Bir yolculuk başlar,
Güzle bahar arası

Geride bıraktıklarından azdır

Yanında götürdüklerin..

Bir yolculuk başlar,

İsteksiz olduğun kadar telaşlısındır

Zor olduğu kadar kolaydır gitmek

Ama bilirsin;

Denizyıldızı âşık olmamalı gökteki yıldıza

Gülüp geçecek sanırsın o “Sima”

Dudağından kan damlasa..

Bir yolculuk başlar,

Terminal donuk bir renkle karşılar seni

Sicim sicim güneş yağar bu Pazar

Korkar bir kâğıt daktilo silgisinden

Anı defterinden silkelenir cümleler

Bir yolculuk başlar,

Lastikler öpüşür asfaltla, saatte yüz kilometre hızla…

Uçuklar benimkiler

Giderken ruj emseydi

Dudaklarından dudaklarım

Şimdi aklıma gelir;

Koynunda gün boyu uyuma numaralarım

Bir yolculuk başlar,

Aptal bir gülümseme bulurum otobüs camında

Sonra bir damla gözyaşı küfreder gülen ağzıma

Bir kavgaya tutuşur, yüzümdeki organlar

Gözüm tükürür yanağıma

Dişlerim dudaklarımı parçalar

Kulaklarım yırtar kendi zarını

kıkır kıkır güler, burnumun kıkırdağı

sonra eski bir öykü, biber sürer dilime

Ayrılık yakışmıyor mimiklerime..

Bir yolculuk başlar,

Uzaklaşır çakallının menemen lokantaları

Havzanın kaplıcaları

Bir erozyondur bu!

Ben dururum olduğum yerde

Samsun kayar ayaklarımın altından

Kentsizliğim çoğalır, kimliğim yok olur

Ve tepeden vurur güneş;

Gölgem kaybolur…

Bir yolculuk başlar,

Her şey biter…