Ülkemiz değiştiriliyor, İnsanımız değiştiriliyor.. Mümkündür.. Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir sözünü benimseyenlerdenim bende. Ancak beni ve bizi ilgilendirmesi gereken değişim değil, değişimin hangi doğrultuda olduğudur. Yol nereye gidiyor? iyiden kötüye mi, kötüden iyiye mi? Dün kim derdi ki; bir otobüs dolusu PKK üyesi vatanımızın sınırlarına davul zurnalar eşliğinde girecek, yeşilli, kırmızılı, sarılı bayraklarla selamlanıp, alkışlarla karşılanacak. Namus, şeref davasından cezaevinde yatan mahkumlar daha mı masumdur asker katledenlerden.. Yol nereye gidiyor tartışılır ama, orta yolu bulamadığımız kesin; dün namaz kılan subay askerden atılırken, bugün bazı birliklerde Askerlere Fetullah Gülen videoları izletiliyor.. Dün Kürtçe şarkı söyledi diye taşladığımız bir Ahmet Kaya vardı; bugün devlet Kürtçe yayın hizmeti veren bir kanal açıyor.. Yol nereye gidiyor? Dün Avrupa birliği için kıçımızı yırtatken şimdi Filistin'in, Tunus'un, Mısır'ın yanında yer almayı tercih ediyoruz. Şimdi bütün kapitsist ülkeler (Türkiye'de dahil) Tunus ve Mısır'daki ayaklanmaya kendi çıkarları doğrultusunda şekil vermeye çalışıyor. Boşbakanımız (pardon imla hatası oldu Başbakanımız) Mısır konusunda olaylara kalp gözüyle bakıyormuş, halkın hakkını insanlığından geçiriyormuş. Yakında Tunus ve Mısır vatandaşlarını davet edebilir "Ananızı da alın gelin" diye. zaten bir bizim anamızı ağlatmaktır huyu! Yol Nereye gidiyor? Dün mizahçılarımız siyasi parti ve hükümet liderlerini sınırsızca eleştirebilirdi. 90 kuşağı gençleri Plastil Show'u, Levent Kırcanın halen devam eden siyasi tiplemelerini iyi hatırlar. Ancak bugün başbakanımız, karikatüristleri, komedyenleri, yan bakanı, düz bakanı mahmelere sevk etmekle meşgul. Yol nereye gidiyor söyleyeyim, geleceğe bir köprü kurmadığımız taktirde uçuruma!