Laik demokratik sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti; aynı zamanda “ ÜNİTER BİR DEVLETTİR”. Yani; toprağıyla, halkıyla “ULUSAL BİRLİĞE” sahiptir.
Cumhuriyetimiz bu özelliğini kolay elde etmedi. Türk halkı; Osmanlı yönetiminin imzaladığı teslimiyet şartı olan “SEVR” antlaşmasını yırtıp atmış ve büyük önder Mustafa Kemal Atatürk"ün önderlinde savaşarak kanını dökmüş, bu vatan toprakları için “BEDEL” ödemiştir. Türk halkı; tarikte kendisine en fazla değeri veren, lideri Mustafa Kemal sayesinde “VATAN “ topraklarının sınırlarını savunarak çizmiştir.
Belirtmek gerekir ki ; “TÜRKİYE CUMHURİYETİ”NİN ilan edildiği bu vatan; ne! Osmanlıdan kalmıştır, ne! Osmanlının devamıdır, ne! De Osmanlı hanedanının mirasıdır!. “öz ve öz TÜRK HALKI"NIN ALIN TERİDİR”. “HELALİDİR!”
Lozan antlaşmasıyla tüm dünyanın tanıdığı AİDİYETİ TÜRK HALKI üzerine tescillenen; TÜRKİYE CUMHURİYETİ, lideri MUSTAFA KEMAL ATATÜRK tarafından “GENÇLERE EMANET” edilmiştir. Ne yazıktır ki; yaklaşık altı yüz küsür yıllık Osmanlı, “uçsuz bucaksız” topraklara hükmettiği halde kendi milletine ait helalinden bir karış toprağın sahibi olamamıştır. Sadece “hamilini yaptığı topraklarda” uzun yıllar yaşamış, savaşlarla yoğrulmuş; kâh kazanmış kâh kaybetmiştir.
Tarihe karışan Osmanlı"nın topraklarında, Türk Halkı çile çekmiş, büyük mağduriyetler yaşamıştır. “Osmanlı tabiiyetindeki diğer Müslim ve Gayri Müslimlerden daha zor şartlarda yaşayan Türk Halkı; günü gelmiş Osmanlı"ya evlatlarını asker olarak vermiş. Kimi gün vermiş zahiresini tarlasındaki mahsulünü gocunmadan teslim etmiştir.
Yüzyıllarca Osmanlı"ya hizmet etmiş “TÜRK KÖYLÜSܔ nün hiç yüzü gülmemiş sık sık dara düştüğü yıllarda, tarlasını sürecek “SARI ÖKÜZÜN” parasını dâhil, faizle; bir öte mahallede oturan ve daha rahat yaşayan YAHUDİ tüccarlardan borç almak zorunda kalmıştır.
Tabii ki;  Sultanlar ve Saraylılar, çevreliler Osmanlı"da daima, lüks ve debdebe içinde yaşamışlardır. Fakat son Osmanlı"nın geriye bıraktığı borçları da yine Türkiye Cumhuriyetinin “YETİM VE ÖKSÜZ HALKI ÖDEMİŞTİR”. Onuru adına, namusu adına yoksulluğu ve perişanlığıyla bu borçlara sahip çıkmıştır. Çağdaş dünyadan da saygı görmüştür!. Günümüzde, inanıyorum ki; ülkemizin YURTSEVER EVLATLARI tüm bunların bilincindedir. Umuyorum ki; Türkiye Cumhuriyeti devrim tarihini okuyorlar ve bağlılıklarını sürdürüyorlardır. Türkiye cumhuriyetine karşı içte ve dışta ki “ kem gözlere”, Güneydoğudaki Kürt Halk"ına yönelik ayrıştırma hareketlerine, diğer taraftan iktidar yanlılarının seslendirdiği “ GERİ GEL EY OSMANLI” naralarıyla ortalıkta dolaşan “topraksızlara” karşı Türk Halkı"nın daima uyanık olduğunu biliyorum! Bu topraklar üzerinde haksız servet sahibi olup Türkiye Cumhuriyeti halkını, yoksulluk sınırında yaşatanları da biliyorum. Yine biliyorum ki; Türk halkı bu topraklar üzerinde en iyiyi ve PAYDAŞÇA yaşamayı sonuna kadar “HAK” ediyor!.
                                                                                           SAYGILARIMLA!