SİZ OLSANIZ NE YAPARDINIZ?
Konumuza girmeden ufak bir ayrıntıya yer vermek istiyorum, dün İl Özel idaresi Basın-yayın organlarına 2012 de ödenen paralarla ilgili bir açıklama yapmış, açıklama güzel ancak çok eksikleri olduğu açıkça ortada, bizim 4982 sayılı bilgi edinme yasası çerçevesinde sorduğumuz soru 2009-2012 yılları arasında Basın yayın organlarına ödenen para idi, ancak İl Özel idaresi sadece 2012 yılının ilk beş ayında yapılan ödemelerle ilgili basına açıklama göndermiş. Öncelikli olarak 2009-2010-2011 yıllarında kimlere ne ödendiğini de açıklanmasını istemiş olmamıza rağmen sadece 2012 yılının verilmesi çok enteresan.
Bir başka önemli ayrıntı ise meğer Haberexen dergisi ne kadar büyük bir dergi veya basın kuruluşu imiş de bizim haberimiz yokmuş. Adamlara sadece 2012 yılının ilk beş ayında 74.500TL ek ücreti ödenmiş, 2009-1010-2011 yıllarında ise ne ödendiği ortada hiç yok. Zaten yapılan reklamlardan bu işin arkasında bir bit yeniği olduğunu anlamıştım, adamların matbaa gideri yok, baskı gideri yok, yanlarında iki üç kişi çalışır ama sadece 2012 yılının ilk altı ayında 75.000TL alıyorlar, diğer büyük gazetelere ise sadece göstermelik ücretler ödeniyor. Aslında biz DENGE Gazetesi olarak başka gazetelere ek yaptırıldığını duyunca bastırdık, bizden korkularına bize de ek yaptırdılar ama ömrü hayatımızda İl Özel idaresinden aldığımız tek ek işi de budur, 2009-2010-2011 yıllarında abonelikleri dışında tek kuruş dahi ödememişlerdir. Birde Nokta ajans ile Yaşam ajans firmalarına ne ödenmiş ortada yok.
Gelelim ikinci konumuza Ak Parti İl kongresinde önceki gün Fuat Köktaş'ın adaylığını açıklaması ile birlikte taşlar yerinden oynadı, daha önce Osman Çetinkaya'nn karşısında İshak Taşçı ile Mustafa acar vardı, İshak Taşçı'nın çekileceğini daha önceden tahmin ettiğimden adaylığına çok itibar etmemiştim. Mustafa Acar'a gelince alacağı oy 40-50 civarında olacağını düşündüğümden çok fazla önemsemedim. Osman Çetinkaya'ya gelince sonuna kadar arkasında durdum, hiçbir maddi menfaatim olmadığı gibi tek kuruş dahi almadım. Zaten olayın bu boyutu benim işim değil ama benim bazı hassasiyetlerim olduğunu bu şehirde yaşayan herkes bildiği gibi Osman Çetinkaya herkesten çok bilmesi gereken bir isimdir.
Bundan üç-dört yıl önce Büyükşehir Belediyesinde Ak Parti Grup Başkan Vekili iken grup toplantısına giderken hiç haberim olmaksızın bana saldıranlardan birisini Canik ilçe Başkanlığına önerdiğini öğrenince fena tepem atmıştı, aradım uyardım, daha sonraki süreçte bu hassasiyete dikkat edeceğini söylemesine rağmen geçtiğimiz hafta Vezir Hazretleri ile birlikte Havza'ya Mahmut Karahan'ı ziyarete gitmesi, ardından Hamamcıbaşı onu çağırdığında koşarak ayağına gitmesi, ardından geçtiğimiz Pazar günü çok kötü bir ekiple pazarlık edip onları listeye alacağını öğrenince fena halde sinirlendim. Listeye alacakları arasında benim partide disipline verilme olayında başı çekenlerin de olduğunu öğrenince aradım dedim ki bak Osman Başkan şayet listende o adamlar olacaksa ben de olacağım ona göre.
Bunu söyleme nedenim 2009 yılındaki mahalli seçimlerde Büyükşehir Belediye Meclis üyeliğine müracaat eden Vezir Hazretlerinin adamları ile ilgili de o günkü İl Başkanı arkadaşa aynı şeyi söyleyip onların listelere girmesine engel olduğum gibi şimdi de o tip insanların girmemesini sağlamaktı yoksa benim il yönetimine girmem beni küçültür ama bizim Osman Başkan ona verdiğimiz bunca desteğe rağmen hiç oralı olmadı. Ben Osman Çetinkaya'nın yapısını biraz tanıdığım için listenin oluşması esnasında biraz olsun müdahil olup, düzgün insanların listeye girmesini sağlamak istiyordum ancak Osman Başkan ortağını, pastaneci, uncu, kamuda çalışan işçilerle bu işi getirmeye kararlı olduğunu görünce baktım ki yapacak bir şey yok.Şayet hedef ihale almak,listeye girenlere menfaat sağlamak, birilerine uşaklık yapmak ise benim o tür işlerle uzaktan yakından ilgimin olmaz.
Bu akşam Ak Parti Genel merkezinden gelecek olan Bölge Koordinatörü Milletvekili ile İl koordinatörü delegelere verilecek olan yemekte Genel Merkezin tavrını söyleyip, delegeleri ikna edeceklerini öğrendim. Hiç unutmuyorum Merkez ilçe seçiminde biz İshak Taşçı'yı destekliyorduk, delegeleri toplayıp bir yemek verdik ve İl Başkanlığının tavrının İshak Taşçı'dan yana olduğunu, başkası seçilirse sıkıntı olur demiştik, delege bu tavrımızdan o kadar rahatsız oldu ki İshak Taşçı'ya oy verecekler dahi vermedi ve seçimi kaybettik
Şimdi siz değerli okurlarıma soruyorum benim yerimde olsanız ne yapardınız? Kalın sağlıcakla
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.