TERÖRLE MÜZAKERE VE TKP
Türkiye'yi bölmek ve ayrıştırmak için büyük ve planlı hatta, her parçası anlaşılması zor parçalardan
oluşan bir düzenlemeyle karşı karşıyayız. Erdoğan'ın taa..ki; 2002 Rusya gezisinde söyledikleri ve
2005 teki Norveç'teki "Türkiye'de Kürt sorunu yok.Bunu nereden çıkartıyorsunuz? Ama PKK ile mücadele
var. PKK terör örgütü,asla Kürt vatandaşlarımızı temsil etmiyor,edemez." demesi ve Başbakan'ın bugün
geldiği nokta, hepimizin bildiği gibi "Öcalanla müzakeredir."
Tayyip Erdoğan, bugünkü olanlar hakkında zamanında, Yurtseverler tarafından defalarca uyarıldı,O
kimseyi dinlemedi daima Halkı aldattı ve bizlere daima birbirini yalanlayan ifadeler kullandı.Örnekleri
çokçadır, terörün can aldığı süreçte Başbakan'ın kafasında daha ne planlar olduğu bir bir ortaya
çıkıyor ve de çıkmaktadır.
Her terörün siyasi bir amacı olduğunu bile bile Başbakan acaba, siyasi çözüm noktasında Öcalan'dan
ne umuyor? Bugünlerde AKP'nin muhatap aldığı ve birlikteliğe karar verdiği BDP, Öcalanla görüşmeye
adaya gidecek. Biz diyoruz ki burada görüşülenlerin açıklanması gerekir,hiç bir şey artık halktan
gizlenmemelidir. Neler oluyor,neler konuşuluyor? halk bilmelidir.
Başbakan'ın daha önceki ifadeleri akla geldikçe, Türk halkı'nın burada uyanık olması gerekmektedir.
Çünkü Başbakan terör örgütünün Meclisteki temsilcisine "PKK terör örgütüdür demedikçe,terörü
kınamadıkça kendileri ile görüşmem" demişti. Sonra görüşmüştü ve "Başbakan olarak değil AKP genel
Başkanı olarak görüştüm demişti. Böyle bir durumda Erdoğan'ın inandırıcılığı kalmamıştır.
2009 da yapılan bu toplantıdan sonra, o günkü DTP'nin eşbaşkanları Hükümete,"Açılım konusunda
muhatabınız Öcalan'dır" demişlerdi ve demekteydiler. Ne yazık ki bu gün AKP O noktaya geldi.
Halbuki terör,AKP iktidara geldiğinde bitme noktasındaydı.Yöre karşılıklı gezilere açılmıştı. Öcalan
eli kanlı bir katil olarak yakalanmış, terör suçlusu olarak İmralı'ya hapsedilmişti.
İşte bugün "zamanında namaz kılmış" "Necip Fazıl'ın konferanslarına gitmiş" diye, Öcalan'ı topluma
ısındırma adına Fethullah da bu yolda "el de ayak da öpülür" mesajıyla Öcalanla müzakere işine
karışmıştır. AKP nin 10 yılda terörü ve teröristleri altetmek yerine, muhatap olduğu süreçe bakıyoruz;
Samsun'da AKPye karşı sağcılardan hiçbir demokratik tepki ve eylem gelmemiş. Fakat BDP heyetinin AKP
Öcalan sürecinin bir parçası olan Karadeniz gezisini davet ettiği iddiasıyla, Komünist partisi'ne
Faşizanca saldırılmıştır. İdeolojik tatminle cam çerçeve indirilmiş,tabela sökülmüş oradakiler
canlarını zor kurtarmışlardır. Halbuki bu gergin ve kırılgan ortama asıl sebep olan AKP'ye, Apo'yla
müzakere noktasın da; ne milliyetçiyim, ne ulusalcıyım diyen cepheden demokratik bir tepki eylemi dahi
gelmemiştir. Türkiye AKP iktidarının oyuncağı haline gelmiş, ayrışma süreci yaşamaktayız. Fakat
Samsun dahil, hiç bir ilde gelişmeler karşısında üyeleriyle çıkıp, hiç bir demokratik tepki,hiç bir
sokak eylemi yaptığını görmüyoruz. Her şeyin başı halk demokrasisi olduğuna göre bizlerde "Demokrasi
sıkıntısı"nın var olduğunu anlıyoruz. Saygılarımla
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.