Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TSOF) Başkanı Fevzi Apaydın, "30 binin üzerinde öğrenci yetiştiren bir üniversiteye bu raylı sistem çıkmıyorsa, hastaneye, otogara gitmiyorsa bu sistem iyi projelendirilmemiştir demektir. Bu proje hobiden başka bir şey değildir!" dedi

Büyükşehir Belediyesi esnafın yanında olmalıdır. Bu şekilde düşünmeyip hareket etmezler ise ne iktidara gelebirler ne de rahatlıkla işlerini yapabilirler

Önceki Pazar Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Atakum İlçe Başkanı Av. Hüseyin Dereli ile yeniden başladığımız pazar sohbetlerine bir hafta ara verdikten sonra, Sayın Dereli ile de çokça üstünde durduğumuz Samsun'daki 12 minibüs hattını da yakından ilgilendiren güzergah meselesini ele aldık. Samsun'da Ekim ayı içersinde 'Hafif Raylı Sistem'in devreye girmesiyle, şahsen ben bu süreçte şehir içi minibüsçüleri ile onlarca kez röportaj yapıp, onların gözü kulağı olup söylemek istediklerini siz değerli okuyucularımızla paylaştım. Herkesin bildiği üzere Samsun şehir içi dolmuş hatları ile karar alma yetkisi bulunan Ulaştırma Koordinasyon Merkezinde (UKOME), minibüsçülerin son yaptığı eylemde geri adım atmıştı. Son eylemin olduğu 29 Kasım günü akşam saatlerinde, Samsun Valisi Hüseyin Aksoy, Büyükşehir Belediyesi Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz ve TSOF Başkanı Fevzi Apaydın müşterek bir araya gelerek, yargıya taşınan konu hakkında, yargının vereceği kararın beklenmesi doğrultusunda ortak karar almıştı. Samsun'da 12 minibüs hattının da mağdur edildiği ortada ve Samsun'da toplam 16 hatta bu sorunu ortak sorun kabul ediyor ve ona göre ortak tavır sergiliyor. Hiç şüphesiz Atakum ve Kurupelit hatları alınan kararlarda en çok mağdur olan hatlar... DENGE ailesi olarak artık her iki hafta da bir yapacağımız pazar sohbetine bu hafta gazetemiz muhabiri Ercan Üslü, Kurupelit-Fakülte Hattı Başkanı Mustafa Bircan, Atakum-Türkiş Minibüs Hattı Başkanı Yaşar Sungur'u konuk etti. Dün gerçekleştirilen röportajda hat Başkanları, Atakum'daki duraklarında misafir etti. Ancak, biraz erken gittiğimiz için olacak ki hat Başkanlarının rutin yaptıkları toplantı bitmemiş ve TSOF Başkanı Apaydın'da toplantıdan ayrılmamıştı. Israrımızın üzerine bizi kırmayan Başkan Apaydın, yaşanan süreç hakkında gazetemize çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

'AİLEMİZİ GEÇİNDİRMEK İÇİN EYLEM YAPTIK'

-Fevzi Başkanım, bize yaşanan süreci sizin gözünüzden değerlendirir misiniz?

Apaydın: "Ercan, öncelikle şunu söylemeliyim ki, hakkı aramak için birçok yol vardır. Ve son süreçte biz masa başında çözemeyeceğimiz sorunlarla karşılaştık. Bu sorun sadece Atakum ve Kurupelit hattındaki 173 şoförün sorunu değil, 12 minibüs hattındaki toplam 610 şoförün ve ailelerinin sorunu oldu. Herkesin canına tak ettiğinde Samsun'daki 12 minibüs hattı olarak eylem kararı aldık. Biz çoluk çocuğumuzu geçindirmek, evimize ekmek götürmek, borçlarımızı ödemek için bu eylemi yaptık. Sayın Valimizin bulunduğu Samsun Valiliği binası önünde eylem yaptık. Ve o günün akşam Valimiz ve Büyükşehir Belediyesi Başkanı ile müşterek bir araya gelerek toplantı yaptık. Sonrasında zaten eylemleri sona erdirdik. Bize karşı güvenlik güçlerince kötü muamele olmadı. Bizde zaten bu süreçte taşkınlık yapmadık. Büyükşehir Belediyesi çokta geri adım atmadan sadece biraz iyileştirme yaptı."

Raylı sistem 165 bin Avro zarar etti

'NE İKTİDAR OLABİLİRLER NE DE İŞLERİNİ YAPABİLİRLER'

-Peki, Başkanım raylı sistem projesine baktığımızda, proje için neler söylersiniz? Yeterli buluyor musunuz?

Apaydın: "30 binin üzerinde öğrenci yetiştiren bir üniversiteye bu raylı sistem çıkmıyorsa, hastaneye, otogara gitmiyorsa bu sistem iyi projelendirilmemiştir demektir. Bu proje Başkanın hobisinden başka bir şey değildir. Bugün OMÜ, şehrimizin göz bebeği konumundadır. Atakum İlçesi ile Kurupelit Beldesi'nin kalkınmasında önemli rol oynamış etkendir. Buraya şu an aktarmalı öğrenci taşınıyor. Bakın Türkiye'de bunun bir örneği yok. Umuyoruz ki Belediye bu esnaflarında vergi mükellefi olduğu, bir aileleri olduğunu bilir ve iyileştirmede yanımızda olur. Çünkü Belediyeler sadece asker ya da işçinin yanında değil, esnafında yanında olmalıdır. Bu şekilde düşünmeyip hareket etmezler ise ne iktidara gelebirler ne de rahatlıkla işlerini yapabilirler."

'BÜYÜKŞEHİR KAR AMACI GÜDÜYOR'

-Anlıyorum Başkanım, umarım yetkilerde bu çağrınıza kulak vereceklerdir... Gelelim size Mustafa Başkanım... Sizde yaklaşık 10 yıldır Fakülte hattının yönetiminde yer alıyorsunuz. Ve hiç şüphesizdir ki bu yıl ki kadar büyük bir sorun ile daha önce karşılaşmadınız? Bize sizin pencerenizden yaşanan süreci değerlendirir misiniz?

Biz çoluk çocuğumuza ekmek götürebilmek adına eylem yaptık

Bircan: "Evet sıkıntı var. Sıkıntı büyük hem de! Aşmaya çalışıyoruz. Hem Belediye kazansın hem de dolmuşçular... Biz hem kendi sıkıntımıza çare ararken hem de Samsun'un batısında yaşayan insanların tek vasıta ile gidecekleri yere ulaşmaları konusunda proje hazırlıyoruz. Bakınız Başkan Yılmaz bu konu hakkında o kadar karşı duruş sergiledi ve bu duruşu bozmadı. İşte o zaman bu sorun tüm hat dolmuşlarının sorunu haline geldi. Zaten Atakum, Kurupelit ve Taflan hatları bazı haklarından fedakarlık ederek çalışıyor. Burada önemli olan Belediyesinin kararlılık içinde bizi yok etmeye çalışmasıdır. Bizim zaten iş kazancımızın yüzde 50'den fazlası elimizden alındı. Onların amacı, raylı sistemden kar etmek! Bakın şöyle bir durum var Belediyeler kar etmek için halka hizmet sunmazlar. Ama burada kar edilmeye çalışılıyor. Ve biz mağdur ediliyoruz."

BELEDİYE 292 ARACIN FAZLA OLDUĞUNU TESPİT ETTİ

-Başkanım bu mağduriyet konusuna girmişken, hattınızda kaç araç var?

Bircan: "Ercan yeğenim, Atakum ve Kurupelit hattında toplam 173 minibüs var. Samsun'da ise toplam 12 minibüs hattında 610 araç var. Her araçta ikişer üçer kişinin çalıştığını ve bu çalışanların ailelerini de kattığımızda binlerce kişi yapıyor. Bakın burada çok ilginç bir tespitte var. Bir dakika şu dolabımda dosyamı bulayım... Sonra rakamları yanlış vermeyelim. Bakın Büyükşehir Belediyesi'nin kendi yaptığı çalışma sonucunda Samsun'da 254 dolmuş ve 38 tane otobüsün fazla olduğunu tespit etmiş."

'RAYLI 165 BİN AVRO ZARAR ETTİ'

-Yok canım!

Bircan: Evet. Kendileri tespit etti. Bakın buna rağmen bu proje yapıldı ve şu an hayata geçirildi. Ayrıca raylı sistem OMÜ'ye çıkmadığı için binlerce kişi her gün aktarmalı olarak otobüslerle taşınıyor. 15 tane yeni otobüs alındı sadece bu aktarma için. Ve bu otobüslere 165 bin Avro ödendi. Zaten biz ve otobüsler aktarmasız bu hizmeti veriyorduk. Şimdi bu uygulama ile raylıya onca zarar daha verildi. Suyu bulandırmaya değer miydi?"

'BAŞKAN YILMAZ VERDİĞİ SÖZÜ TUTMADI'

- Ne diyeyim Başkanım söylediklerinize hak vermemek elde değil. Peki, Raylı Sistem sürecinde Büyükşehir Belediyesi'nin size karşı tutumu nasıl oldu? Değerlendirir misiniz?

Sungur: "Raylı sistem devreye girdiğinde Büyükşehir Belediyesi Başkanı Sayın Yusuf Ziya Yılmaz bize yaptığı açıklamada hep 'sizi mağdur etmeyeceğim' dedi. Zaten 3 ay öncesine kadar bizde iyi niyetli idik. Ancak, UKOME'den çıkan karar ile dolmuşçu esnafı bitirildi. Alınan son kararla artık bizim çalışmamıza gerek yoktu. Minibüslerimizi evimizin önüne çeksek daha iyiydi. Bizde protestoya başladık. Tepkilerimiz ikna etmedi. Verdikleri sözleri tutmadılar. Açtığımız davada mahkeme yürütmeyi durdurma verdi. Lakin UKOME bunun üzerine tekrar karar aldı. Ve bizde 29 Kasım günü sesimizi Sayın Valiye duyurmak için o sabah erken saatlerde Valilik binası önünde toplandık. Zaten sonraki süreci tüm Türkiye duydu."

-Evet, Başkanım çok üzücü bir olayda yaşandı o gün...

Sungur: "O gün Sayın Valimizin binası önünde yaptığımız eylem sırasında hat sahibi ve şöför Ali Demir arkadaşımız artık yaşadığı heyecandan belki bilemiyoruz takdiri ilahi kendisini kaybettik. Kendisini kaybetmemiz bizi çok üzdü. Haber alındıktan sonra zaten tüm esnaf arkadaşlar bu durumdan çok etkilendiler."