Ben Samsun'a ilk geldiğimde Atakum'a yerleştim. Yıllarca Atakum'dan Samsun'a gittim ve geldim. O zamanların Atakum'u ile şimdiki Atakum'u kıyasladığımda tabiki de farklılıklar var. En büyük farklılıkta Atakum'un ilçe olması ve yüz ölçüm olarak daha da büyümesi. Bütün bunları göz önüne alarak  söylemek istiyorum Atakum eski haliyle mükemmeldi. Artık bunu nasıl yorumlarsanız yorumlayın ama benim düşünceme göre eski Atakum'u mum yakıp arıyorum.  Ülkemizde inşaatlaşmanın bu kadar hızlı gittiği bir ilçe ben şimdiye kadar duymadım. Atakum'da hangi sokağa yada caddeye girseniz inşaattan geçilmiyor. Bütün bunlar bir yana Atakum belediye başkanı Metin Burma'nın, özenle oluşturduğu (sanıyorum işlerinin yoğunluğu nedeniyle takip edemediği) İTT (İnşaat Takip Timi) ilk zamanları yeni yapılan ve yapılmakta olan inşaatları sıkı sıkıya takip ederek almaları gereken önlemleri aldırarak Atakum'da yaşayanlara rahat nefes aldırıyorlardı. Atakum Belediyesinin Fen İşleri Müdürlüğü yada başka birimine bağlı olarak çalışan Atakum Belediyesi İTT (İnşaat Takip Timi) kurallara uymayanları uyarıyorlar ve ikinci defasında ise yasal prosedür gereği cezai yaptırımlar uygulamaktaydılar. Son zamanlarda ise inşaatlar o kadar hızla devam etmekte ki biz sakinler bile şaşırmaktayız.  Cağaoğlu Bulvarına çıktığımızda kafamızı ne tarafa çevirsek her bir köşede inşaat yapılmakta. Fakat inşaatları yapanlar etraflarını çevirmedikleri gibi bulvara ve diğer cadde,  sokaklara da zarar vermekten geriye kalmıyorlar. Bu konuda belediyenin hangi birimleri yetkili ise bence derhal gereğini yapmalılar. Bütün  inşaatların vatandaşların can güvenilklerini sağlayacak şekilde çevrilmesini hem yollarımızın, hemde insanlarımızın zarar görmeleri engellenmelidir. İlçemizde inşaatlaşmanın süratle devam ettiğini belirttik. Belirtmeye de gerek yok. Görünen köy klavuz istemez.  Mevlana mahallesinde olsun diğer mahallelerde olsun hazır beton kamyonları ve onların nakledicileri olsun sokaklarımızda ve bulvarlarımızda öyle bir gidişleri var ki bunların kontrolleri hepsinden  daha elzem. Ben şahsım adına Atakum Belediye Zabıta Müdürlüğünü  bir kaç kez aradım. Zabıta müdürlüğünde 153 te görevli hanımefendi bütün personel sahada ne yapabilirim diye yanıt verdikten sonra bende hemen Özel Kalem Müdürü Bayam Çelik'i arayarak sorunu aktardım ve zabıta görevlileri gelerek hazır beton kamyoncularını uyardılar. Hazır beton kamyon sürücüleri depolarındaki harçları boşaltmadan önce o  meskun mahalde yapmamaları gereken sürati yaparak stablize olan yoldaki bütün tozu toprağı sağda ve solda oturan insanların evlerinin içine kadar adeta enjekte ediyor. Bence Fen İşleri Müdürlüğüne bakan Atakum Belediye Başkan Yardımcısı sözünü ettiğim Mevlana Mahallesi 721. Sokak, 725. Sokak ve civarındaki sokakların nasıl göçtüğünü yerinde tespit etmelidir. Bütün bunları yapan normal araçlar değiller hazır beton kamyonlarıdır. Bu olumsuzluğun bir yanı diğer bir yanı ise harçlar boşaltıldıktan sonra kamyonlarındaki harçlarını su depolarındanki  hortumla yıkayarak harç atıklarını  sokaklarımıza bırakıyorlar. Bırakılan  harçlar kuruduğunda ise az bir rüzgar ile  çimentoları toz olup yine evlerin balkonlarına gidiyorlar. Camlarının önlerine gidiyorlar. Bu konuda da Atakum beldiyesinin çok sıkı bir önlem alması gerekmektedir. Biz sakinler olarak bu tozun toprağın içinde oturmak zorunda değiliz. Bu talep benimle sınırlı değil. Mevlana mahallesine çıkın bakın hazır beton kamyonları nasıl gidiyorlar neler yapıyorlar gözlerinizle görün. Artı özelliklede inşaatların etraflarının çevrilmesi konusunda Atakum belediyesi İNŞAAT TAKİP TİM'İNİN (İTT) çok sıkı Atakumlu yurttaşların can güvenliklerini sağlamalılar. Aslında Atakum beldiye başkanı tüm personeline basında okuduğumuz kadarıyla işinizi Atakum halkını memnun edecek şekilde yapmalısınız yoksa gereğini yaparım diyerek uyarmıştı.  Umarım bu uyarıyı bütün personel dikkate alırlar ve Atakumluların huzurlu bir şekilde belediye hizmetlerinden yararlanmalarını sağlarlar.  Bu yazıma eklemeden de geçemeyeceğim. Atakum sahilinde geçenlerde bir sabah batı parka kadar yürüyerek giderken sahilde kumun üzerindeki bir  araç,  bir baştan bir başa hem kumsalı düzenliyor, hemde kumsalın üzerindeki çer çöpü topluyordu.  “Bunun yanı sıra ise  bulvarlara yakın olan sokaklar ve caddeler süpürülerek temizlenirken bulvarlara yakın olmayan sokak ve caddeler de ise süpürerek temizlik yapılmamakta.”  Cadde ve sokaklara konulan çöp konteynırları halkımız tarafından o kadar hor kullanılmaktaki sanki kendi malları değilde, yada   parası kendilerinden çıkmıyormuşcasına ite tepe kullanmaktalar. Bu konuda da yiğidi öldür hakkını yeme demeden geçemeyeceğim. Sokaklardaki ve caddelerdeki çöplerde elbetteki bizim attığımız çer çöpümüzdür. Biz çevremizi temiz kullanırsak tabiki de süpürülmeye gerek kalmayacaktır. Demek ki bizler bu konuda gerekli eğitimi alamamışız. Bu saatten sonra insanları da temizlik konusunda eğitmeye kalksak ne kadar başarılı oluruz. Atakum Belediyesinin temizlik konusunda da gerekli hassasiyeti göstereceğine inanıyorum ama öncelikle biz Atakumlular olarak temiz olmalıyız diye düşünüyorum. Herkes kendi kapısının önünü temiz tuttuğunda zaten sorun kalmayacaktır.

Bu konuda biz Atakumlular el ele vermeliyiz. Bizim  sahilimizi ve denizimizi bizden temiz kimse tutamaz ve koruyamaz. Öncelikle biz olarak harket ettiğimizde sahilimizde sokaklarımızda kapılarımızın önleride pırıl pırıl olacaktır. Ancak temizlik işleri görevlileride görevlerini layıkıyla yapmak zorundadılar.  Konulan çöp konteynırları o kadar sağlıksız ki en ufak bir rüzgarda yerle bir olmaktadır. Bizim sokaktaki çöp konteynırları cep olmadığı için her gün yerden kaldırılmaktalar. Bu işede bir an önce temizlik işleri yada fen işleri müdürlüğü çare bulmalıdır. Temiz  ve yaşanabilir bir Atakum'da olmak çok ama çok güzel.. Saygılarımla...