Beş yıl sonra yeni bir Karadeniz Derbisi yaşadık dün gece. Allahım sana şükürler olsun! Hem de sonsuz şükürler... Bize yıllar sonra böyle güzel bir ortamı sunduğun için teşekkürler Allahım!
Evet, aslında maç ile ilgili anlatılacak o kadar çok şey var ki, nereden başlasam diye düşünüyorum. Maçtan 1,5 saat önce stat dolmaya başlamış, bir de maç saatı 21:15 de olmasına rağmen insanlar akın akın stadın yolunu tutuyorlardı. Stada girdiğimde geçen hafta aldıkları, bana ve çoğu kişiye göre haksız olan cezadan dolayı kalelerinde grup olarak değilde bireysel olarak yerlerini alan fakat maçın 74. dakikasına kadar sadece diğer trübünlerdeki tezahuratlara alkış tutan Şirinler'i statda alkışlamamıza rağmen köşemden de bir kez daha alkışlarken, onlara destek veren tüm diğer gruplar ile taraftarlarımızı da ayakta alkışlıyorum.
Gelelim maçımıza... Maç ile ilgili sadece 1-2 konuya değinerek, yazımın asıl konusuna geçmek istiyorum. Hafta içindeki diğer bir yazımda hocamız Petkoviç'e bir öz eleştiride bulunarak orta sahada koşan, pres yapan, ayağında top tutan, kısacası canını dişine takan orta sahanın dinamosu Murat Yıldırım'ı neden ilk 11'e almayıpda 2. yarı oyuna aldığını yazmış ve kendisini bu konuda uyarmıştım. Maksat sahada daha ilk yarının 30. dakikası oynanırken pres yapmayan, koşmakta ve nefes almakta dahi zorlanan Selim Teber'i oynatmaksa; bence bu olayı bir kere daha düşün derim sevgili hocam! Ayrıca da 2. yarıda Trabzonspor'u kendi yarı sahasına hapseden ve skor ile olmasa da oynamış oldukları muhteşem futbolları ile ezen aslanlarımızı tebrik eder ve teşekkürlerimi sunarım. Evet, gerçekten de teşekkürler çocuklar.
Yazıma son vermeden önce Sn. Başkanımız Kazım Yılmaz'a da bir Samsunlu ve Samsunsporlu olarak bazı önemli hususlarda kendimce hatırlatma yapmak istiyorum: "Sn. Yılmaz dün gece maçtan sonra beni bir çok kişi aradı. Digiturk'un Lig Tv kanalında yapımını Şansal Büyüka ile yorumculuğunu Mustafa Denizli'nin yaptığı Maraton programını seyredenler bir hayli kızdıklarını, nedeninin ise Samsunsporumuz'un oynadığı futbolu, alınan futbolcuların nereden alındıklarını, onları tanımadıklarını, takımımızın hiç de iyi top oynamadığını anlatıyorlarmış. Kısacası bizimle kendilerince alay ediyorlarmış".
 Sn. Başkan bence sizi siz yapan ve yıllardan beri bu takımın lige çıkması için yağmur, çamur demeden içeride ve dışarıda, yarı tok, yarı aç takımlarını son nefeslerine kadar destekleyen hatta başkanlığa seçildiğinizde sizi canları kadar sahiplenen Çarşambalı olmanızdan dolayı Samsunspor taraftarlarının gözünde ve yüreğinde merhum Hasbi Menteşoğlu(Ağa)'na benzeten taraftarlarınızla(kendi değerlerinizle) küs kalıp ve cephe alıp da sahip çıkmamaktansa bence Şansal Büyüka ile Mustafa Denizli'den bizlerin yani sizin başkanlığını yaptığınız takımımızı neden küçük düşürdüklerini sebebini sorarsanız daha mutlu olurum. Unutmayalım ki dün olduğu gibi bugün de, yarın da tek bir gerçek vardır. O da Samsunspor ve bu büyük taraftarıdır. Kalın sağlıcakla...