Yemini bırak,şikeye bak
Bizde Muhalefet sorunlara çözüm noktasında katkı sağlamak yerine, soruna sorunla karşılık verip,kriz çıkarmakta üstüne yok..Yemin krizi böylesi bir sorun..
Seçimin üzerinden yaklaşık yirmi gün geçti.Neleri konuşuyoruz ? Neleri tartışıyoruz?.
İktidar partisinin üçüncü seçim zaferini gölgelemek adına , kendi iç sorunlarını çözemeyenler,istikrarlı bir yönetim oluşturamayanlar krizden medet umuyorlar..Sözüm ona AKP'yi ,yeni Hükümeti köşeye sıkıştıracaklar
Sebep oldukları krizin faturasını başkalarına ihale edecekler..Acemi siyasetçilerin kurnazlığı. Bakın daha önemli krizler var başımızda..
İçinde eski milli sporcuların yer aldığı Borsa manipülasyonları
Futbol Federasyon Başkanlığı seçimleri ertesinde Ergenekon-vari Şike skandalları..
Oysa seçim sürecinde Yeni Türkiye modeli tartışılıyordu..Kürt sorunu/Demokratikleşme yolunu çözecek/açacak Yeni bir Anayasa,Ustalık dönemi olarak adlandırılan Yeni Kabine ve Yeni Hükümet tartışılmıyor,.CHP ve BDP'nin başını çektiği eylemsiz Milletvekillerinin akıl tutulmasına denk hak arayışları !!!
Sn.Erdoğan ,Yeni CHP ve Kılıçtaroğlu ekibini,BDP ve Bağımsızların oluşturduğu cepheyi Ruh ikizi olarak nitelendirmişti.Tanımlamasında haklılık var..
Olacak iş değil!.İki kişi aday yapılırken kimseye danışılmayacak,telkinle /güdümle aday yapılacak,seçim garantisi olan bölgeden liste başına montajlanacak,Yargı bağımsızlığından ,verilecek kararlara saygıdan söz edilecek,sonra iş aksine dönünce YSK'ya değil!!!,
Hakim kararına veryansın edilecek.
Buraya kadar Sn.Erdoğan ,AKP krizin neresinde ,hangi tarafında ?Hiçbir yerinde Duvara toslayınca çöz de al Mustafa Ali türküsü yerine Kendim ettim kendim buldum türküsü söylemenin tam zamanı. Ana Muhalefete geçmişi hatırlatmak şart oldu.Sn.Başbakan'ın ön yargısı incitici olabilir.Bu insanları aday yaparken bana mı sordun sitemi krize ortak olmak istememesindendir. Sn. Bahçeli de aynı düşünüyor olmalı ki Meclise girerek ,her zamanki kriz dönemlerinde gösterdiği tavrı göstererek ortası kuyu yandan geç,demedi.Bu tavrın millet iradesinin tecelligahı Meclis olduğunu göstermiş oldu.
Merak edilen şu. Krizde Hükümetten çıkış yolu için medet umanlar ,vaktiyle Başörtüsü konusunda 411'lik milli iradeyi nereye koydular?Geçmiş zamanda ,mesela Merve Kavakçı,mazbatası elindeyken yemin ettirmeyen, vekilliğini düşürenler milli iradeyi,aldığı oyu nereye koydular?Hiç söz ettiklerini hatırlamıyorum.Hatta ,bu haksız ve hukuksuzluğu daha da ileri götürerek,tavrını küstahça bulup, Cumhuriyete meydan okumak olarak takdim etmişlerdi.
Vesayetçilerin ,Jakobenlerin marifeti! Şimdi ,kalkıp Demokrasi ve insan hakları,özgürlüklerden,hukuktan,adaletten,haktan söz edildi mi anlıyoruz ki istedikleri Vesayetçilerin himayesinde ve imtiyazında sadece kendileri için.O günlerin Meclis aritmetiği birbirine muhtaç vesayet güdümlü siyasetçilerden kaynaklanan ortaklığın payı inkar edilemez..
Acaba ,CHP,Kılıçtaroğlu ekibi bu seçimde AKP'nin aldığı yüksek oyu alsaydı,aynı sayıda milletvekili kazansaydı iki vekili adına Mecliste yemin etmekten geri durur muydu?
Hükümeti kurma yetkisini geri çevirir veye erteler miydi?Hiç sanmam
Bizim bazı siyasetçilerimiz,Muhalefet partilerimiz ve hatta Parti başkanları ülke sorunlarıyla baş etmek ,sorunlara çözüm üretmek yerine ,Parti içi çekişmelere/hiziplere takılıp kalıyorlar..Silme ve sindirme ,ötekileştirme uğraşı içersinde içe kapanıyor.Ya da magazin dünyasındaki ünlülerin yaptığı gibi medyada skandallarla ,yasak aşklarla gündeme geliyor.
Seçimden seçime hazırlıklar
Seçilene kadar,seçildikten sonra evli evine köylü köyüne Muhalefetin yapacağı arada bir hamaset, ajitasyon,nostaljik ziyaretler ,ekrandan salvolar,sünnet/düğün,açılışlar falan filan.!
BDP'yi anlamak zor değil.Gerçek niyetleri için falcı olmaya gerek yok.Adamlar açık açık söylüyor.İmralı/Kandil /Erbil avazı ile konuşuyor,eylem yapıyorlar.Kalkışma provalarını hiç aksatmıyorlar..Sivil itaatsizliği sıradanlaştırıyorlar.
Yeni seçilen birkaç Bağımsız vekilleri var ki,vaktiyle başka siyasi partir içinde pusuda beklemişler.Şimdilerde zembereği boşanmış gibi kin kusuyorlar
Tehditler savuruyorlar
resmen toplumu tahrik ediyor.
Üç isim dikkat çekici..Bir şekilde Meclise kapağı atacaklar,gelip yemin edilecekler ,grupları adına konuşacaklar,dillerinin ne kadar sivri,tahrik edici olduğunu göreceğiz
Şerafettin Elçi,Altan Tan ve Sırrı Süreyya Yüksel hiç biri Akın Birdal'a ,Ufuk Uras'a benzemiyor.. Ertuğrul Kürkçü'yü ayrı tutuyorum..
İnsanın aklına BDP/Bağımsızlarla,CHP arasında gizli bir ittifak olabilir mi?sorusu geliyor
Bu Partiler,böylesi sorunlu/sakıncalı kişileri aday gösterirken olabilecekleri hesap edeme miş olabilir mi?Listeleri hazırlayanlar bu kadar öngörüsüz olabilir mi?Krizden ne medet ummuş olabilirler?Hele de CHP.. Zor da olsa,geç te olsa ,sonunda kriz çözülecek!..Çünkü,işin maliyeti duygusal yanı ağır basacak
Sonra ,Vekillik itibarlı meslek,girdiği ortamlarda havası var..Boş verin siz ,biz arkadaşlarımızı satmayız laflarına
Siyaset meydanında neleri gördük,neleri yaşadık..Liderini yarıyolda bırakanı /satanı mı ararsın?
Noterden tasdikli parti değiştirmem diye vesikalı olanı mı?Kumar borcuna rehin kalanı mı ararsın..Okuma yazması kıt Bakan yapılan adam mı ararsın ,bir ihaleye partisini satanı mı?
1977'de Meşhur 11'liler rahmetli B.Ecevit'i nasıl Başbakan yaptılar sanıyorsunuz?Onlardan biri bugün bağımsızlar arasında ,krizin tarafı olarak Çankaya'ya diyalog elçisi olarak kabul ediliyor.
Eylemsiz vekiller,eninde sonunda Meclise tıpış tıpış gidecekler,Sn Başbakan'ın dediğini yapacaklar
Dillerinde Senin için çok uğraştım,Arkadaş;ancak kendime yapabildim. türküsü çığırarak..
Biz krizi değil,asıl sporumuza çöreklenen Ergenekon yapılanmasının ucu bakalım nerelere kadar uzanacak,kaç dalga boyu olacak ona bakalım..
Siyaseten en doğrusunu MHP Meçlis'te yerini ve konumunu alarak yaptı.Hiç değilse Meclis'te muhalefet görevini yapacak bir siyasi parti var
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.