*" Esat'la masaya oturmalı ateşkes sağlanmalıdır. Demokratik bir anayasa ile hakemler eşliğinde Suriye'de güzel şeyler olacağı inancındayım. "İnsana kıymayı ve insan eti yemeyi yamyamlar bile bıraktı." İslamiyet zarar görüyor, dünya insanı İslamiyet'e korkuyla değil sevgiyle bakmalıdır.                                   Saygılarımla.