DÜŞÜNDÜM DE
Bizlerin kendi isteklerimize gereğinden fazla bağlanmamız gerekir. Bizim asıl niteliğimiz çeşitli durumlara uyum sağlamayı sağlayamamaktır. Bir tek var oluş şekline bağlı kalmak ve zorunluk yüzünden boyun eğmek, var olmaktır ama yaşamak değildir.En güzel ruhlar en fazla çeşitlilik ve esneklik gösterebilenlerdir.
Eğer kendimizin istediği gibi bir şekillendirme gücümüz olsaydı,ne kadar güzel olursa olsun toplumdan uzak veya topluma ters düşmek zorunda kalırdık. Hayat değişken, düzensiz ve çok biçimli bir harekettir. İnsanın sürekli olarak kendini izlemesi, onları değiştiremeyecek, kendinden kopartamayacak kadar kendi eğilimlerinin mahkûmu olması, kendisinin efendisi değil, kölesi olması demektir.
Bunu söylememin nedeni zihnimizin sebep olduğu sıkıntılardan kendimizi kolayca sıyıramamızdır. Çünkü zihnimizin onu meşgul eden konulara - Koronovirüsü- kendimizi tamamen vermeden vakit geçiremiyor. Üzerinde durduğumuz konunun ne kadar önemli olduğunu, aldırmazlığın ölümle sonuçlanabileceğini idrak edemeyen insan hem kendine hem de yakınlarına zarar verebileceği apaçık ortada.
Düşünmek, kendini incelemeyi, vicdanın sesini dinlemeyi ve kendini bu göreve bütünüyle adamayı bilenler için çok önemli ahlaksal bir tutumdur. Zira insanın kendi düşünceleriyle ilişkiye girmesi kadar güç ve moral verici bir uğraş yoktur.
Sokrates'in dediği gibi "İnsan yaşamını kendi doğal koşullarına göre yürütmektir. "Bu söz daha genel, daha zor ve çok daha iyi oturmuş bir bilimi gerektirir.Ruhen değeri ne kadar yükseğe gittiğinde değil, ne kadar düzenli olduğuna bağlıdır.Ruhun büyüklüğü büyük işlerde değil değil, sıradan işlerde kendini gösterir.
Günümüz insanların sıradan yaşam şekline karşı gösterilen gerçek suçlama, kendilerini bir kenara çekseler bile hayatlarının kirliik ve arızalarla dolu olmasıdır. Yaşamlarını düzeltmek konusunda kıllarını kıpırdatmazlar ama karmaşık fikirleri vardır. Böylelerin tövbeleri bile yetersizdir, neredeyse günahları kadar ayıplanacak tövbeleri vardır.
Sağlığımız açısından çok önemli günler geçiriyoruz. Bazıları bu olumsuzluğu maddi fırsata çevirmek için şeytanın bile aklına gelmeyecek planlar yapıyor.
Coşkuyla birden işlenen günahları bir yana koyup bu virüsten kurtulmanın yollarına hep birlikte sahip çıkıp bilinçle direnelim. Her ne kadar "Bir musibet bin nasihatten yeğdir." sözü gerçeği sürdürüyorsa da bazı konularda, özellikle insan doğasını ilgilendiren durumlarda, gizli,görünmez hatta bazen kişinin kendisinin bile bilmediği olayların gelişimine göre açığa çıkan durumlar söz konusudur.
Halklarla ilişki içindeyiz, basit ve sıradan zihinlerin seviyesine inmek hoşumuza gitmiyorsa bu zor günlerde ilişkilerimize mesafe koyarak birbirimize zarar vermemek için bu süreçte yalancıktan küs yaşayalım.
Sağlık ve esenlikler dileğiyle...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.