B PLANI

‘’Dönülmez  bir ufkun akşamındayız’’  seçim çalışmaları artık sona eriyor. Ekranlar,meydanlar , kalabalıklar, bilboardlar, gazeteler, yol üzerinde ki binalara asılmış afişlerin artık sonuna yaklaşıldı. Bir çok kişinin düşüncelerine uygun olan liderlerinin aynı konuları ülkenin her yerinde defalarca anlatmasıyla mutlu olduğu, verdikleri vaatlerin uygulanır olup olmadığına bakmadan yada eleştirmeden onları alkışlamanın sonuna yaklaştık.  

Meydanlarda verilen vaatlerden ne kadar kaçmak, izlemek istemezseniz de, ekranda bir an,okuduğunuz gazetenin bir sayfasında, film izlerken giren reklamdan, kapınızı açtığınızda paspasa bırakılan broşürden, sokakta yürürken bilboardlardan mutlak suretle haberdar olursunuz. Bunları görmüyor, duymuyor, ilgilenmiyorum deseniz de,  yapmış olduğunuz sohbetterde konuya inananlardan veya  inanmayıp tenkit edenlerden bir şekilde, parti başkanının yapmış olduğu heyecanlı konuşma tadında fikir sahibi olursunuz.

Benimsedikleri partileri destekleyenlerin bu vaatlerden hangilerinin gerçekleşip gerçekleştirilemeyceğini, gelecekte ülkeye neler verebileceğini bilmeden futbol takımı tutar gibi partizanlık yapmaları seçimleri daha heyecanlı kılar.

12 Eylül ihtilalinden önce, iktidar sık sık değişirdi, başarısızlıklara rağmen herkes oy’unu yine aynı partiye verirdi. O nedenle öne çıkan ‘’Takım tutar gibi parti tutmak’’ sözü gündemde kalırdı. Sonra ihtilal oldu, ihtilal sonrası durum değişir diye beklenirken üç aşağı  beş yukarı herkes aynı saflarda toplandı. Aynı heyecanlar, aynı mazeretler, aynı partilerle günümüze geldik, ufak tefek değişiklikler olsa da vatandaşların fikirlerinde çok büyük değişiklikler olmadı. Geçmişten alınan seçilememe  dersler iyi çalışıldığı için her partinin kendine göre hazırlıkları oldu.

Uzun süren lig maratonunda son maçlara kadar şampiyonluk kovalayan bir takımın, yağmur,  çamur demeden destekleyen taraftarlarınca liderlik ihtimali sona erdiğinde taşlı yumurtalı protestosu aslında seçim sonrasında yaşanılacak gelişmelerinde  bir işaret sayılır.Bu işaret partililerce tahmin edildiği için, gelecekte böylesi bir olumsuzluğun puan kaybına neden olma ihtimalini ortadan kaldırmak adına hazırlık yapılır.

Bu duruma hazırlıklı olanlar, seçim sonrası B planını devreye sokmak üzere bekletirler, verilecek olan tepkiyi sıfırlamaya çalışırlar. Onlarca umutla yola çıkanlar ise  seçim mağlubiyetini yine partilerinin B planı çerçevesinde oluşturulan mazeret ile savunmaya devam ederler. Seçim biter ama bu tartışmalar hiçbir zaman bitirilmez, ortaya atılan sloganlar ise sürekli ön planda tutulur.

Nedir bu slogan ? ‘’iktidar, makarna kömür dağıttı’’ ,‘’Trafoya kedi girdi’’ ‘’ Ee siz seçim kazanamadınız’’,’’ Kazanamadık ama nedeni iktidarın dağıttığı makarna ve kömürdür’’. ‘’ Takımınız şampiyon olamadı’’ ,’’ Olamadık ama nedeni kalecinin topa eliniz uzatmaması dır’’

‘’Hiçbir zaman biz şurada hata yaptık’’ denmez. Hep mazeretlerin ardına saklanılarak, başarısızlığa kılıf hazırlanılır. Sonuç olarak bir parti kazanacaktır. Önemli olan ise o kazananın ülke için yapacak olduklarıdır. Kazanamayanların ise nerede hata yaptıklarını veya eksikliklerin belirleyerek gelecek seçimlerde aynı hatayı yapmadan hedefe yürüyeceği yeni kadrolar seçip, zaman kaybetmeden bir program  doğrultusunda çalışmalarıdır.

Artık dönülmez ufkun akşamlarına yaklaştık, B planlarınızı mantık çerçevesinde hazırlamaya başlayın. Trafoya girecek kedinin bütün ülkenin ulusal  elektrik ağını  kesme ihtimaline kimse bel bağlamasın. Yakın zamanda ulusal elektrik ağında gerçekleşen arızadan dolayı bütün ülkenin elektrikleri kesilmedi, aynı anda her şehir veya nakil hatlarına kediler anlaştıkları saatte de giremeyebilirler.

.