Bu girdaplar ve zirveler dünyasında her gelişme bir stratejinin adımı ve adı olmuş. Ölümler bile kişiler tarafından hesaplanıyor adeta..

Cellat olmuş vicdanlar artık eceli beklememekte ısrar ediyor. Daha da acımasız ve gaddarlar.

İrfan kalelerimize çöreklenen engereklerin kırk başını birden ezmek, milli savaşın borcudur.

Ancak bu neden bu kadar zor?

Kimilerine göre fırsat yoksulu olmuş Türkiye, kimilerine göre ise; Ortadoğu gibi büyük bir fırsatın ortasında…

Şehit haberleri sonrası herkes için yine içe yönelişin olduğu bir gün… 8 şehit haberi yürekleri derinden sızlattı. Kimse dayanamaz bu canların yok oluş şekline.

Hakikat bir tepenin arkasında deniliyor ve onlar da o tepeyi aşmak için canını dişine takmış ölüme koşuyor.

Bu yöneliş erdemli ve dimdik!

Binbir ümitle koşulan dağlarda verilen canlar geçen zamanla çoğalıyor...

Gün boyunca gerçeğin soğuk çehresi ve kabusa dönen şovenizm görüntülerini izledim. Yetkililerin kurduğu cümleler ve medyanın haber sunumu oldukça ilginçti.

Dikkatimi çeken ise; akşam haberlerinde yayınlanan "şehit" haber başlığı idi:

"4000 Askerimiz 300 teröristi çembere aldı."

Burada Türk askerinin nicel olarak fazlalığı kimilerine güç ve güven versin diye belki böyle bir başlık atıldı ancak 300 teröriste 4000 askerin müdahalesi de ne demek oluyor?

Terörün gücünü mü kabullenmemizi istiyor birileri anlamış değilim.

Bunun ardından Bülent Arınç'ın açıklaması limana sığınmalıyız çağrısı yapar gibi geldi bana. Fazla konuşmayın ve bize güvenin tavrını bürünmesi polemik oluşturmamak adına da olsa milletin ve şehit ailelerin sabrına güç katacak nitelikte ve güvende ne yazık ki değil…

Artık tüm sözler bulutlaştı, kimse duymuyor ve görmüyor çünkü...

Bu ülkenin insanlarının belli hesaplar uğruna piyon olmaya tahammülü yok...

Not: Bu yazı 19 Haziran'da Hakkari'de gerçekleşen hain saldırı sonrası yazıldı. Ne zaman yayınlanır tam kestiremiyorum. Fakat şu ortada ki; bu acı zaman ve mekanı aşmış durumda.. Ne yazık ki geçen zamanla fazla bir şey değişmeyecek. Acı aynı olacak, şehit isimleri değişecek. Farklı başlıkları atacak gazeteler, siyasilerin "bıçak kemiğe dayandı", "terör bitecek" söylemleri kulaklarımızın pasına pas katacak.

Ama acı derinde kalacak. Çoğumuz kederi kıyıdan seyreden isimler olacağız. Nur içinde yatın, bu toprakların isimsiz kahramanları..