Ülkenin uçurumun kenarından döndüğü bu günlerde , tüm halkın omuz omuza verip, yüzlerce insanın şehit olmasına karşın direnen insanların engellediği bir darbe girişimi hakkında bir üniversite öğrencilerinin hazırlamış olduğu bir bildirge var.
Adı geçen üniversite daha önce bir çok olayda kendini göstermesine  karşın, bunlardan en önemlileri, şuan ordumuzun terörle mücadele konusunda başarısının ardında yatan temel gerçeklerden bir tanesi olan '' Göktürk 2'' uydusunun uzaya gönderilmesi için yapılan törende çıkartılan olay gibi bir  çok olayı sayabiliriz.
İki büyük üniversitenin öğrenci yetiştirme misyonu şu şekilde hazırlanmış.
''Öğrencilerimizi, bireysel gelişim özelliklerinin önemsendiği ve kendilerini gerçekleştirme fırsatlarının yaratıldığı ortamlarda, Atatürkçü düşünceyi özümsemiş, çağdaş yaşamın gerektirdiği bilgi, beceri ve değerlerle donatılmış bireyler olarak yetiştirmek.''
''Eğitim, öğretim, araştırma ve topluma hizmet faaliyetleri ile küresel düzeyde liderlik eden, ürettiklerini insanlığın yararına sunan, etik değerlere saygılı, yaratıcı, bağımsız ve eleştirel düşünceye sahip bireyler yetiştiren bir üniversite olmak.Temel Değerlerimiz Özgür düşünce,Mükemmellik,Etik değerlere saygı,Sürdürülebilir gelişme,Yönetişim,Adalet''
Her şey kağıt üzerinde oldukça güzel durmasına karşın, uygulamada ki aksaklıkların temel nedenini, umarım o üniversitede misyonumuz diye yola çıkanların, gördükleri sonuçlara göre ya kendi misyonlarını değiştirmeleri, yada öğrencilerine veremedikleri ve onların özgür  düşüncelerinden oluşan her yıl değişken bir misyonun altına imza atmaları gerekmektedir.
Vatan ile vatana ihanet arasındaki çizgiyi yorumlayamayacak kadar  özgür öğrenci ! topluluğunun bildirisini yazmadan önce  küçük bir bölüme not düşmek istiyorum. 
''Gezi olaylarının onda biri  kadar adam toplayamayan'' diyor bildirinin bir  yerinde.
Gezide olaylarında 50 lira harçlık ve bedava bir bira ile ruhları satın alınan insanların asla başaramayacağı bir  olaydı   15 Temmuz darbe girişimine dik durmak.
Vatana inanmış insanların vatan için mermiye doğru yürümesi ile vatanı düşünmeden sokakları yakanların, biber gazına dayanamaması arasında ki farkı göremeyecek, kalabalık olmalarına karşın, azınlık dediklerinin gösterdiği etkiyi anlayamayacak  kadar basiretsiz insanlardan küresel düzeyde lider olabilecek insan yetiştirmek gibi bir misyona imza atmak sadece dostlar alış verişte görsün mantığıdır .
İşte ODTÜ'lü öğrencilerin yayınladığı bildiri;
"Açıktır ki ne yapılmak istenen darbe demokrasi içindi, ne de darbeyi ezip OHAL ilan edenler demokrasi için hareket etmekte. Açıktır ki camilerden selalar eşliğinde bildiriler okuyanlar bunu demokrasi için yapmıyor.
Açıktır ki son kurtuluş yolu olarak ücretsiz ulaşım ve bedava kumanya ile kitlesini sokağa çıkarmaya çalışanlar, devletin tüm imkanlarını bunun için seferber etmelerine rağmen 2013 Haziranında sokağa çıkan insan sayısının onda birini bile çıkaramayanlar, demokrasi için yapmıyorlar bunu.
Açıktır ki tekbirlerle sokağa çıkıp, yirmili yaşlardaki erlerin kafasını kesecek boyuttaki vahşeti sergileyenler bunu demokrasi için yapmıyor. Açıktır ki meydanlarda tekbir seslerinin arkasında erilliğin en iğrenç boyutlarını, tacizin her türlüsünü sergileyenler bunu demokrasi için yapmıyor.
Açıktır ki üniversitelerde “cemaatçi avı” diye yola çıkıp, Barış İçin Akademisyenler imzacıları ve diğer muhalifleri tasfiye etmeye çalışanlar demokrasi için yapmıyor bunu. Ve bunca açık gerçekliği biliyoruz ki milyonlar da görüyor ve rahatsız oluyor.
Rahatsızız, darbe girişiminin de, darbeyi bastırıp kendi diktatörlüğünü inşa edenlerin de yarattığı rahatsızlıkları fısıltılarla konuşuyoruz. Ama gün fısıltıları mızı birleştirme günü, fısıltıları mızı çığlıklara, haykırışlara çevirme günü. Rahatsızlıklarımızı, korkularımızı, kaygılarımızı bir araya gelerek aşmanın günü.
Gün üniversiteli olmanın üzerimize yüklediği aydın sorumluluğunu layıkıyla yerine getirmenin günü. Gençliğin direngenliğini ve iki seçenek arasına sıkıştırılamayacağını bir kere daha göstermenin günü. Gün umutsuzluğu yasaklamanın günü. Gün o “hürlüğün havasını bir ağızdan tutturmanın günü”.
 Özgür düşünceden bahseden bir üniversite ve oldukça özgür yetiştirilip vatan sevgisinin anlamının kavratılamadığı bir öğrenci grubu. Sizlere rağmen Vatan sevgisin her şeyden önce geldiğine inanan milyonların varlığını gördükçe ''Olsanız ne olur, olmasanız ne olur ?'' diye bilmekteyiz.