Bilgi toplumunda liderlik herkese açık olmalıdır.Bir ülkenin,kurumun veya kişinin bilgiyi edinebilmekteki mahareti ve çabukluğu ise temel bir rekabet aracı olacaktır.Bilgi toplumu daha önce bilinen toplum modellerinden çok daha rekabetçi niteliktedir.Çünkü evrensel anlamda ulaşabilir olmuş,verimsizliğin özürü kabul edilmeyecektir.

Bilgi,bir ülkenin askeri ve ekonomik gücü için temel kaynaktır.Bilgi,eski ekonomik anlamdaki toprak,emek ve kapital(sermaye) ana kaynaklarından farklıdır.Artık rekabetin kaynağı bilgi olmuştur.Bu yerel değil evrensel bir kavramdır.

Gelişmiş ülkelerde artık politik lobi gruplarının ekonomik gösterge ve enstrümanlardan giderek uzaklaşarak,sosyal amaçlı konulara yöneldiklerini,sosyal organizasyonların hem ülkeler hem de dünya genelinde ağırlık kazanmıştır.Artık ekonomik çıkar yerine giderek daha fazla kültürel,ahlaki,dini konular için lobi yapılmaktadır.

21.yüzyılın en azından ilk 20 yıllık değişimler devam etmektedir.Toplumsal değişim çağı başlamış,ancak bitmemiştir.Bugünlerde ve yakın geçmişte yaşadığımız değişimlerin nedenlerinin ve sonuçlarının dikkatle izlenmesi gerekmektedir.Ayakta kalabilmek ve hızla çağa uyum sağlamak için eğitimin amacı,değerleri ve içeriği ele alınmalı,eğitimin kalitesi ve üretkenliği belirlenmelidir.Bilginin kalitesi ve üretkenliği üzerine,sistematik çalışma gerekmektedir.Bir ülkenin politikaları o ülkeye dünya rekabetçi ekonomi düzeninde önemli bir yer sağlayacak şekilde olmalıdır.Bu görüş yerel yönetimler,şirketler,üniversiteler,hastaneler bazında da geçerlidir.Dünya ekonomisinde yer alabilmek için bilginin rekabetçi ekonomisinin ana kaynağı olduğu bir ekonomik teori geliştirilmelidir.Devletin görevi ve işleyiş mekanızması bilgi toplumunda temel bir konudur.Bilgi toplumunun yeni sorunlarını göğüsleyerek,sosyal birliği sağlayabilecek etkin bir hükümet ve devlet şeması üzerinde tartışmalar yapılmalıdır.

İnsan,her nerede ve hangi yaşta olursa olsun çevresinin yani toplumun etkisinden sıyrılamıyor.Hayalini de,umudunu da o çevrede belirliyor.Bazen,"bir saniyeye bin nesnenin hayalini,bin fikrin çekirdeğini" sığdırıyor,bütün gerçeklikler bir gerçekte vücut buluyor.

Çağdaş toplumların önemli iki amaç peşinde koşan bireylerden meydana geldiği gelen bir doğru olarak kabul edilebilir.Örneğin maddi planda rahatlık,konfor ve refah;manevi planda emniyet,huzur ve barış herkesin arzusudur.

Bütün bunların gerçekleşmesinde eğitim,yüksek el becerisi,ve fiziksel performans gereklidir.Bilgi toplumunda giderek daha fazla ve sofistike bilginin insanlara verilmesi gerekecektir.Eğitimli kişinin tanımı da bir biçimde değişecektir.Geleneksel tanımıyla eğitimli tanımlanmış bir bilgi stokuna sahip bir insandır.Ancak artık eğitimli insan,nasıl öğrenebileceğini öğrenen ve hayat boyu sürekli öğrenmeyi ve kendini geliştirmeyi alışkanlık haline getirmiş kişi anlamına gelmektedir.Eğitim,yeni öğrenme teknolojileri,kurumları ve örgütlenmeleri sayesinde yaşam boyu elde edilebilir bir olgu olacaktır.

Bilgi işçilerin egemen olduğu bir toplum,yeni bir sınıf çatışması tehlikesi içindedir.Bu çatışma güçlü bilgi işçileri azınlığı ile toplumun hizmet sektöründe veya el emeğiyle çalışan çoğunluğu arasında olacaktır.

Herkesin kendine göre bilgi edinebilme,kendine göre çözüm yolu ve önerisi vardır.Arzulanan, eğitimin kaliteli ve sürdürelebilir bir sistemle yürütülmesidir.