Türk Dil Kurumu'na, teşekkür mü etsem, acısam mı yoksa “Allah sizi ıslah eylesin” mi desem bilemiyorum!
Ya da Hükümet sizi, Milli Eğitime çevirsin mi desem!

TDK’nın faydası var mı? Var.

Eh faydalarına teşekkür ederim.

Acınacak hali var mı? Var.

Islah edilecek tarafı var mı? Var, hem de çok...

Pek Muhterem TDK yetkilileri:

Edebiyat bölümü mezunu değilim.

Dil bilimci de değilim.

Amma Türk'üm ve ana dilim Türkçedir.

Hasbelkader biraz da Arapça ve Osmanlıca biliyorum.

Bazen şiir yazmaya bazen de sosyal konularda yazı yazmaya çalışıyorum.

Bu yazımda bile birçok imla hatalarım vardır. Yapmamak için çalışıyorum.

Peki bende hatalar var da sizde yok mu?

Bazı kelimelerin anlamını ve yazılış şeklini doğru yazayım diye ara sıra TDK sitesine başvuruyorum.

Çekme işareti (şapka) kaldırılmış...

Arapça kökenli kelimeler güya Türkçeye uydurulmuş ama içime sinmiyor!

Mesela (Örneğin) :

Rızâ, Kâmil, kâr, tâcir v.b. kelimeler...

Ben “a” harfinin üstünde şapka olmalı diyorum, TDK yok diyor!

Bir de, "rıza" olarak yazdığı kelimeyi açıklayıp, "rızâ" yı da yanına yazarak; eskimiş Arapça demez mi!

Hay senin dilini  Arap arısı sokmasın emi!

Arapça eskidiyse, şimdiki Araplar ne konuşuyor?

Yok, kastınız Türkçedeki eski Arapça ise, şapkayı kaldırınca Türkçe mi oluyor?

Cehaletimi mazur  görün ama TDK  sınırları fazla zorluyor sanki!

Bana; “şiirlerinde arapça kelime çok kullanıyorsun” diyenlere de  kızamıyorum. Nasıl kızayım ki!

Ne anlatabilirim onlara…

Ne yapayım şimdi TDK?

Bin yıldır atalarımın kullandığı kelimeleri atıp anamın, babamın bile anlayamayacağı yeni kelimeleri mi kullanayım?

Anam bana “Âdem” der idi, Adem demezdi ki!

Yani “” harfini çekerdi… Ablama “Sâlihâ” derdi, iki “â’yı da” çekerdi…