Abdullah Demircan

Abdullah Demircan

BİRLİK VE BERABERLİK

İnsanoğlu dünyada tek başına yaşayacak şekilde yaratılmamıştır. Fiziki ihtiyaçlarını karşılamada başkalarının yardımına muhtaç olan insan,  fıtratına sevme, sevilme ve merhamet duyguları yüklendiği için ruhsal olarak da cinslerine ihtiyaç duyar. Yaratıcısının ‘’ Ey insanlar! Şüphesiz sizi bir erkek ve bir kadın olarak yarattık, tanıyasınız diye sizi kavim ve kabilelere ayırdık’’  diye tanımladığı insanın hem ihtiyaçlarını karşılaması hem de yaşamından huzur bulması, aynı duygu ve düşünceleri paylaşmayı ve toplumsal birlikteliği beraberinde getirir.

Fertler sadece çıkarları doğrultusunda bir araya gelmez. Maddi veya fiziki ihtiyaçları haricinde aynı duygu ve düşünce etrafında birleşen kişiler, dini, dili, vatanı, bayrağı, kültürü vs. ile fert olmak yerine toplum olmayı tercih eder. Bunu genetik kodlarımıza koyan Yüce Rabbimiz, kullarına ben olmayı değil biz olmayı emretmiştir.

Duygularıyla birlikte insan olarak yaratılmış olan Âdemoğlu, ancak sevinçlerini, hüzünlerini paylaşarak bu dünyada huzur bulabilir. İnsan sevincini paylaşarak mutluluğunu artırdığı gibi; gücü yetmediği, üstesinden gelemediği durumlarda elinden geleni yapar, Yaratıcısına tevekkül edip dua ederek, acılarını, sıkıntılarını ve dertlerini paylaşacak birilerini arar. Bu sebeple atalarımız ‘’Dertler paylaştıkça azalır; sevinçler paylaştıkça çoğalır’’ demişlerdir.

Rabbimiz ibadetler noktasında dahi ferdilik yerine cemaate yani  birlik beraberliğe  önem verir. Cemaatle kılınan namazın ferdin namazından üstün olması, Cuma ve bayram namazlarının cemaatle kılınma zorunluluğu, yılda herhangi bir zamanda bir aylık oruç değil Ramazan ayındaki orucun farz kılınması, zekât fitre ve fidye gibi zorunlu infakların bakmakla yükümlü olmadığımız fakirlere verilme gerekliliği, Hac ibadetinin vaktinin ve yerinin belirlenmiş olarak aynı zaman ve mekânlarda yapılması İslam’ın birlik ve beraberliğe verdiği önemi simgeler.

Ömür sermayesini tükettiğimiz şu zamanda yeniden Rabbimizin bizleri iftar ve sahur sofralarında, ibadetler için cami ve mescitlerde, sevgi, saygı, merhamet ve yardımlarla gönüllerde birleştirdiği ve bizlere bir olmayı öğrettiği mübarek Ramazan ayına ulaşmış bulunuyoruz. Ramazana ulaşmanın sevinci yanında yakın zamanda ülke olarak yaşadığımız deprem ve sel afetinin hüznünü de içimizde hissediyoruz.

Gelin bu Ramazan yapacağımız ibadetlerin yanında ‘’Evim Yuvan Olsun’’  diyerek ensar olalım. Zekât, fitre, fidye ve infaklarımızla kardeşlerimizin yaralarını saralım. Yardım kolilerimizle ve iftar sofralarımızla aşımızı paylaşalım, Ziyaret ve dualarımızla kardeşlerimizin acılarını azaltalım. Malını mülkünü, işini kaybeden kardeşlerimize ev ve iş imkânı sağlayarak geleceğe dair umutlarını yeşertelim. Bunların her biriyle birlik, beraberlik ve dayanışmamızı perçinleyelim.


Efendimiz (sav) “Müminler, birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamet ve şefkat göstermede, tıpkı bir organı rahatsızlandığında diğer organları da uykusuzluk ve yüksek ateşle bu acıyı paylaşan bir bedene benzer.”  buyurmaktadır. Biz biriz ve birbirimizden kopamayız. Yaratanı, vatanı, bayrağı, kültürü bir olan bu ülkede, birimiz düşerse hepimiz zarar görür; birimiz kalkarsa hepimiz kalkınırız. 

Yaralarımızın sarılması, acılarımızın azalması, kaybettiğimiz mal mülk ve huzurun yerine gelmesi, deprem bölgemizin tekrar kalkınması ancak birlik, beraberlik ve dayanışmayla sağlanacaktır. Şiarımız, uzaktan bakıp yardımları izlemek, yapılan yardımları eleştirmek değil benim katkım nasıl olmalıdır diye o yüce birlikteliğe katılmak olmalıdır.

Yazımı vatansever şairlerimizden Âşık Ali Pesendi’nin gündemimizi anlatan birlik beraberlik kokulu şu dizeleriyle bitirmek istiyorum.

"Gel dilerseniz vatan olsun asude,
Evvela lazım olalım yek vücut,
Derdimiz birdir bizim, ağlar yürek,
Her cihette dermanı bizden gerek.

Müslim, gayr-ı müslim hep kardaşlarız. 
Cümlemiz derd-i vatandan ağlarız.
Biz verelim can-ı dilden el ele
Etmesin kimse hariçten velvele."

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdullah Demircan Arşivi
SON YAZILAR