Başlangıçta Sonda Onlar

Hiç bir yazı,hiç bir duygu eli ,ayağı bağlıyken, silahlı adamların önünde birazdan öleceğini bilen  babanın yürek acısını tarif edemez.

Hiç bir kalem evladın, katledilen babasına karşı olan acı dolu duygularını kağıda dökemez.

Hiçbir yazı, bombalanmış bir şehirde yıkılan evinin enkazından toz duman içinden çıkmış,anne ve babasını kaybetmiş çocuğun kardeşine destek olmaya çalışırken, onun, yalnızlığını, korkusunu  ve belirsizliğini anlatamaz.

Hiçbir yazı, savaş nedeniyle evinden, yurdundan kaçan bir insanın, kurtulmak ile yorulmak arasındaki sevinç ve hüznünü anlatamaz.

Hiçbir yazı, pazara o gün ki yiyeceklerini almak için giden babayı beklerken, patlayan bomba sesinden sonra yürekten gelen feryadın tarifini yapamaz.

Hiçbir mantık, vuranın Allahu Ekber, vurulanında Allahu Ekber  dediği, kardeşin kardeşi boğazladığı kirli savaşı haklı gösteremez.

Tüm bu olaylar İslam çoğrafyasının kaderi olmuş, Bitmeyen bir kan, bitmeyen kan davası. Ezilen, var olmaya çalışan halk toplulukları.

Aynı çoğrafyalarda , sürekli acı ve göz yaşının mantıklı açıklaması sadece inançlar olarak anlatılamaz.İslamiyet kan ve acıyla özdeşleştirilemez.

Bu gün İngiltere'de , Irak'ta, Afganistan'da Sudan'da doğan bebekleri düşünün. Yirmi yıl sonra kimin nasıl bir ortamı  olacağını hayal edin. Avrupa'daki genci ezilmiş, sömürülen topluluklardan,  nasıl yağ çıkarırımın hesabını yaparken, diğer çocuklar eğer o yaşı görebilirseler emperyalist oyunun kuklası olarak elinde silah ve bomba ile sokaklarda kan akıtırken göreceksiniz.

İngiltere dış işleri bakanı ''300-400 İngiliz vatandaşının Ortadoğu'da terörist grublara katılıp savaştığını, geriye döndüklerinde ise İngiltere'de şiddet eylemleri düzenleme tehlikesi olduğunu ''söyledi. Terör örgütlerine katılan İngiliz vatandaşlarının çok büyük çoğunluğu o bölgeden ekonomik veya siyasi nedenlerle göç ederek İngiltere'ye yerleşenlerin çocukları. İngiltere yönetimi bu çocukların dönüp sokak eylemlerinde şiddet kullanacaklarından korkarken, bu bölge insanının yaşantısına yüz yıl önce müdehale ederek, akıttığı ve gelecekte akacak olan kanın sorumlusu olduğunu nedense söyleme gereği duymamaktadır.

Onlar halklarının rahatlığı için, Ortadoğu'yu, Asya'yı, Afrika'yı sömürüp , insanların elinden her şeyi alarak, kendi üretimlerine pazar alanı oluşturup ,yüz yılarca bitmeyecek bağımlılık sistemi kurmuşturlar. Şimdi bölgede oluşabilecek tehlike veya tehditlerin önüne geçmek için mücadele eder görünürken, aslında kendi çıkarlarının korunması için, bölge halklarının ölümüne bile göz yummaktadırlar.

Yaptıkları en güzel şey,  nifak tohumları ekmek ve yeri, zamanı geldiğinde bu tohumların hasadını yapmaktır. Gelecekteki planları doğrultusunda halklar arasındaki ihtilaflı meseleleri sürekli kaşıyarak yarayı taze tutup, bölge ile ilgili oluşturulacak yeni planların gerçekleşme zamanı geldiğinde ise tek dokunuşla o yaranın kanamasını sağlamaktır.

Ekranlarda bir örgütün elinde diz çökmüş caresiz insanların kurşuna dizilişlerini izlerken, bu görüntüler çok maksatlı oraya konulmaktadır. Örgüt tanınmanın, yıldırmanın peşinde, planlayıcılar, İslami terörün boyutlarını göstermeye çalışırken, İslam toplumları ise kutuplaştırılmaktadır..

Bu bölgedeki tüm devletlerin, radikal kararlar alarak, kalkınmaya yönelik bir hareketin içine girmeleri gerekmektedir. Ekranlarında belli zaman dilimlerinde,geçmişte yaşanılan olumsuzlukların, nedenlerinin ,niçinlerinin açıklanması ve birilerinin önünde diz çökmüş babaların görüntülerini, bombalanmış şehirlerde parçalanan çocuk yaşantılarını ve acılarını sık sık ekrana getirterek halklarının bilinçlenmesine yardım etmelidirler.