Türkiyenin Kara Harekâtı ve Yeniden İsrail Saldırısı
Benazir Butto"nun 2007 yılı Aralık ayında öldürülmesiyle yaşanmaya başlayan yüksek tansiyon Gazze"de İsrail ablukası ve Kosova"nın bağımsızlığı ile doruk noktaya ulaştı. Tüm bu gelişmelerin yanı sıra Amerika"da başlayan ekonomik hareketlilik ve küresel kriz dalgası dünya gündeminin en önemli konuları arasında yer aldı.
Dünyada yaşanan bu gelişmeler ışığında Türkiye"nin başlatmış olduğu 8 gün süren kara harekâtı gözlerin bir anda ülkemize çevrilmesine neden oldu. Ülkemiz jeopolitik konumunu güçlendirmekle birlikte gerek komşuları, gerekse de diğer ülkeler nezdinde kararlı tutumunu eyleme dökerek önemli bir adım attı. Geçmiş yıllara baktığımızda Ülkemizin yapmış olduğu operasyonlar ABD ve Avrupa devletleri tarafından çeşitli müdahale ve yaptırımlar ile karşılanırdı. Bugün ise Türkiye uluslar arası alanda diplomatik ve askeri açıdan kendisine önemli ve kabul edilebilir bir yer açmıştır. Artık dışarıdan müdahalelere karşı koyabilecek siyasi ve askeri iradeye sahiptir.
Dünya gündemini meşgul eden diğer önemli madde ise İsrail"in Gazze"ye saldırısıdır. Ne yazık ki; Amerika ve Avrupa Birliği, İsrail"e karşı gereken tepkiyi ve duyarlılığı göstermek yerine sessiz kalmayı tercih etmektedirler. Daha önceki yazılarımızdan birinde değindiğimiz İsrail ablukası ve Gazze sorunu yeni haftaya damgasını vuran en önemli konu olarak karşımıza çıkmaktadır. İsrail Devleti"nin dünyadan gelen tepkilere kulaklarını tıkayıp orantısız güç kullanımı, masum çocukların ve sivillerin katledilmesi başta Ortadoğu Devletleri olmak üzere Türkiye"nin de tepkisi çekmiştir. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan"ın dün
( 02.03.2008) yapmış olduğu konuşma Türkiye"nin Ortadoğu Sorunu üzerine asla duyarsız kalmayacağının güzel bir örneğini göstermektedir. Stratejik olarak İsrail"in önemli müttefiklerinden biri olan Türkiye"nin tepkisi kısa zamanda etkisini gösterecektir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.